varyant #10: miss minutes

186 41 211
                                    

BÖLÜM YİRMİ SEKİZMISS MINUTES

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BÖLÜM YİRMİ SEKİZ
MISS MINUTES

Mobius'un işinde başarılı olmasının başlıca sebebi uyum yeteneğiydi.

Çoğunlukla olan şeyleri kabullenmede ve buna göre davranmada iyiydi. Zaman koruyucular tarafından yaratıldığını iddia eden insanlar arasında çalışması gerekiyorsa kabullenirdi, bir varyantın zaman çizgilerine saldırmasını kabullenebilirdi, aşık olmayı, aşık olduğu adamın varyantlarının onunla olan anılarını hatırlamasını kabullenebilirdi. Nitekim o an içinde bulunduğu, daha önce kabullendiği durumun tam zıttı durumu da anında kabullendi.

Zaman çizgisinin hızla kırmızı çizgiye ilerlediğini bilmek için tempade ihtiyacı yoktu. Etraflarındaki dünyanın silinmesi an meselesiydi bu yüzden "Yaşamak istiyor musun?" diye sordu hala hançerini indirmemiş tanrıya.

"Pardon?" Loki kaşlarını çattı.

"Yaşamak istiyor musun?" Mobius tekrar sordu. "Tüm dünyan silinmek üzere ve seni başka bir yere götürebilecek tek kişi benim."

"Afedersin ama ne saçmalıyorsun?" Hançeri anın şokuyla indirdi. Karşısındaki adamın söyledikleri hiçbir şey ifade etmiyordu.

"Ben Ajan Mobius ve seni kurtarmaya çalışıyorum!" Mobius'un kafasının içindeki saat adeta geri sayım yapıyordu. Loki'nin hançerini indirmesini fırsat bilerek tempadini çıkarıp aklında kalan kıyametlerden rastgele bir tanesini tuşladı. Loki'ye olan biteni hızlıca açıklamasının imkanı yoktu bu yüzden doğaçlama yapacaktı.

"Bunun için bana teşekkür edeceksin." dedi portalı tıpkı düşmanından öğrendiği gibi Loki'nin ayakları altına açarken.

Ayaklarının altındaki zeminin kaybolmasıyla Loki anlık olarak haykırdı ama kaşla göz arasında portaldan geçmişti bile. Acısız bir düşüş olması için varyantın yaptığının aksine Mobius yere yakın ayarlamaya çalışmıştı portalı.

Tempad'in kırmızı çizgiye bir birim kaldığını bildiren alarmı çalınca bir silici çalıştırmak yerine Mobius da portaldan geçti. Çoklu evrenlerin savaşı artık onun değil TVA'in sorunuydu.

Düşüş bile denmeyecek bir düşüşten iki ayağının üzerine düşerek kurtuldu. Loki'nin hemen yanında, kaldırıma kalçası üzerine düştüğünü görünce gülmeden edemedi ve yeşil gözlü adamı kaldırmak için elini uzattı.

Loki uzatılan ele gözlerini kısarak baktı. Hala yaşadığı ani düşüşün ve odada olanların şaşkınlığındaydı ama yine de kendisine uzatılan eli tuttu. Ayağa kalkar kalkmaz fırlamış, bu sefer cep boyutundan ikinci hançerini de çıkarmıştı. "HERKESİN BABASI AŞKINA!" diye bağırdı çileden çıkmış biçimde. "SENİN DERDİN NE VE NEREDEYİZ?"

Son on dakika içinde gerekenden fazla şey yaşamıştı ve sabrı taşmak üzereydi.

"Baştan başlayalım, ben Mobius." diye kendini tanıttı Mobius daha önce defalarca kez yaptığı gibi. Konuşmanın devamında ne yapacağı hakkında hiçbir fikri yoktu. Tüm planlarını Loki'nin hatırlayacağı üzerine kurmuştu ama bu Loki hiçbir şey hatırlamadığı gibi kendi Loki'sini pek andırmıyordu da. En azından Mobius kendi Loki'sinin hiç tırnaklarına siyah oje sürdüğünü görmemişti.

effortless mind ☰ lokius, auHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin