6; Feels Like Sun

4K 318 261
                                    

"Bay Lupin?" Remus adını duyunca masasındaki kitapları çantasına tıkıp Profesör Vector'a doğru ilerledi.

"Evet profesör?"

"Sadece ödevinizi ne kadar beğendiğimi söylemek istemiştim Bay Lupin, sarf ettiğiniz çaba açıkça fark ediliyor."

Remus dün gece sırf bu ödevi yapabilmek için saat ikide yatmış, kalktığındaysa farkına varmadan Sirius'un pantolonunu giymişti, ortak salondan çıkarken paçalarının her zamankinden kısa olduğunu fark edip yatakhaneye geri dönmüş, ve gülmekten karnını tutan Sirius'la karşılaşmıştı.

Gülmemek için yanağının içini ısırdı.

Zar zor profesöre teşekkür edip Aritmansi sınıfından çıktı ve öğlen yemeği için Büyük Salon'a ilerledi.

Yalnızdı, çünkü James, Sirius ve Peter cezaya kalmıştı. Remus buna alışkındı, bu yüzden arkadaşlarının yokluğunu hissetmeden Gryffindor masasına doğru yürüdü.

Masada karşılıklı oturmuş gülüşen Lily ve Alice'i görünce, duraksadı ve tam arkasını dönüp gidecekti ki, Lily onu fark etti.

"Remus, gelsene!"

Harika. Hadi gidip hoşlandığım çocuktan hoşlanan kızın yanına oturayım da neşeleneyim biraz. Öf ya.

"Selam."

Remus mecburen Alice'in yanına oturduğunda, garip bir şekilde gülümsedi -garip göründüğüne emindi- ve masadaki pudinglerden birini önüne çekti.

"Naber Remus?" dedi Alice gülümseyerek.

"Fena değil." dedi Remus kıza bakmadan. "İksir ödevine ne zaman başlayalım Lils?" Alice yerinde rahatsızca kıpırdandı, Remus kızın bozulduğunu anlayabiliyordu.

Lily şaşırmış gibiydi. "Bilmem... Gelecek hafta cumartesi Hogsmeade gezisinden sonra olabilir."

"Vay canına, İksir'den ödev mi aldın?" dedi Alice. "Ben İksir'i hiç beceremiyorum, Profesör Slughorn'un da beni sevdiği pek söylenemez." Remus, Alice'in onunla konuştuğunu fark edince pudingini yemeyi bıraktı.

"Bence çok kolay bir ders."

Lily kaşlarını çattı.

"Im, pekala." dedi Alice.

Sessizlik oldu, Remus hayatından gayet memnunmuşçasına balkabağı suyunu yudumladı.

Lily ansızın, "James ve diğerleri nerede? Ya-yani, birden aklıma geldi de." dedi.

Remus onu pudingini sıyırırken cevapladı, "Profesör McGonagall ile cezadalar, Slytherin ortak salonuna tezek bombası atmanın komik olacağını düşünmüşler sanırım," Ağzına bir donut attı ve devam etti, "Onloro yopmomolorunu söylömüştüm."

Lily kendi kendine mırıldandı, "Demek onlardı! O halde Severus doğru söylüyordu..."

Remus omuz silkti.

"Cezaları ne zaman biter?" diye sordu Alice biraz çekinerek.

Remus sıkıntıyla iç çekerek kıza baktı. Kızın kestane rengi saçları, açık kahve gözleri, küçük bir burnu vardı; hoş bir kız sayılırdı.
O an Remus'un kafasına dank etti, Alice güzeldi. Alice gibi güzel kızlar, Sirius gibi yakışıklı erkeklerle çıkardı, ve bu Sirius'un Alice'le olan yakınlığını açıklıyordu.

"Niye, Sirius'la mı buluşacaksınız?" dedi aniden, ne dediğinin farkında olmadan. Sesi çok güçsüz ve üzgün çıkmıştı.

Alice ve Lily bakıştı. "Buluşmak için gizli bir yeriniz bile vardır eminim," diye devam etti. Aritmansi sizi böyle yapardı işte. Remus kesinlikle ne dediğinin farkında değildi.

moony&padfootNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