D'Lİ ŞİİRLER

45 30 18
                                    

Dün imiş geçmiş, bugün değil
Dillerde kalmış kelimeler sefil
Dama oynananlar karşıya bakarken
Dümdüz kesilmiş, saçlar şekil

Damda kurutulmuş tarhana et
Delikli yapılmış örülen sepet

Dallarda erik, kiraz,incir var
Dereler taşmış kirli sular

Dünya imiş yalan olan
Düzmeceymiş makam şan

Dadı tutulmuş istemez çocuk
Dağladığı eti,baharatlayarak yapar sucuk

Dakiktir o hiçbir yere geç kalmaz
Dalar en derinlere sakindir korkmaz

Damla damla akar çatıdan yağmurlar
Dana doğurmuş inek sessizce ağlar

Dapdar sokaklardan birazdan geçecek
Darıları tavuklar için kümede serpecek

Debelenip durur insanoğlu yaşamak için
Değer verir altın inciye niçin

Dedesini ziyaret etmek için gider köye
Defter almış yaşadıklarını yazar her gece

Değişik bakış açısı vardır onun
Değmez der kavga etmeyin susun

Değirmenlerde öğütülürdü un eskiden
Deh çüş derken eşek tepti aniden

Dejenere olmuş herşey bu günlerde
Demlik almış dener piknikte

Deniz masmavi durgun görünür
Dendroloji uzmanı ağaçları küçültür

Deprem olmuş gece yarısı
Depreşir hisleri çeker sancı
Depoda bulmuş aile fotoğraflarını eski mi eski
Derin mesele diye sırtını dönüp gitti

Deri imalatı yapar küçük atölyesinde
Demet demet kırmızı gül alır sevdiğine

Demli çayım vardır buyur içesin
Deste deste yapsın keresteyi inceltsin

Detone olmuş sesi,hala söyler şarkı
Devlerin yaşamından bahseder bir Türk masalı

Develer tellal iken diye başlar bir tekerleme
Dibek kahvesi yapar çok da güzel Ayşe

Difteri ölümcül hastalıklardan biridir
Diğerleri de onun nasıl biri olduğunu bilir

Diker tarlaya vişne fidanı
Din kültürü öğretmeni okur yazılı kağıtlarını

Dipteyim dedi bir genç kız,depresyondaymış anlaşılan
Dirseğini incitmiş top oynarken Müjgan Aylan

Direğe çekilmiş şanlı Türk bayrağı
Diri yapılmış,hiç yenmez pilavı

Diskoya giden gençler görüp üzülür
Dişler eğer çok şekerli gıdalar yersen çürür

Dişi değil erkektir diye yapar açıklama
Dizi izler ama senaryoyu beğenmez asla

Divriği'den yirmilik gelin almışlar
Diyor dedesi,devlet büyüklerini de çağırmışlar

Dizimde uyuturdum onu diye başladı söze
Dışarısı soğukmuş atkı sardı üzerine

Doğar insanoğlu başına türlü haller gelir
Dokunur güle, dikeni elini incitir

Doğa insana cömert davranır aslında
Doğal yaşamı önerir uzmanlar sıkça

Doğum yapmış önceki gün kızı
Dolu vurmuş tarlasına düşünüp durur ne yapmalı

Dolmanın her türlüsünü severdi
Dondum diye üşüyerek içeri girdi

Dobra olmak uğruna yapar kabalık
Doru ata binmeyi sever Sevcan Alık

Dost bulmak zordur bu devirde
Doymak bilmezdir o ne yapmalı söyle

Dozer yıkmaya gelir evi aile perişan
Duba koyulmasını emreder göle,başkan

Davudi bir sesi vardır sanatçının
Dul kalmış kadının ahı alınmaz Arkın

Duru bir güzelliği olan kızınıza talibim
Dur bekle hiçbir yere gitme sevdiğim

Duş aldırır sahibi bir eşeğe
Dut ağacına çıkmış ama inemez yere

Duyun sesimi artık  diye bir genç isyan eder
Duygusal biridir o,kim mi bizim Ömer

Düğüm olmuş çözülmez iplik
Dürümün etlerini keser incecik

ÇAYSIZ KÖYÜN ŞİİRLERİ(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin