Abimin Arkadaşı (+18)

|13|

Lütfen, herkes oy verip yorum yapsın. 🙏

Her biriniz 5 yorum yapsa bile yeter.

Yorumlarınız benim için çok önemli ❤️🙏

🤍🤍

"Bize gelsene." diyen Buket'e göz devirdim. "Buket hayır dedim ya. Gelmeyeceğim." dedim telefonu kulağıma yaslarken. "İyi de niye?" dedi ısrarla. "Evde durmak istiyorum."

"İyi peki, görüşürüz." deyip telefonu kapattı tripli bir şekilde. Onu tekrar aramadım. Fazla ısrar etmişti ama istemiyordum.

Ayrıca, abisi ile bir daha aynı ortamda bulunabileceğimi hiç sanmıyorum. Ah Buket ah.

"Hande!" diye böğürdü abim. "Ne?" diye cevap verdim ona. Odamın kapısı açıldı, abim bana çatık kaşlarıyla baktı. "Abiye 'ne' denir mi?" diyince göz devirdim. "Abi öyle böğürürsen, benden alacağın cevapta bu olur."

"Sus kız, kırarım bacaklarını ha." dedi yalancı bir sinirle. Güldüm ona "He abi he." diye geçiştirdim onu elimle.

Yatağıma doğru adımlamaya başlayınca yerimde dikleştim. Geldi geldi ve tam yatağımın dibinde durdu. "Napıyorsun sen?" diyince tekrar göz devirdim. "Şunu yapma Hande, gözlerin öyle kalacak."

Onu takmadan "Uzanıyordum, ta ki sen odama gelip beni rahatsız edene kadar." dedim sinirle. Abim ağzının içinde homurdandı.

"Abi." dedim mırıltıyla. "Hmm." dedi bana. "Sen avukat olacaksın ya şimdi." dediğimde "Ee?" diye mırıldandı sabırsızca. "Eğer boşanırsan, kendi avukatlığını kendin mi yapacaksın?" dediğimde sinirle göz devirdi ve bana arkasını dönüp kapıya doğru yürüdü.

"Hande, bu beyin sana fazla." dedi kapıyı kapatmadan önce. Ne dedim ben ya? Yıllardır merak ettiğim şeyi sordum sadece. Allah Allah.

"Hande!" diye tekrar böğürdü abim. Sinirle göz devirip ayağa kalktım. Odadan çıktığım gibi merdivenlerden aşağı indim.

Abim ceketini giyiyordu. "Nereye?" diye sorduğumda gözlerini bana çevirdi. "Bakkala." diyince gözlerimi kıstım. "Bu saatte?" diye sordum elimde ki telefonumdan saati gösterirken.

"Ne var yani, gece 3'te markete gidilmiyor mu?" dediğinde göz devirdim. Ayakkabılarını giymek için eğildiğinde yanına gittim. "Yoksa yengemin yanına mı gidiyorsun?" diye sordum sırıtarak.

Eliyle beni itekledi. "Git şurdan Hande." diyince dikleşip ona burun kıvırdım. "Aman! Sanki hiç görüşmeyeceğiz!" diyip salona yürüdüm.

"Kapını kilitle." diyince, ona döndüm. Kapıyı açıp geçmesini bekledim, çıkmadan önce yanağımı öpünce güldüm ama bu iki saniye sürdü.

Kapıyı ardından çekip kilitledim. Ardından içeriye gittim. Koltuğa uzanıp televizyonu açtım. Biraz izledikten sonra gözlerim kapanmaya başlamıştı. Kumandayla televizyonu kapatıp, gözümü yumdum.

Kulağıma gelen, gürültüyle gözlerimi zorlukla açıp yerimde dikleştim. Kapı durmadan tıklanıyordu. Abim mi gelmişti?

Kanepeden kalktıktan sonra gözlerimi ovalayarak dış kapıya yürüdüm. Kapını yanına geldiğimde "Kim o?" diye mırıldandım uykulu bir sesle.

"Benim." Doruk?

Gözlerimde ki elimi indirip ellerimi kapıya yasladım. "Ne işin var burada?" dönmüş müydü? Söylediği gibi. "Geldim işte." dedi sadece.

Goldom oşto. Ok.

Kaşlarımı çattım. "Kapıyı açmayacağım." dedim net bir dille. "Neden?" dedi bıkkınlıkla Doruk. "Yaren'in kapısına gidebilirsin. Eminim seve seve açacaktır sana kapısını." dedim ciddice.