🍁 Yirmiüçüncü🍁

8.1K 728 229
                                    

(Multi: Sencer ve Göktuğ )

Yazarın anlatımı ✍️


Sükutun derin hissiyatı herkesi esir etmiş, gergin sinirler kelamları dile dökmeye mecal komamıştı . Şüphesiz bu durumdan en çok yara alan elleri karnına analık hisleriyle sarmalanmış Hafsa hatundan başkası değildi . Badem şeklindeki kahverengi gözleri doluvermiş , ona odaklı çakır harelere çatık kaşları ardından bakıyordu . Korkuyordu . Yüreğinin almadığı, içinin kabul etmediği bu adama zorla yar olmaktan çok korkuyordu . Babası Günalp Bey kızına çok dil dökmüş , İlaldı'nın fenalığını bildiğinden bu işi güzellikle halletmek istemişti . İlaldı yaman adamdı . Karşısına dikilen bir düzine Alp olsa da korkusuzca tek başına vuruşur, tonlarca yükü olsa ezilmeden taşırdı. Dürüstlüğüne de diyecek yoktu . Lakin en fena huyu inatlığıydı . Bu huyunu bilenler eninde sonunda galip geleceğini bildiğinden onunla asla restleşmezdi . Günalp Bey'in çekincesi kızının onu istemediğini bile bile onun yoluna çıkıp , dahası Hafsa'yı bir anlık boşluğuna düşürüp kaçırmasıydı . Törelerde kız kaçırmak hoş görülmezdi. Lakin son zamanlarda bu olaylar çokça artmıştı . Günalp Bey ağabeyi Erdoğmuş Bey ile göz göze bakıp aynı anda ayaklanmıştı .

-Hakkınız var . 'dedi Erdoğmuş Bey bakışları sertçe İlaldı'nın üzerinde gezerken. 'Habersiz gelmişsiniz . Gördüğünüz gibi hususî konuklarım vardır . Dahası burası kız evi değil, emmisinin otağıdır . '

İlaldı mağrur bakışlarını Erdoğmuş Bey'in üzerinde gezdirdi. Bey haklıydı . Bu işler ancak haberli gelişle , bittabi kız evinde olurdu. Lakin İlaldı Günalp Bey'in kendisini atlatmaya çalıştığının farkındaydı . Deve yüküyle ipek mi istemişti Günalp Bey ? İşte bir deve sırtında ipek kumaşlar toplar halinde hazırdı . Konya'dan gelin esbabı , Denizli'den pamuk bezi , Bursa'dan pusat takımları ve dahası... Herşey, yapamayıp bu işten caysın deyü öne sürdüğü ne varsa işte Hafsa hatunun kademine serilmek üzere hazırdı. Fakat unutulan şey bu hayırlı işlerin gönülle yapıldığıydı. İlaldı beğeni dolu gözleriyle dönüp genç kadının badem gözlerine bir bakış bıraktı.

-Bilirim Erdoğmuş Bey . Bilirim lakin tez elden bu işi bitirmek niyetinde olduğumu da sizler bilesiniz. Gayrı otağımın hatununu bilmek , güvey toyuma gün saymak dilerim.' 

Boğazından kaçan bir hıçkırık ile şişkin karnını tutarak fırladı yerinden Hafsa. Dayanamıyordu . Bu lakırdıları duymaya dayanamıyor , kulaklarının sağır olmasını diliyordu . Elini dudakları üzerine örtmüş, ve yatmalığın perdesini aralayıp oradan ayrılmıştı . Ahretlik bacıları da yalnız komamıştı elbet onu . Hazan ve Gülnare onun ardından derhal sofradan kalkmış ve içeriye koşmuşlardı. İyiden iyiye gerginlik dolmuştu ortam . Büyükler olduğundan genç bahadırlar söze karışmak istemiyor, oturdukları yerde çene kemiklerini zonklatmak ile sabrediyorlardı . Nihayetinde Günalp Bey kızının ahvaline sessiz kalamadı . Önceleri sadece acısı taze olduğundan evlenmek istemediğini sanıyorken bu gece İlaldı'ya bakan badem gözlerde görmüştü hakikati . Hafsa bu adamın hatunu olmak istemiyordu . İyi bilirdi , olmayınca olmuyor, yürek almayınca zorla sevilmiyordu . Derin bir nefes alıp üfledi.

-Niyetini biliriz İlaldı. Çeyizlik istenen ne vardıysa hazır etmişsin eyvallah. Lakin kendinde görürsün ki kızımın sende gönlü yoktur. '

Kısıldı çakır hareler . Bildiği hakikati kulaklarıyla işitmek hoşuna gitmemişti. Hafsa onu isteyecekti . Bunun başka bir seçeneği yoktu . O istiyorsa bu iş olacak, Hafsa gayrı hatunu olarak otağını süsleyecekti . Zorlukla kıvırdı dudaklarını.

-Dul hatunda gönül bulunmaz Günalp Bey . Gayrı adak şerbeti de istemez . Fakat bilesiniz ki doğum haberini işitende gelin alıcılar obanıza gelecektir. 'dedi mağrur bakışlarını yüzünde gezdirerek . Oradaki herkes susmuş, çıt ses duyulmuyordu . İşin yokuşa sürüleceği aşikârdı . İçeriden Hafsa'nın acı dolu hıçkırıkları duyuluyor , İlaldı bunları hiç umursamadan otağın orta yerinde dikiliyordu . Daha fazla dayanamadı genç bahadır . Oturduğu yerden hızlıca doğrulup göz açıp kapayana dikildi İlaldı'nın karşısına. Burnundan soluyordu . Zaten öfkeyle dolmuşken Hafsa'nın ağlama sesi içini yakıp kül etmişti . Safir maviliklerini çakır gözlere sertçe dikti .

"BERCESTE" 🍁 (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin