E'Lİ ŞİİRLER

37 26 4
                                    

Ellerim kalmış boş
Evlerim de farksız değil hoş

Ekinler ekmek yapmak için hasatlanmış
Erbaa’da hayli soğukmuş bu kış

Eski zamanlar hürmetine geldim yanına
Ermişsin gördüm muradına
Ey güzel günler gelin bana da
Ereyim ben de yar gibi muradıma

Eyvah etmek bana yakışmaz
Ezerler reçel yapmak için kuşkonmaz

Ebem kuşağı da derler rengarenk gökkuşağına
Ebem beni doğurtmuş soğuk şubat ayında

Ece koymak ister karısı, annesi buna kızar
Ederi yoktur bunun diyip hurdacı bir kenara atar

Efeleriyle ünlü İzmir’de eski bir sokak
Eğmiş belini tutar paslı orak

Eğim yüksektir çıkamazsınız bu yaylalara
Elim bir kaza geçirildi geçen sene bu zamanlarda

Elma gönderdiği sepete bir de mektup koymuş
Eldiven takmış ellerine dışarısı soğukmuş

Ekler ipleri birbirinin ucuna
Ekim ayı girmiş farkında değil daha

Elekle un eler pasta yapmak için
Emek verdim hadi şu yemeği yiyin

En sevdiği mevsim ilkbahar
Enayi değilim ben der, kızar

Entarisi fırfırlı kırmızısından
Empirme çiçeği düşmüş saksıdan

Entel, kültürlü diye tanırlar onu
Ergendir zira çekilmez huyu

Erses sineması vardı eskiden Erbaa’da
Eser sert bir rüzgar ,kendisi poyraz galiba

Eşeler toprağı bir adam, sanki hazine arar
Etkisi uzun sürmüş filmin ,hala ağlar

Euro ile burada kiralar diye mektubunda yazmış
Evlenecek bu yaz, şimdiden hazırlıklara başlamış

Eyer almış atına daha yeni
Ezo gelin çorbası yapar annesi

ÇAYSIZ KÖYÜN ŞİİRLERİ(TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now