|10| +18

293K 4.1K 1.2K
                                    

Doruk arabayı evin önünde durdurunca, ona döndüm. "Sen de geliyor musun?" sorum ile ensesini kaşıdı. "Tuna, beni mesajlarıyla taciz ediyor." diyince peki dercesine kafamı salladım.

Kapıyı açacağım esnada kolumu tutunca ona döndüm. "2 gün seni göremeyebilirim." diyince ona neden der gibi baktım. Kolumda ki elini çekip, saçlarını dağıttı sıkıntıyla. "Babam evleniyormuş."

Ona şaşkınlıkla baktım "Sen ciddi misin?" çok ciddiydim. "Kadın Türk mü?" diye sordum. Çünkü Haluk abi Londra'da yaşıyordu. Kafasını evet anlamında sallayınca ona yaklaştım. Ona yaklaşmanmla gözlerimi bana çevirdi.

"Peki üvey kardeşin var mıymış?" sorduğum soruyla, sıkıntıyla nefes verdi "Var." ne demek var!?

"Kaç yaşında?" beni bekletmeden cevap verdi "Biri 17 diğeri 20." hemde iki tane. "Peki cinsiyetleri?"

Gözlerime baktı "Bunları neden soruyorsun?" boğazımı temizleyip ondan uzaklaştım "Merak, meraktan." dediğimde güldü "Ha sadece meraktan yani?" dedi muzipçe.

Kafamı salladım. "İkisi de kız." diyince gözlerim kocaman oldu. "Evliler mi ya da sevgilileri falan var mı?" dediğimde şaşkınlıkla bana baktı "Nereden bilebilirim Hande." diyince dudak büzdüm.

Bu kızlar Doruk ile ilgilenebilirdi. Çok okuyoruz böyle kitaplar. Canımı sıktı.

"Peki düğün nerede olacakmış?"

"Londra'da." diyince kafamı salladım. "Sende gideceksin yani?" kafasını olumlu anlamda sallayınca sıkıntıyla nefes verdim. "İyi git."

Kapıyı açtığım esnada, belimi tutunca gözlerimi ona çevirdim. Yüzü çok yakınımdaydı, burnu burnuma değdi "Bu tavrın ne?" dedi fısıldarcasına.

Sessiz kaldığımda dudaklarını dudaklarıma bastırıp geri çekildi. "Sen beni kıskandın." dedi gülercesine. Gözlerimi kaçırırken "Saçmalama." dedim.

Dudaklarımı öperken "Yok baya kıskandın." dedi gülümseyerek. Dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Dudağımı yanağında boydan boya gezdirirken "Kıskanmam için bir sebep mi var?" dedim.

Sessiz kaldığını görünce hafifçe geri çekilip yüzüne baktım. Kendini zor tutuyor gibiydi, bedeni kasılmıştı. "Şuan içine girmemek için kendimi zor tutuyorum, güzelim." deyince güldüm. "İstersen bu olabilir."

Sıkıntıyla kolunda ki saatine baktı. "Biraz abinle takılmam gerek. Sonra da, gece 11'de uçağım var." diyince anladım dercesine kafamı salladım.

Yüzünü tekrar yüzüme yaklaştırınca geri çekildim. "Hadi git artık." dediğimi takmadan dudaklarıma yaklaşacağı esnada, onun tarafında ki camın tıklatılmasıyla onu ittim.

Can?

Endişemi gören Doruk kaşlarını çatarken "Camlar filmli, sakin ol." diyince rahat bir nefes aldım. "Ne işi var burada bu denyonun?" kendi kendine konuşan Doruk'u umursamayıp kapıyı açtığımda, Doruk bana dönmüştü.

Dışarı çıkıp kapıyı kapattığımda Can'ın gülümseyen suratıyla karşılaştım. Ona gülümserken Doruk kapısını açınca, kaşlarım çatıldı. Gitsene olum.

O arabadan inerken, Can konuştu. "Ders için anlaşmıştık ya, Hande." Doruk arabadan inmiş yanımıza gelmişti.

Ha ders.

"Ha ders." dediğimde Doruk bana ne dersi der gibi baktı. Bunu söylemem ile Can'ın gülümsemesi silindi. "Unutmuş muydun?" dedi üzgünce.

Kafamı hayır anlamında salladım. "Yoo. Sen şöyle bekle, üzerimi değiştirip geliyorum." dedim bankı gösterirken. Can kafasını olumlu anlamda salladı. "Kitaplarımı alıp geliyorum." diyip yanımızdan ayrılınca Doruk konuştu.

Abimin Arkadaşı (+18) On viuen les histories. Descobreix ara