38. Bölüm

1.5K 76 148
                                    

Evet evet yanlış görmüyorsunuz 😄 Vallahi de ben geldim billahi de ben geldim😍

O kadar özlemişim kiiiiiiiii size anlatamam!
Ee tabii onlarla yazarak hasret giderdik, şimdi de sizinle yorumlarda kavuşup hasret gidermek istiyorum.

Nolur gelin tamam mııııı 🥹

Biliyorsunuz ki ben çok aktiftim burada. Yeni bölümler sık gelirdi, sohbet muhabbet ederdik ama bir anda ortadan kayboldum dimi 😄😄

Aslında keyfi bi şey değildi, küçük bir ziyaretçim vardı. 9 ay kadar kendisini bekledik ve sağolsun o küçük misafir beni benden aldı 😄 Çok zor bir hamilelik dönemiydi, 9 ayımız sürekli hastanelerde geçti🤷🏼‍♀️

Berre'nin hamilelik haberini size verirken aslında ben anne adayıymışım da haberim yokmuş 🤗 Zaten kızı kurguda ne kadar kusturup zor bir hamilelik geçirttiysem hepsi başıma geldi 😄😄

Eee Berre bu, bedduası tutar yahu!
Demek ki neymiş, yazanı bile olsak Berre hanımla uğraşmıyormuşuz. Berre diyince durup bir düşünmek lazım 😄😄

Ay çok konuştum ama vallahi özlediğimden, hadi sizde gelin de birlikte konuşalım. Ben deli gibi böyle tek konuşup durmayayım 😄

Sizi çok seviyorum ballarım 🍯💛
İyi okumalar 😚

^^^^^^^^^^^^^^^^

Öncelikle tereyağlı kuymağın diyarı Trabzon'dan herkese selamlar...
Bunlar hep mide bulantısından, biliyorsunuz değil mi?
Of ama, mide bulantısı yüzünden uykundan da kalkmazsın ya!

Yataktan çıkıp karşıdaki koltuğa oturduğumda ayaklarımı da uzatmıştım, ellerimi karnımın üstüne koyarak sevmeye başladığımda yüzümdeki tebessüme engel olamadım.

"Sabah sabah nasıl bu kadar güzel olabiliyorsun sen," diyen sesi duyduğumda kafamı Barış'a çevirmeden daha geniş gülümsedim.
"E daha da güzel oldun şimdi," diyerek yataktan çıktığında hızla yanıma geldi.

Koltuğun kolçağına oturduğunda kolunu arkamdan omzuma sarmıştı, sırtımı kendine yasladığında saçlarımın üstüne bir öpücük kondurmuştu.

"Birkaç ay içinde duba gibi olacağım," dediğimde kafamı geriye yatırarak ona baktım. "Bakalım o zaman da böyle şeyler duyacak mıyız sizden Barış Bey!"
Kafasını bilmem dercesine salladığında gülerek dizine vurdum, o da gülümsediğinde derin bir nefes alarak ayaklandı.

"Bugün ne yapmak istersin?"
"Bilmem ki," dedim sakince. "Semi, biraz dolanalım, demişti."
Olumlu anlamda salladı kafasını, "Seni oraya bırakıp geri dönerim ben de o zaman. Otellerle ilgili birkaç iş vardı, hazır gelmişken onlarla ilgileneyim."

Sakince onayladığımda mırıldana mırıldana ayaklandım, midemi düşünmemeye çalışarak hızlı bir duş aldığımda hem üşütmeyecek hem de yormayacak şekilde giyindim. O nasıl oluyor demeyin, öyle bir şeyler işte.

Barış, beni Semi'nin teyzesine bırakınca beklemeden otele geri dönmüştü. Yonca, İclal, Semi ve ben ise tıpkı Barış gibi beklemeden evden çıkmıştık. Hava da maşallah hani...

Eksi sıfır!

Bugün de kendi kendime eğlendiğime göre hayata geri dönerek etrafa adapte olabilirim.

Semi'nin peşinde yavru ördek gibi dolanarak her yeri alt üst etmeye başlamıştık, gezmediğimiz bir yer kalmasın diye uğraşıyorduk herhalde.

"Gençler," dedi Yonca nefes nefese. "Allah aşkına ben hamile bir kadınım, biraz oturup dinlenmeyi denesek nasıl olur?"
Onun sorusuyla kendimi tarttığımda gerçekten yorulduğumun farkına varmıştım.
"Ay hamişlerle gezmek çok zor," diyerek yakındı Semi.
Kırgın gözlerimle ona baktığımda bir elini benim karnıma, diğer elini Yonca'nın karnına koydu. "Ama çok da eğlenceli!"

DuvarWhere stories live. Discover now