🍁🌑🌒🌖🌌

5K 446 171
                                    

Multideki müzikle okuyun nooooooluuuuuur :) Göremeyenler için; Gönül Dağı dizi müzikleri - Güne Yaz Aşkını







Kanlı ay tutulması özel :)









Serin bir yayla sabahıdır. Gün daha doğmamıştır. Gökyüzü süt mavisi, çamlar nefti, üzerlerine çiğ yağmış çayırlar zümrüt yeşili ve ışıl ışıldır. Çobanlar daha davarları toplamamış, atlar , kısraklar , taylar daha delişmen. Kara çadırlar ile ağıllar arasında gidip gelenler, sadece allı, lacivertli, altın sarılı, menekşe morlu kadınlar ve kızlardır. Günün cümbüşüne daha vakit vardır.


-Bahar gözlüm...'


Genç kadın kütlelerce ağırlıkta hissettiği bedenini ağır yorgan altında hafifçe kıpırdatmış, lakin çam yeşili gözlerini tatlı gelen uykudan bir türlü aralayamamıştı. Başını sert yastığında diğer tarafa doğru çevirip hafif bir iç çekerek devam etmişti içine çekildiği sıcak girdaba. Derken nasırlı büyük bir avuç yaslanarak şefkat dolu hislerle okşamıştı son günlerde kırmızı birer elmayı andıran yanaklarını. Kulağına meftunu olduğu sesin fısıltısı doldu.


-Hazan'ım. Açasın gayrı bahar gözlerini.'


Ağır ağır aralandı uzun kirpikler. Çam yeşili menevişler uzun yastığın diğer yamacındaki çehreye uyku mahmuru bakışlarla dönmüş, dolgun kırmızılıklar gördüğü gece karası gözlere içtenlikle kıvrılıvermişti. Avucunu yanağında duran büyük elin üzerine kapatıp zihnini uyanmaya zorladı. Uyansa ne olacaktı ki ? Her günü bu siyah menevişleri görerek sonu gelmez bir rüyadan halliceydi. Bir de bu aşk dolu bakışların yeşil boncuk olanları vardı ki aman Ya Rabbi ! Dilinden şükrü düşmüyor, her nefeste yineliyordu. Derin bir nefes doldurdu ciğerlerine. Kurumuş boğazını yutkunarak ıslatmaya çabaladı.

-Sabahın hayrola beyim.'dedi çatallanmış bir ses tonuyla. Onu her an ilk kez görüyormuş gibi hasretle süzen erine içtenlikle tebessüm etti. Akın Alp ise hiç beklemeden ona doğru yaklaşmış , karısının naif bedenini kalın kolunun üzerine çekivermişti. Büyük eli genç kadının al yanağını okşadı.


-Benden sonra uyandığın görülmüş değildir bahar gözlüm. Eyice misin ? Var mıdır ağrın sızın ?'


Erinin sorusuyla bir an duraksayıp elini şişkin karnı üzerinde gezdirdi Hazan Hatun. Kaşları düşünceyle çatıldı. Doğruydu. Gebeliğinin başından beridir ne kadar yorulursa yorulsun gün doğmazdan evvel uyanır , otağının işini görür , sabah aşını hazır edip eriyle yiğidinin karınlarını doyururdu. Lakin bu sabah ne olmuşsa uyanası gelmemişti. Aklında dönüp duran soru işaretleriyle ufak bir hesaplama yaptı. Doğuma daha vakit vardı. Çınar gününü tamam edende gelmişti. Lakin bu bebesi ağabeyine benzer mi bilememişti. Erinin kollarındna sıyrılıp döşeğin içinde oturma pozisyonuna geçti. Hareketleri karnı aşağı düştüğünden beri zorlaşmıştı. Kilimhanede onu gören karıcıklar tecrübeli gözlerle süzüp Çınar'a bir bacısı olacağını müjde etmişti. Fakat bebesi öyle hareketliydi ki Hazan oğlunun gebeliğini tekrar yaşar gibiydi. Bir de gün geçtikçe artan korkuları vardı tabii. Küçük beyin doğumunda yaşadıkları zorluklardan sonra kendilerini toplamak kolay olmamıştı. Narin elleri gergin göbeğini sevgiyle okşadı.

"BERCESTE" 🍁 (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin