Aşk-ı Aşkın ✔️

19.Bölüm ''Gezi''

Hoş geldiniz dün bölüm gelemedi birkaç işim vardı onları hallettim.

3k takipçi olmuşuz, komutanım 4 milyon olmuş, avukat 1m oluyor... SİZİ BİR KERE YESEM Mİ

Başlıyoruz.

''Gezi''

Voteler verildiyse devamkee

---

''Dağ başını duman almış, yürüyelim arkadaşlar!'' Enez'in sırtından tutmuş, adımlıyorduk. 

Orman yolunun içinden geçerken patikadan tek sıra halinde geçmek zorundaydık. Önümdeki Enez'e psikolojik şiddetle yola devam ettirirken arkamdan benim sırtımı tutmuş Ömer onun arkasından da tutmuş olan Beyza'yla grubun IQ seviyesini belirlemiş olduk.

Her ne kadar Enez buraya gelmek istemese de zorla getirmiştik. 

Bedava kamp neden gelmiyorsun?

''Kızım al çıkart senin olsun!'' Enez'in söylenmesiyle onu bırakıp, kafamdaki kovboy şapkasını düzelttim. Diğer elimde tuttuğum değnekle onu itip;

''Tamam devam et.''  Bugün ona acıdığım için fazla uğraşmayacaktım.

''Ov ov, çekilin yoldan, Vahşi Batı'dan geliyorlar Amerikanlar eskidi, bunlar Turkish kovboylar.'' Ömer'in konudan alakasız söylediği şeyle durdum.

Benim durmamla Ömer bana Beyza da Ömer'e çarpmıştı. Aramızda küçük birkaç kargaşa koparken Enez sinirle arkasını döndü.

Şapkamın üstünden kafamı kavrayarak kendi önüne geçirdi.

''Şimdi daha rahat gideceğimize inanıyorum.'' Onu umursamadan bu sefer benim önümde olan Batuhan'ı elimdeki değnekle dürttüm.

''He aşko?'' Dediği şeyle sırıtıp;

''Batuhan sana iki soru soracağım birine evet dersen diğerine hayır demek zorundasın.'' Batuhan'a dediğim şey mantıklı gelmiş olacak ki duraksamadan;

''Kabul.'' dedi.

''Şerefsiz misin?'' Kafasını iki yana sallayarak;

''Evet.'' dedi. Şimdi düz mantıkla 'yalan mı söyledin?' desem hayır diyecekti ve aynı şeye gelecekti.

''Nasıl şerefsizsin? Hayır desene lan!'' Batuhan omuz silkip;

''Yalan mı aşko?'' Kafamı hızlıca iki yana sallayarak;

''Değil, haklısın.'' Ben onunla biraz daha uğraşacaktım ki  arkadan Enez omzumu sıktı;

''Fark ettim ki sadece ağzın doluyken konuşmuyorsun, al şunu.'' Omzumun üstünden bana uzattığı şeye bakınca kolalı şekeri görünce gülümsedim.

''Sen adamsın.'' Elindeki şekeri alırken, onunla ilgileniyordum. 

Beni susturmak için yapmamıştı bence. Sırf mükemmel olduğum için şeker vermek istemişti bence.

---

''Acelem yok, hedefim sensin bebek!'' Sınıf arkadaşlarım kendi hallerinde roman havası oynarken ağzımda bitmek olan şekeri çevirmeyi devam ediyordum.

Kamp alanına gelmiştik. Küçük küçük kulübelere yerleşmiştik her kulübede 5 kişi kalıyordu. 

Biz hariç...

Herkes gruplaşmıştı zaten bir Enez boşta kalacaktı biliyordum onu da zorla kendi kulübemize almıştık.

''Aşkın bitirsene şunu kızım!'' Ömer'in çirkefçe zırlamasıyla elimle bir dakika yaptım. Okulda olsaydık yüzüne tükürürdüm Ömer.

''Beyza senin abin gelecek mi?'' Ömer'in sorduğu soruyla Beyza;

''Evet gelecek. Hatta gel-'' Ağzımdaki minik şekeri hızlıca yutup, cümlesini tamamlamasına izin vermeden;

''Gelirse bizim kulübede kalabilir, isterse üstsüzde yatabilir görmediğimiz şey değil sonuçta.'' Arkasından her ne kadar böyle desem de böyle biri değildim. 

Yani...

Ne yani o kasları bakalım diye yapmamış mıydı?

''Evet gördüğün şey kaç tane olduğunu da saymıştın.'' Arkamdan gelen sesle iç çekip, kafamı eğdim.

''İşte az önce dediğim cümleyi söylerler diğer kızlar o yüzden gelmese daha iyi.'' Daha sonra arkama yeni dönüyormuş gibi yapıp;

''Kuzey bey gelmiş, hoş gelmiş!''

Aşkın sen bir davarsın. Sadece merak ediyordum abdestim de vardı. Neden, neden böyle oluyordu? 

''Hoş buldum Aşkın.'' Kafamı hızlıca Enez'e çevirdim. Boşluğa bakar gibi bize bakmasıyla yüzümü buruşturdum.

''Hoş geldiniz Kuzey bey!'' Müdürün yanımıza gelmesiyle biraz uzaklaştım.

Aman Allah korusun yanlışlıkla zarar verirdim.

''Hoş bulduk.'' Onlar el sıkışırken Beyza abisinin kolunun altına girmişti.

''Buyurun kalacağınız yeri gösterelim.'' Müdürün dediği şeyle Kuzey bey ab;

''Ben kardeşimle kalsam daha iyi olur.'' dedi.

Olur olur, yeriz yeriz.

Bölüm sonu

Bugün bir bölüm daha gelebilir dün atmadım çünkü