MAHALLE 1.

🦅KISASA KISAS🦋

•ECEM AKAR...
•
•
•Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı •unutmayın lütfen.
•
•
•

~Görmeyince göz katlanır mı gönül~

~Ecem~
🦅🪓💀🦋

Çatalımı peynire batırarak ikiye böldüm
ardından küçük küçük bölmeye başladım.

"Oynama nimetle" başımı kaldırarak çaprazımda oturan adama baktım,
Yemeğini bitirmiş çayını yudumluyordu.
Daha dün kuzenini arkadaşımla salonda üst üste basmamış gibi rahat olması sinirimi bozuyordu.

Üstelik Çakalı yollamıştı,nerede bilmiyorum ama Fatih bir süre gelmeyeceğini söylemişti.
Bana bile tavırlıydı beyimiz,sanki ben dedim şey yapın diye...

"Her şeye karışma" diyerek çatal ile peyniri ezdim,
"Ezerim o koca burnunu" diyerek ezdiğim peyniri ekmeğe sürdüm.

Gözleri kısılırken bardağını masaya bırakarak arkasına yaslandı,
"O adamla iletişime geçmeni istemiyorum,
Derini de hayatından çıkar beş para etmez insanlar ile birlikte olmanı istemiyorum"

Gözlerimi devirerek ikinci ısırdığımı alıp çayımı içtim,
"Seninle konuşuyorum!" Diyerek sinirle öne doğru eğilmesi ile ekmeğimden bir ısırık daha aldım.
"Yemek yiyorum"

Bir kaç saniye boş boş suratıma bakıp sinirle yerinden kalkarak sandalyesinin geriye gitmesini sağladı,
"İlaçlarını unutma" diyerek arkasını dönmesi ile ekmeği tabağa bırakarak ayağa kalktım.

"Çakalı nereye gönderdin onun ne suçu var?"
Salonun çıkışında adımları durmuş ellerini arkasında birleştirerek bana dönmüştü.
"Memleketine gitti dinlensin istedim kusura bakma iznini almadım"
Sırıtarak ellerimi göğsümde birleştirdim.
"Bir daha olmasın,hataları sevmem"

Gözlerini kapatarak başını eğip güldü,
"Ya sabır diyorum yavrum ya sabır" yavaş adımlarla yanına ilerledim,
"Ben ve sabır pek anlaşamıyoruz tatlım,anlayacağın sözümden çıkma mutlu yaşa"

Kaşları çatılırken önünde duran bedenimi kolları arasına alarak sırtıma dikkat ederek üzerime eğildi,
"Hanımcı diye bir köy var ağası benim,biliyor musun orayı" ellerimi omuzlarına çıkararak sırıttım,
"Sen çok kurnazsın Karacahan" belimi saran eli kalçamı okşarken boynuna sokuldum.

"Sen çok güzel bir kadınsın Akar" diyerek saçlarıma bir buse kondurdu.
Zil sesi ile geriye çekildim,
"Han kapısı sanki amına koyduğum!"
Mutfaktan çıkan orta yaşlı kadın kapıyı açmaya gittiğinde karşımda yüzümü inceleyen Kartal'a bakıp gözlerimi kaçırdım.

Böyle aşık aşık bakınca utanıyordum.
'Zil çalmasa yatak odasına gidiyordunuz'
İçten içe gülsem de çaktırmadım.

"Abi abi!"
Koşarak salona giren Fatih ile Kartal gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı.
"Efendim Fatih?" Dişlerinin arasından konuşması ile koluna vurdum.
"Abi Kara Cevher..."

.

Önümde duran parçalanmış kadın mankenine anlamsızca bakarken bütün Mahalle bizi çember içine almış Kartalın gözünün içine bakıyordu.

Bir adım gerimde duran Kartal'ın avucumdaki eli kas katı kesilmişti,
Diğer yanımdaki Fatih'e baktım,
"Bu ne demek?" Diyerek merakla baktım yüzüne.