ABİ

1.8K 165 135
                                    

"Evren abi!"

Hızla yanına koştum. Beni fark etmemişti. Yanında bir kız vardı. Uff niye beni duymuyor!

Yanına geldiğimde koluna yapışıp sarstım onu. Boyu uzun olduğu için başımı kaldırdığımda çirkin yüzle bana baktı. Kaşlarını çattığında çok çirkin oluyor. Hı!

"Ne oldu yine?"

Dışarıya nefes verip başını çevirdi. Karşısındaki kıza bakıyordu. Uzun saçını açık bırakmış. Bu sıcakta? Hı!

"Kimsin sen? Ne istiyorsun abimden!"

"Sanane."

Çirkin çirkin bana baktı. Çirkin bakışlarımı ona atıp Evren abime döndüm. Boşta kalan kolumu tutup beni peşinden götürmeye başladı. İçimdeki mutlulukla arkamı dönüp kıza dil çıkarttım. Hı!

"Duru ne oldu yine?"

Sonunda durdu. Ciddi ciddi bana bakıyordu.

"Ya niye öyle bakıyorsun bana? Beni duymadın. Ben de geldim yanına. Bir daha gelmicem. Hiç gelmicem. Oynamıcam seninle. Anneme de şikayet edicem seni."

Bütün gücümle onu ittiğimde yerinde sendelese de bırakmamıştı kolumu.

"Niye dil çıkartıyorsun kıza? Hiç yakışıyor mu?'

"Banane."

Başımı eğip sessizce beklemeye başladım.

"Ödev sordu bana. Ödevimi yapamazsan senin yüzünden, ne olacak?"

"Arkadaşın da senin gibi çirkin."

Başımı kaldırıp çirkin çirkin bakmaya başladım. Kolumu bırakıp gözlerimin içine bakarak konuştu.

"Hava sıcak. Evine git. Başına güneş geçmesin."

Arkasına dönüp yürüdüğünde sızlayan burnumu çekip arkasından yürümeye başladım.

"Evren abi! Şeker alıcaktın hani bana? Gitme..."

Arkasından koşarken mavi duvara çarptım. Burnum!

Canım acımıştı. Gözlerim hızla dolarken ağlamaya başladım. Şekerim de yok.

"Duru ağlama. Tamam alacağım, bak."

Ağlayışım arasından konuştum. Canım acıyor.

"İki tane?"

"Tamam, iki tane."

Burnumu çekip başımı kaldırdım. Üzgün üzgün bana bakıyordu. Elimin tersiyle gözümü silip gülümseyerek konuştum.

"O kızın yanına gitmiceksin de mi?"

Ona bakarken elimi tutup yürümeye başladı.

"Sonra gideceğim."

Ya ama!

Burnumu çekip duruyordum. Ayy başım ağrıdı benim.

"Burnum akıyor. Dur!"

Yürümeye devam ediyordu. Gülerek konuştu.

"Sümüklü Duru."

"Sensin o!"

Sinirlendim ben!

Adımları yavaşladığında başımı ona çevirdim. Bilmiş bilmiş bana bakıyordu. Konuştu. Çok akıllı Evren!

"Benim sümüğüm akmıyor."

Burnumu çektim. Gözlerim mavi tişörtüne kayarken aklıma gelenle kıkırdadım.

"Ne oldu yine?"

"Bana sümüklü dersen burnumu tişörtüne silerim."

Kaşlarını çatıp pantolonun cebinden peçete çıkardı. Ağzım açık ona bakıyorum. Ama-

"Al, sil burnunu."

Şaşkın gözlerle ona bakarken küçük burnumu sıkarak burnumu silmişti. Ah!

"Canım acıdı benim!"

"Şeker yiyince geçer." dedi bilmiş bilmiş. Uff!

Burnumu sıkarak tekrar sildiğinde koluna vurdum. Gülüyordu. Sinirden yerimde duramazken yerimde yükselip saçını çektim.

"Ah!"

"Oh olsun!"

Sinirli sinirli bana baktı.

"Bir daha yapma o hareketi."

"Yapıcam."

Dışarıya sıkıntılı nefes verip yürümeye başladı. Beni de arkasında götürüyordu.

"Yaramazsın kızım sen!"

"Ben senin kızın değilim. Sen benim abimsin bi kere."

Birden bana dönüp konuştu. Çirkin çirkin bakıyor yine.

"O anlamda mı diyorum?"

"Ben okula gitmiyorum. Bana başka anlam konuşma!"

Küstüm ona işte. Hep bana kızıyor.

"Duru..."

"Küstüm sana. Abim de değilsin artık benim. Konuşmıcam seninle. Küstüm."

"Üç şeker alsam barışır mıyız?"

Başımı iki yana salladım.

"I-ıh olmaz."

"Özür dilerim."

Başını eğdiğinde istemsizce burnumu çektim. Üzüldü mü şimdi?

"Şşey gidelim mi? Limonlu şeker alırsın bana hı?"

Gülümsedi. Burnumu acıtmadan sildiğinde gülümsemiştim. Yürümeye başladık.

"Evren abi..."

"Efendim..."

Kıkırdadım. Anlamaz hâlde bana baktığında konuştum. Gülüyorum.

"Arkadaşın gitmiş."

Bölüm nasıldı?

Duru?

Evren?

Çocukluklarına ait bir anıyı yazmak istedim. Düşünceleriniz neler?

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz. Selamün Aleyküm ✨

Duru'lu Eczane/TextingWhere stories live. Discover now