l-(over)

21

yunhonun ami var

wooyoung
JEONGİN ARTIK AÇ ŞU TELEFONU KORKUYORUM

yunho
JEONGİN POLİSİ ARAYACAĞIM ŞİMDİ NEREDESİN

yunho
KAÇ SAAT OLDU JEONGİN

wooyoung
BİR ŞEYLER OLMUŞ NE OLMUŞ SEN BU KADAR SAAT YOK OLAMAZSIN

jeongin
ne oluyor ya

yunho
öldün mü amk kaç saattir neredesin

wooyoung
ödümüzü kopardın ya

jeongin
başım çok ağrıyor...
telefonumu yanıma almamıştım afedersiniz

yunho
neredeydin ki

jeongin
yurdun terasındaydım

wooyoung
ne yaptın orada

jeongin
şey
aslında size anlatmam gereken çok şey var

yunho
arayayım mı

wooyoung
olur

jeongin
olur

yunho bir sesli arama başlattı.
jeongin katıldı.
wooyoung katıldı.

yunho: "evet, anlat bakalım jeong."

wooyoung: "doğrusu fazla meraklandım."

jeongin: "huh, hangisinden başlayacağımı bilemiyorum."

wooyoung: "en iyisi günün başından başla."

jeongin: "pekala... öncelikle dün her zamanki gibi jisung'la dışarıdaydık. ama asıl konu buradan başlamıyor ki. bakın, o bana bu daha çok buluşmaya başladığımız günlerde mesafeli davranmaya başlamıştı."

yunho: "vay oç."

jeongin: "az bir dur amına koyayım bölme."

yunho: "gidişatı anladım ben oğlum, zekiyim işte."

wooyoung: "yunho."

yunho: "ne?"

wooyoung: "sus."

jeongin: "neyse devam ediyorum; ben de sanıyordum ki bu mesafelerinin sebebi son zamanlarda ona daha yakın olduğumdan gerilmesi, alışamaması falan. bu yüzden onunla öpüşmeyi denedim, daha yakın oluruz belki sandım. hem de bunu birkaç kez denedim, hepsinde de kaçtı. sonra dün yanağından öpecektim onu ben bir anda kaçtı, geri çekildi. dedim bu jisung'da bir boklar var. sonra sordum n'oluyor diye bu birden ayrılmak istiyorum dedi, şok oldum. her şey iyi gidiyor gibi görünüyordu, bana gerçekten beni seviyormuş gibi hissettirmişti üstelik." derin bir nefes verdi, hızlı anlattığından yorulmuştu.