Bugün büyük gündü, Gryffindor ve Slytherin quidditch maçı. Bu karşılaşma pek sık olmuyordu. Her şeyi daha ilginç kılan şey genellikle finaldi. Yılın ilk maçı Gryffindor-Slytherin olunca bütün öğrenciler heyecanlanmıştı. Normal izleyici sayısının 2, belki de 3 katı kadar kişi buradaydı.
Lyra sahaya kadar Sirius ve arkadaşlarıyla yürümeye karar vermişti çünkü Evan ortadan kaybolmuştu ve Evelyn'in ise Quidditchle ilgili ilgilendiği tek şey maç sonrası partilerdi.
Sirius, kolunu ikizinin omzuna atarak ''Kimin için tezahürat yapacaksın sevgili kardeşim?''
''Hiç kimse. Sadece insanların süpürgeden düşüşlerini izlemek için buradayım''
Sirius başını sallayarak ''Şaşırmadım, yeterince Lyra'lık bir hareket.''
Grup sonunda soyunma odasına geldiğinde Sirius James'in sırtına vurdu ''İyi şanslar, Dostum''
''Evet, iyi şanslar Çatalak'' diye destekledi Peter.
Remus da onlara katıldı ''Kaybetme, James''
''Mükemmel bir öneri, Aylak. Teşekkürler, önerini düşüneceğim'' dedi alaycı bir şekilde.
Remus ise ondan daha alaycı bir şekilde güldü ve çoktan oradan ayrılmış olan Sirius ve Peter'ı aramaya gitti.
Lyra, kardeşini bulmak zorunda olduğunu fark edince iç çekti. Çok uzun boylu ve daha kısa boylu oğlanın yanında siyah saçları görünüyordu. ''Peki, bensiz gidin o zaman''
''Merak etme, Black. Eminim o güzel kafan onları bulmak için fazlasıyla yeteneklidir.''
Lyra arkasını döndü ''Ah, burada olduğunu unutmuşum''
James alaycı bir şekilde başını salladı.
''İyi şanslar öpücüğü alabilir miyim?''
''Ha?'' diye düşündü Lyra, kaşları havalanırken.
Başını James'e döndürdü ve eliyle yanağına dokunurken yüzündeki sırıtışı gördü.
Ve Lyra ikisini de şaşırtacak bir şey yaptı, parmak ucuna çıkarak yanağına bir öpücük kondurdu.
Ve uzaklaşıp arkasını döndü ''İyi şanslar, Potter!''
James Potter orada bir kaç dakika boşluğa bakarak durdu, Lyra Black'in gerçekten onu öptüğünü sindirmeye çalışıyordu.
-
''Ve Poppy Bell Quaffle'ı aldı! Fırlattı... ve Skor! Tebrikler' Sirius'un sesi bütün sahayı doldurdu. Lyra Sirius'un yanına, Peter ve Remus ise arkasına oturmuştu. McGonagall'da Sirius'un yanındaydı, Sirius asla dediklerini kontrol etmezdi ve yanında biri olmasının onu boş konuşmadan uzaklaştırır diye düşünmüşlerdi.
''Hey, Bell!'' diye seslendi, siyah saçlı kız süpürgesini o yöne döndürüp dinlediğini belli etti, ''benimle Gryffindor ortak salonunda buluş, maçtan sonra.''
Kız sırıttı ve başını sallayıp maça döndü.
''Sirius!'' ''Bay Black!'' Lyra ve Profesör McGonagall aynı anda azarlamıştı Sirius'u.
''Ne?'' diye sordu, kafası karışmıştı.
''Lütfen özel sorularınızı maç-''
Profesör McGonagall'ın lafı Sirius'un bağırışlarıyla bölündü. ''BAŞARDIK! GRYFFINDOR KAZANDI! TEBRİKLER ÇATALAK!''
Lyra kıkırdadı. Profesör McGonagall'ın gururla gülümsemesi ve Sirius'u görmezden gelmeye başlamasını izledi.
Lyra'nın düşünceleri bir anda sarmalanması ve sallanmasıyla dağıldı, Sirius Lyra'yı kollarından tutup sarsıyordu. ''Başardık Lyra! Biz Kazandık!''
YOU ARE READING
𝐄𝐏𝐈𝐏𝐇𝐀𝐍𝐘 | James Potter- Türkçe Çeviri
Fanfiction❝biz kötü bi' fikiriz, potter❞ ❝yine de iyi olan bir kötü fikir❞ Lyra Black bir çok sırrı olan bir kızdı ve James Potter bunlardan birydi. Kız onu bütün kalbiyle sevmi...
