𝑪𝒉𝒂𝒐𝒔 𝒊𝒏 𝒕𝒉𝒆 𝑭𝒂𝒎𝒊𝒍𝒚

1.2K 98 205
                                    

~2~

Karanlık, yıldızlı gökyüzü yapay ışıksız alanda bütün güzelliğini sunuyordu altında yaşayanlara.

White Malikanesi ise 4 yılın ardından ilk defa bu kadar kalabalıktı. Uzun yemek masasının rastgele bir yerine oturmuş Cygnus Black, karısı ve büyük kızıyla birlikte oldukça eğleniyordu.

Druella'nın gözleri ise Andromeda'yı arıyordu. O, aileden atıldıktan sonraki ilk davetti bu, ve ortanca kızı olmadan çok boş geliyordu kadına.

Orion da, güzel ama keskin bir ilaç alıp hastalığını bastırmıştı. Walburga'nın Sirius hakkında övünmesini dinlemek biraz sıksa da karısını bozmuyordu.

"Bugünki seçim töreni başlamıştır, ailemizin varisi resmen kocaman oldu!" Diye neşeyle şakıdı kadın.

"Biliyoruz, Walburga." Dedi Cassandra sakin, biraz da alaylı bir tonda. "Bu üçüncü söyleşin."

"Aman canım, ne yapabilirim ki? Soylu Black ailesinin yıllardır çıkan ilk erkek varisi sonuçta." Sesindeki tını, alttan alttan Druella'yı aşağılar nitelikteydi.

"Hem ayrıca, Slytherin'e üstün bir başarı getireceğinden de eminim. Sonuçta quidditch'e ilgili, zekası da fena sayılmaz, üstün başarılar getireceği, ve ailemizi onurlandıracağı kesin."

"Eşime sonuna kadar katılıyorum." Dedi Orion, ağzına attığı kocaman parçayı nihayet yutmuştu. "Sen ne düşünüyorsun, Aldrich. Sierra hakkında?"

Masanın başında oturan Aldrich White, konunun ne ara Sierra'ya geldiğini anlayamamıştı. "Eminim ki asil bir White olacak, ve ailemizi onurlandıracaktır."

Çatalını bıraktı ve biraz öne eğildi. "Ancak," dedi ikinci 'a' harfini uzatarak. "Ben kızımın Ravenclaw'a oldukça yakışacağını düşünüyorum."

"Ravenclaw?" Diye sordu Druella hayretle. "O bulanıkların arasına mı?"

"Aslında zekasını kast etmiştim." Dedi adam aşağılayıcı bir şekilde gülümserken.

"Ancak, muhtemelen Slytherin olacaktır." Diye araya girdi Cassandra. Ortamın kızışmasını hiç istemiyordu. "Sonuçta, Aldrich bir Slytherin. Eminim ki Hogwarts'a gitsem ben de Slytherin olurdum. Bu yüzden benim pek şüphem yok. Yine de, bu bina mevzusu çok abartılıyor gibi hissediyorum, sonuçta her şekilde aynı eğitimi alacaklar."

"Beauxbatons'da hangi binalar var?" Diye sordu Orion sohbet açmak amacıyla.

"Aslında," diye lafa girdi Cassandra. "Bizde sadece üç bina vardır; Queuedepaon, Gourpelgue ve Boisdecerf. Ben, Queuedepaon da okudum." Bina isimlerini söylerken ortaya çıkan hoş Fransız aksanı, kendini hemen belli ediyordu.

"Özellikleri neler?" Konuşma Cygnus'un da dikkatini çekmişti.

"Benim bulunduğum bina, yani Queuedepaon da genellikle gri kişiler bulunur."

"Gri derken?"

"Yani, genelde taraflarını pek belli etmezler. Kurnaz ve irade sahibi kişiler olduğumuzdan da bahsederler.

"Diğer iki bina peki? Neydi, Gourpeligi?"

"Gourpelgue," diye düzeltti Walburga'yı. "Genelde iradeleri zayıftır, ancak öğrenme açlıkları vardır. Kara büyüye duydukları arzu da bilinir."

"Sonuncu neydi?"

"Boiscederf." Dedi düz bir sesle. "Pek bir olayları yoktur aslında, fazla merakları ve biraz da aptal cesaretleriyle ünlüdürler."

"Buranın Gryffindor'u işte!" Diyerek göz devirdi Walburga.

"Öyle de denebilir. Yine de farklılıklar var."

DARKSTAR - SİRİUS BLACKWhere stories live. Discover now