𝟭𝟮 | 𝗶𝗸𝗶𝘇 𝗸𝗼𝗻𝘂𝘀𝗺𝗮𝗹𝗮𝗿𝗶

619 54 47
                                    

Lyra transa girmiş gibiydi. Gözleri ondan 3 sıra önde olan dağınık saçlı, gözlüklü çocuğa kitlenmişti. James odanın diğer ucundaydı ama Lyra yine de gözlerini ondan bir an bile çekmedi. Saçı tam bir felaketti, yüksek ihtimalle yataktan kalktığı gibi gelmişti. Gözlükleri burnunun ucuna doğru kaymıştı ve kravatını öylesine omzunun üstünden asılmıştı, bağlamakla uğraşmamıştı bile. Açıkça bugün hiç efor harcamamıştı kendine.

''Gözlerinden kalpler çıkacak gibi bakıyorsun.'' Evelyn güldü, ''kime bakıyorsun sen''

''Ne?'' Lyra aceleyle dikkatini James'ten çekerek sordu.

''Kime bakıyordun? Bir an salya akıtmaya başlayacaksın sandım'' Evelyn elini Lyra'nın alt dudağına götürüp salya siliyor gibi yaptı.

Lyra ise Evelyn'in elini uzaklaştırdı ''Kimseye bakmıyordum, teşekkürler''

''Bir Gryffindor değildi, değil mi?'' dedi yüzündeki endişeyle yanlarına yeni gelen Evan.

İki kız da kaşlarını çatıp ona baktı.

''Ne? Hayır.'' diye tersledi Lyra, ''ve hiç kimseye bakmıyordum!''

 Evelyn ''Ve Gryffindor ise ne olur?'' diye karşılık verdi

''Ailelerimiz Gryffindor'lar ile olmamıza izin vermiyor, hatırladın mı?'' diye hatırlattı kızlara, ''her neyse, zaten çoğu kan haini ve iğrenç''

Lyra cevap olarak mırıldandı ve yine James'e döndü. Ela gözleri Lyra'nın gözleriyle buluşunca ona bir gülümseme gönderdi. Lyra da karşılık olarak gülümsedi, yine de o kadar büyük değildi. Ve anında uzağa baktı.

Onunla olmasının imkanı yoktu, bu yüzden içinde köpüren duyguları kabul etmeye bile zahmet etmedi.

-

Sirius Lyra'da bir farklılık olduğunu fark etmişti, hep fark ederdi. Bu yüzden onu buldu ve bir yürüyüşe çıkmayı teklif etti.

''Ee, Lyra-Loo, sen de ne var ne yok?''

Lyra ona sorgulayan bir bakış attı, ''Lyra-Loo?''

''Evet, Lyra-Loo. Ne var ne yok?'' diye yineledi.

''Hiç. Yarın teslim etmem gereken ve henüz yapmadığım bir Biçim Değiştirme ödevim var. Hayatımdaki en ilginç şey bu.'' kıkırdadı.

Sirius yürüken bir melodi mırıldandı. ''Erkek yok o zaman?''

''Yok, Sirius'' Lyra iç çekti, ''Erkek yok.''

''Emin misin? Kahvaltı boyunca bir yere bakarken gördüm seni.'' dedi sırıtarak.

Lyra sızlandı ''Sen de mi?''

''Sirius, kimseye bakmıyordum!''

''Emin misin? Çünkü kesinlikle bakıyordun''

Lyra iç çekti ama gülümsedi, ''Evet, eminim. Kimseye bakmıyordum!''

''Sen ne diyorsan. Ama baktıktan sonra ki konuşma çok garip duruyordu.''

''Öyleydi. Aptal Evan kan hainleriyle çıkmamak hakkında konuştu.'' Lyra omuz silkti.

Sirius göz devirdi ''Sen ne dedin?''

''Hiçbir şey, sadece omuz silktim.'' hafifçe kıkırdadıktan sonra devam etti, ''Şuanda tam bir şerefsiz.''

''Kim? Rosier mi?'' 

Lyra başını olumlu anlamda salladı.

