bölüm on: tanrı'nın verdiği ceza

568 34 163
                                    

Bölüm çok az cinsellik içeriyor rahatsız olacaksanız okumamanızı öneririm o bölüme de ufak bir uyarı koydum iyi okumalar.

...

"Yuuji nasıl tedaviye başladı mı?" yeşil saçlı kız elindeki kahve bardağını yudumlarken önündeki bilgisayardan sunumunu hazırlamaya devam etti, Megumi gece mavisi gözlerini kıza çevirio aklındaki düşüncelerin dağılmasına izin verdi. "evet bir ay oldu, babamla durumu hakkında henüz görüşmedim bugün görüşeceğim."

Toge büyük bir dikkatle ikisini dinledikten sonra eliyle birkaç işaret yaptı, Megumi Toge'ye bakıp konuşmasına devam etti. "Bacaklarını tekrar kazanmak için çabalıyor, en azından bununla sevinebilirim." yeşil saçlı kız gözlüklerinin üstünden Toge'ye baktıktan sonra dikkatini yine Fushiguro'ya verdi. "Bu vicdan işi olmaktan çıkmış gibi, beni kandırma aptal! ondan hoşlanıyor musun?"

"Sadece iyi olmasını istiyorum." diyerek kestirip attı Megumi ve ince uzun parmaklarını kendi bilgisayarının üstünde gezdirip birkaç şey yazdı, "Yuuji şu an babamın yanında, ders bitince onu almaya gideceğim."

"Ona karşı bakışların farklı, kendini kandırma Megumi. Eğer ondan hoşlanıyorsan bilmeli." dedi Maki arkasına yaslanıp, arkadaşının daha önce kimseye böyle baktığını görmemişti çünkü. Yuuji'nin üstünde bu kadar titremesi tuhaftı...

"Neyse ben kalkayım, çıkışta Itadori'yi alıp Gojo sensei'nin yanına uğrayacağım beni beklemeyin." Megumi eşyalarını hızlıca toplayıp yanlarından ayrılırken Maki'nin "Kaç bakalım nereye kadar kaçacaksın!" temalı çemkirmelerini duymazdan gelip arkasını memnun bir sırıtışla dönerek yürümeye başladı.

...

"Tedavi nasıl gidiyor?" Fushiguro bakışlarını dikkatle yola diktiğinde Itadori gözleri parlayarak yanındaki çocuğa baktı, Fushiguro'nun kendisini bu kadar düşünmesi hoşuna gidiyordu inkâr edemezdi. "Gayet iyi gidiyor, hatta bugün ilk adımımı attım sayılır."

Gece mavisi saçlı çocuk şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırıp bakışlarını Yuuji'nin bal rengi gözlerine dikti, "O kadar hızlı mı..." açıkçası Yuuji'nin tedaviye olan tek engelinin olmayan inancı olduğunu biliyordu, ama bu kadar hızlı bir yol kat edeceği aklına gelmemişti. "Evet! baban böyle devam edersem eğer beş aya kalmadan yürüyebileceğimi söyledi, sanırım kendine tek engel olan bendim..."

Fushiguro okulun önüne gelince arabayı yavaşça sağa çekip elini Itadori'nin yanağına koyup gözlerine bakmasını sağladı, "Yuuji... ben buna çok sevindim." ufak bir gülümseme bahşedip bakışlarını Yuuji'nin gözlerinden çekmeden devam etti. "Artık o nefret ettiğin merdivenleri sorun etmek zorunda kalmayacaksın." dedi ilk karşılaştıkları ana gönderme yaparak.

"Ah... aslında onlar hâlâ sinirlerimi bozuyor." pembe saçlı çocuk yüzünü buruşturarak söylemişti bunu sanırım kaç yıl geçerse geçsin her seferinde o merdivenlere lanet okuyacaktı, "Ama merak etme Fushiguro... iyiyim bunu kendi başıma halledebilirim." Fushiguro Itadori'nin emniyet kemerini çıkarttıktan sonra kendisininkini de çıkartıp arabadan indi, ve kendisi için günlük bir rutin haline gelen tekerlekli sandalyeleri çıkartıp pembe saçlı çocuğu kucağına aldı.

"Yine de tedavi süreci tamamlanana kadar kollarımdasın." dedi çocuğu sıkıca tutup tekerlekli sandalyeye bırakmadan önce, Yuuji'nim kıkırtısı uzun boylu çocuğun kulaklarına bir melodi gibi dolduğunda, kollarını Megumi'nin boynuna sarıp ani bir hareketle yanağına dudaklarını bastırıp öperek geri çekilmişti. "Kollarında kalmam için tedavi süreci bitmese ne güzel olur."

Walk Towards Infinity · ItafushiWhere stories live. Discover now