Yakılmış bir odun gibi yanıyorum
Yolum edebi farkındayım biliyorumYaz akşamlarındaki huzur ve mutluluk
Yoğ imiş artık üzülüyorumYeni yeni kendime gelirken
Yine uyandım bu sabah erkenYaz boz hayat , maalesef
Yeğenim olmuş müdür şefYapıyorum kendi silüetimi
Yorgun, bitkin portremiYanılır insanoğlu, şaşırmamak lazım
Yaralı bir kuş bulmuş,bakkal KazımYaban hayatı incelenir bu ormanda
Yabanilik yakışmaz insana aslaYabancılık çeker, bulunduğu ortamı bir türlü sevemez
Yad ellerde sinirlidir, kimseyi çekemezYahu der,bu işin sonu nereye varır
Yahut hiç ölmeyecekmiş gibi yaşanırYağar yağmur,dolu,kar
Yalaktan su içer,inek koyunlarYama yaptım, yırtıklar görünmesin
Yamandır der komşusu,aman dövüşmesinYanaktan makas alarak onu sever
Yanar üzüntüden,kül olup giderYankı yapar, bağırdığında sesi
Yanıt vermez bir türlü,sinir eder herkesiYas tutar,giyer kara
Yaştır hâlâ, soğuk havaYaşam zor dedi kaldırdı başını
Yaşıt değiliz diyerek gösterir kasınıYatak düzeltmesini öğrenmiş annesinden
Yatıyor saatlerdir, yorgunluktan değil üzüntüdenYatır var evin altında,söylentisi çıkmış
Yavuz Sultan Selim,sekiz yıla seksen yıl sığdırmışYay burcuymuş kocası,falcıya danışır
Yaya olarak yürümeyi tercih eder, inatçıdırYayık ayranı ister illa
Yazık,bu olmamalıydı aslaYazar son mektubunu, ağlayarak
Yazıya(tarlaya)gider,adeta koşarakYecüc Mecücden bahsedilir Kur’anda
Yekpare isimli bir bölüm vardır romanındaYel değirmenleri döner durur
Yem atar tavuklara,hepsi birden koşuşurYenilmiş yabancılar,Türk takımına
Yerin dibine girer, utancından Kayra"Yes" der her fırsatta,"evet" ölmüş olmalı
Yemyeşil her yer,bahar gelmiş olmalıYemenisinin ardından görünür, güzel gözleri
Yemen türküsünü söyler,dertli mi dertliYetmez bir ömür, insanoğluna
Yeteneklidir o,her işi becerir daimaYetim büyümüş, başında babası yok
Yeter diyerek ağladı,hem de çokYitik bir ömür ve boş geçen günler
Yığmış bir tarafa,ağırmış yüklerYıkık dökük bir evleri vardı eskiden
Yıkar elinde bulaşıkları, hazzetmez makinedenYılgın Arayış kitabını okur,yazarı Etem Şahin
Yılan yanından geçince,şoka girmiş ZerrinYıllar gelmiş geçmiş, farkına varılır mı
Yıpranmış birkaç eski fotoğraf,zarfta saklıYontma Taş Devrini araştırır bir öğrenci
Yosun bağlamış,mahalle çeşmesinin içiniYönüm belli değil ki nereye gitsem acaba
Yöresel ürünler pazarı bulunur, çamlı bulvarın oradaYörük hayatına özenir, evvelden beri
Yudum yudum içer suyu, boğulmaktan korkar PeriYufka açılır,kışa hazırlık için
Yularını elinde tutar eşeğin,yeni gelinYumdu gözlerini hiç açmamacasına
Yunak derler hamama Erbaa'daYumuşak bir battaniye örter üstüne
Yurdu savunmak, herkesin üzerine vazifeYunus peygamberi sevimli bir balık yutmuş
Yuşa hazretlerini ziyaret eden, yangından korunurmuşYutkunur o, kötü haber almış olmalı
Yuvanı kur derler bekar olana,olmaz oralıYutturacağını sanır herkesi,yani aklı sıra kandıracakmış
Yusuf yüzlüce bir delikanlıymışYoğurur hamuru,börek açacak misafirlerine
Yuhalanır bir adam, yanlış yapmış ailesineYükü ağırmış sevmenin,öyle söylüyor ihtiyar
Yün eğirtmeyi öğretir torununa,Abbas SayarYürü ya kulum şansından ben de istiyorum
Yüzmeyi bilmem ama öğrenmeyi düşünüyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAYSIZ KÖYÜN ŞİİRLERİ(TAMAMLANDI)
PoetryBu şiir kitabının oluşmasının farklı bir hikayesi var.Ortaokuldayken yazdırılan hatıra defterlerine büyük bir "S"harfi çizilir ve SENİ-SEVENİ-SEN DE SEV-diye yazılırdı.Ben de ondan etkilenip büyük harfler yazdım ve harf harf seçtiğim kelimelerden u...