bölüm dokuz: sisli rüya

523 53 33
                                    

2 ay sonra...

Her şey karanlık...

Yuuji ayaklarını bastığı zeminde bir süre etrafına bakındı, etraf karanlık ve sessizdi. Pembe saçlı çocuk alışık olmadığı bu sessizliği bozmak için bağırmak istemişti, ama yapamamıştı...

Neden sesini çıkartamıyordu?

En sonunda bakışlarını etraftan çekip ayaklarına çevirdiğinde yere basabildiğini fark etmişti, tamam.. bu epey ilginçti çünkü şu an ıssız bir yerdeydi ve tam anlamıyla koşmak istese de bir yere varamayacaktı. Bu yüzden yavaşça ilerlemeye karar vermişti.

En sonunda karanlık uçsuz bucaksız olan yerin bir tarafında ufak bir aydınlık görünce pembe saçlı çocuk bal rengi gözlerini o tarafa çevirdi, sonunda... evet sonunda bir çıkış yolu bulmuştu sanırım bu sıkıcı karanlık yerden.

Her ne kadar oraya doğru yürüse de bir türlü yetişemiyordu, koşmayı denedi...

Koş... Yuuji sadece koş...

Çocuk deli gibi koşarken aklında sadece Fushiguro'nun dedikleri dönüyordu.

"Eğer bir gün iyileştiğinde yolunu kaybedersen, doğru yönü bulup kilometrelerce koşman için."

Peki şu an nereye koşuyordu?

Sonunu değiştireceği yere mi yoksa sonsuzluğa kavuşacağı yere mi?

Üstelik yanında bir pusulası da yoktu.

Çocuk en sonunda yorulunca nefes nefese kalıp dizlerinin üstüne çökmüştü, asıl sorun o kadar koşmasına rağmen o aydınlık yere bir türlü ulaşamamış ayrıca gözlerini daha fazla kamaştırmaya başlamıştı.

En sonunda o aydınlık yerden çıkıp gelen bir siluet genç adamın dikkatini çektiğinde bakışlarını oraya dikmişti, bu siyah saçlı bir kadın siluetiydi...

Bu kadın...

Bu kadın annesinden başka biri değildi..

"A-anne?" kelimeler zar zor pembe saçlı çocuğun dudaklarından dökülürken genç kadın oğlunun yanına biraz daha yaklaşıp kocaman bir gülümseme bahşetmişti Yuuji'ye.

Pembe saçlı çocuk şaşkınca karşısındaki kadına bakarken onu ne kadar özlediğini düşündü, gülümsemesi kendisine bakışları... o kadar canlıydı ki.

Yuuji bir saniyeliğine onun gerçekten canlı olduğuna inanmıştı.

"Eve dön Yuuji." genç kadın oğlunun üstünde bakışlarını donukça gezdirirken bu pembe saçlı çocuğu biraz ürkütmüştü açıkçası, gözleri doluyordu fakat bir türlü gözlerinden yaş akmıyordu...

"Dönemem..." dedi çaresizlikle genç adam, o sırada başını eğmişti. Bunu yapması genç kadının da başını aynı şekilde eğmesine sebep olmuştu.

O sırada yaklaşan başka bir siluet ise kadının aksine daha iri bir siluetti, Itadori eğdiği başını kaldırmadan göz ucuyla yaklaşan diğer siluete baktığında yüzüne vuran ışığın biraz olsun aydınlattığı siluetin babasına ait olduğunu anlamıştı...

Babası karşısında dururken genç adam adeta küçük dilini yutmuştu, sadece gözlerini kırpıştırıyor ve gözyaşlarının yanaklarından boncuk boncuk akmasını sağlıyordu adeta.

"Yaşamayı öğren Yuuji, sen her şeyin üstesinden gelebilecek güçlü bir çocuksun." orta yaşlı adam oğluna bakıp konuştuğunda Yuuji eğdiği başını kaldırıp bal rengi gözlerini adamın yüzüne çevirdi.

Walk Towards Infinity · ItafushiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin