moony&padfoot

9; Prom Night

"Hayır, Bay Fletcher, öyle değil, böyle yapmalısınız!"

Profesör Flitwick cikleyen sesiyle Mundungus Fletcher'ın masasının yanına gelip, sesini iyice cikcikleştirerek Susturma Büyüsü'nü masadaki şişko kurbağanın üzerinde denedi,

"Silencio!"

Şişko kurbağa vıraklamak için ağzını açtı, ama hiç ses çıkmadı.

Bunun üzerine profesör Mundungus'a döndü, "Mesele asanızı hareket ettiriş biçiminizde, sallamayacaksınız, aslında dürtme gibi bir hareket..." Mundungus ise daha çok Profesör Flitwick'in boynuna taktığı parlak, renkli taşlarla bezenmiş kolyeyle ilgileniyormuş gibi görünüyordu.

"Flitwick o kolyeyi boynundan çıkarmasa iyi eder," dedi Sirius, asasıyla çoktan susturduğu kurbağanın sarı gözlerini dürtüklerken. "Çıkardığı gün Dung orada olacaktır."

Peter ise dolunay gecesi gizlice Zonko'ya girmekten bahsediyordu, Sirius'un lafını kesmesi üzerine yüzünü buruşturdu.

Noel tatilinden önceki son Tılsım dersiydi, sınıf kurbağa vıraklamaları ve haykırılan büyülü kelimelerle doluydu. Dörderli gruplar oluşturmuşlar, kurbağalar üzerinde Susturma Büyüsü deniyorlardı.

"Planımıza," dedi Peter dikkati kendi üzerine çekmeye çalışarak, "Yani S.Z.E.N.O 'ya dönersek, yeni bir şaka-"

"Sezon da neyin nesi be?"

"Sezon değil aptal, S.Z.E.N.O. Yani, Sevgiyle Zonko'yu Ele geçirmek Nasıl Olurdu."

"Ah, tabii ya." James gözlerini önünden ayırmadan sırıttı, bir parşömen parçasını karalamakla meşguldü.

Peter şımarık bir edayla ekledi, "İltifatları sonra kabul ederim."

"Hah, iltifatmış," diye araya girdi Sirius. "Plan isimleri bulma konusunda kimse beni geçemez, Peter Pan. Ayrıca, G harfini de atlamışsın."

"Ay neyse işte," Peter heyecanla yerinde kıpırdandı, "Bu cumartesi, tamam mı? Dükkan saat 7'de kapanıyor. Geceyarısından sonra her zamanki patikayı kullanıp kasabaya girebilirsek..."

"Pati, Peter'ı kötü etkiliyoruz," dedi James fısıltıyla, Sirius güldü.

"...böylelikle dükkandaki tüm şakaları gözden geçirmiş oluruz." Göz kırparak devam etti, "Sevgi kısmı da buradan geliyor zaten, hiçbir şey çalmıyoruz, orada deniyoruz. Silencio."

Vıraklayan kurbağasını yine susturamayınca, masalarının yanından geçmekte olan Profesör Flitwick ona onaylamayan bir bakış attı.

"Aptal kurbağa." diye fısıldadı Peter, asasını sırasına pat diye koyarken.

"Hey Evans! Evans!"

"LILY!" James yine bir cevap alamayınca, yüzünde muzip bir sırıtışla top haline getirdiği parşömeni üç sıra ötedeki Lily Evans'ın kızıl saçlarına fırlattı.

Lily hışımla arkasına döndü, döner dönmez de uzun saçlarındaki kağıt parçasını fark etti, çatılmış kaşları iyice çatıldı. "Yine ne istiyorsun Potter?"

"Sen ve ben," dedi James yüzünde kocaman bir sırıtışla, ardından kollarını biriyle dans ediyormuş gibi hareket ettirdi.
"Ne dersin? Gelir misin?"

James kuşkusuz Profesör McGonagall'ın dün akşam yemeğinde duyurduğu Noel Balosu'ndan bahsediyordu, şu herkesin şık kıyafetler giyip dans ettiği zırvadan. Tüm okul şimdi bunu konuşuyordu, kızlar oldukça heyecanlı görünüyor, erkeklerin genelindeyse gergin bir hava seziliyordu. Reddedilme korkusundan olsa gerekti bu, ne var ki James gayet kendinden emin görünüyordu.