Sirius, ikizini yanına çekerek oturmasını sağladı ve sordu, ''Ne yapıyor?'' Bir sigara çıkardı, dudaklarının arasına yerleştirmeden önce yaktı. Bir nefes çekti ve iki parmağını sigaraya sarıp Lyra'ya teklif etti. Lyra ise sadece başını iki yana sallayıp ''Bu şeylerden ne kadar nefret ettiğimi biliyorsun'' dedi.

ve devam etti, ''Ve bilmiyorum. Eğer Evelyn yoksa benim yanımda oturmuyor. Ayrıca artık bize hiçbir şey anlatmıyor.  Artık eskisi kadar sık Hogsmeade'e gelmiyor ya da bizimle yemek yemiyor. Biz yanlış bir şey yapmışız gibi geliyor ama bilmiyorum.'' dedi öfkeyle.

''Ama ikiniz çok yakın değil miydiniz? Bert ve Ernie gibi?'' diye sordu Sirius.

 Lyra kaşlarını kaldırdı, ''Kuklalardan bahsediyorsun değil mi?'' Sirius onaylayınca devam etti, ''Doğru, gerçekten bilmiyorum Sirius. Sanırım o, o'nun tarafında. Saf-kan takıntısı, biliyorsun.'' dürüstçe düşündüklerini söylemişti, söyledikleri hoşuna gitmese bile.

''Yine de adil değil ki? Yani, 4 yaşından beri arkadaşsınız. Seni şimdi bu şekilde bırakması doğru değil.''

''Evet sanırım, neyse ne.'' dedi Lyra.

''Bu işten uzak durmayı tercih ederim. Dürüst olmak gerekirse, cidden uzak duracağım.'' diye itiraf etti Lyra, ne var ki Sirius bunu çoktan biliyordu.

Sirius yumuşak bir sesle, ''Oraya dönmek zorunda değilsin'' dedi.

''Biliyorum ama döneceğim, Reg için. İyi olduğunu ya da olacağını sanmıyorum.'' 

Lyra dediği şeyin Sirius'u kırmasını ya da kendisini suçlu hissetmesine yol açmasını istemediği için ona buruk bir gülümseme yolladı.

Sirius ise gerçeğini yolladı, ''Ama her zaman James'in evine gelebilirsin, tamam mı?''

''Teşekkür ederim'' dedi yumuşak bir sesle ''ama iyi olacağım, söz.''

''Evet, öyle olsan iyi olur Lyra-Loo''

''Olacağım, Black'ler hep iyi olmaz mı zaten?''

Sirius kıkırdadı, ''Bellatrix hariç.''

Lyra da ona katıldı, ''Küçük bir mental problem yaşıyor.''

''Küçük bir problem mi? Zır deli demek istedin sanırım?''

''Evet, tamam. Andi'yi tatilde gördün mü?''

Sirius heyecanla, ''Ah Evet! Sana söylemeyi unuttum'' dedi.

''O nasıl? Hala Ted ile beraber mi?''

''Evet, bir çocukları var. Adı Nymphadora. O da bir metamorphmagus. Muhteşem değil mi? Evlilikleri ve diğer her şey.''

''Bu çok güzel,'' Lyra iç çekti, ''Dilediği her şeye sahip olduğu için çok mutluyum.''

''Dora ile tanışmalısın, eminim seni çok sever. Belki Noelde ya da paskalyada. Olmazsa kesinlikle yaz tatilinde!''

Lyra umutla ikizine baktı, ''Sence bana adresini verir mi? böylece ona yazarım.''

''Tabii ki, Andromeda buna bayılırdı.''

''Teşekkürler.''

-

Madem minik Dora aramıza katıldı, neden bu bölümü hayatıma Nymphadora olarak giren  @metamorfmagus_185 'a ithaf etmeyeyim ki?

Bölümler geç geliyor biliyorum. Hem dersler üst üste geliyor hem de doğum günüme az kaldı sayılır ve benim aklımda olan bir bölümü doğum günümde atmak istiyorum. Bunun için de Bölümleri elimden geldiği kadar hızlı ayarlayıp taslak halinde bekletiyorum.


ehm her neysee, Epiphany 4K'yı geçti!! İlk bölümden beri okuyan sayılı kişi var ve bunlardan bana en çok destek olan bebeğimden başlayarak herkese çok çok teşekkür ederim, seviliyorsunuz.


Satır arası yorumlarınızı bekliyoruum^^

✰'a basmayı unutmayıın ♥

-duru<3



𝐄𝐏𝐈𝐏𝐇𝐀𝐍𝐘 | James Potter- Türkçe ÇeviriWhere stories live. Discover now