caught in a lie, yoonmin

17

jimin:
şeftali hırsızı
iyi geceler

yoongi:
şeftali hırsızı??
eğleneceğiz diyen sen değil miydin

jimin:
bu şeftali hırsızı olduğun gerçeğini değiştirmez

yoongi:
düzenbazsın
bunu yapmak isteyen sendin bir kere

jimin:
sonuç olarak şeftalileri sen topladın
üstelik yedirdin bana

yoongi:
tadı güzeldi ama

jimin:
hırsız değiliz biz

yoongi:
hırsızlar izinsiz alanlar değil mi
sahibi bizi gördü
biz hırsız değiliz

jimin:
görmüştü değil mi
unutmuşum ben onu
bisikletlerde orada kaldı
geri almaya gidersem dayak yemiş bir şekilde dönebilirim

yoongi:
birlikte gidebiliriz

jimin:
ikimizde mi dayak yiyelim istiyorsun

yoongi:
dayak yememe izin verecek misin

jimin:
eh o da var

yoongi:
vereceksin yani

jimin:
kim o surata vurmaya kıyabilir

yoongi:
ev sahibinin koşuşu hiç de vuramazmış gibi değildi

jimin:
ve sen buna rağmen adamdan özür dilemeye çalıştın

yoongi:
şeftalilerini çaldık jimin

jimin:
çaldık diyorsun ama hiç yediğinden bahsetmiyorsun
yolda bile iki üç tane şeftali yedin

jimin:
demirlere tırmanmaya çalışmanı izlemek
dünyanın en komik görüntüsüydü bu arada

yoongi:
ben senin gibi bahçe hırsızlığı yapmıyorum park jimin
bu ilk kaçma maceramdı

yoongi:
senin yüzünden yedim
sen olmasan yemezdim

jimin:
ha suçlu ben oldum yani şimdi

yoongi:
öyleydin zaten

jimin:
satıcısın
şeftali için sattın beni az önce

yoongi:
bir tane yenmemiş şeftali var
onu götürüp versek mi
affeder mi ki bizi

jimin:
ağaçta meyve kalmadı yoongi

yoongi:
bizim suçumuz mu bu
biz mi çaldık

jimin:
evet?

yoongi:
biz çalmıştık değil mi

yoongi:
o zaman marketten alıp götürebiliriz
bisikletleri alıp geri döneriz sonra da

jimin:
sen vereceksen bakarız

yoongi:
ben neden veriyorum

jimin:
ben neden vereceğim
ben büyüğüm

yoongi:
hayır sen sadece satıcısın
adam beni döverse ne yapacaksın