Bölüm 40 •Yanılgı Kuşağı•

5.5K 314 27
                                    


Medya Emre

***

Çisem Kaya


Gözlerimi sıkıca yumup,önümdeki kağıt yığınlarını karıştırdım.

Gerçekten günlerimi alacak bir yığını iki günde zihnime sokmam gerekiyordu.Psikoloji okurken,psikolojim bozulmuştu.Arkadaşlarımın hızlı hayatlarına eşlik etmeye çalışırken bir yandan freudla eğitim hayatıma devam etmeye çalışıyordum.Uzun soluklu bir bunalımın eşiğinden hafifçe itilmiş gibiydim.Elimdeki kalemi bırakarak,bardağın dibindeki son kahveyide usulca sindirim kanalıma yolcu etmiştim.Dünen Esila ve Uras ile biraz eğlenip daha sonra onları yanlız bırakmıştık.Tüm detaylara hakim değildik.Efran ve Yağız'ın kararları ile son anda öğrenerek apar topar onlara eşlik etmiştik.Bir yandan mutlu bir yandan hala çeteye duyduğum öfkeden dolayı memnuniyetsizdim.Telefonumun titreyişi ile derin bir nefes alıp saate baktım.Aranmak için oldukça geç bir vakitti.

00.25.

Ekrandak ismi görünce mideme küçük bir kasılma gelmiş ve tüm bedenim sanki mümkünmüş gibi daha da gerilmişti.Onunla zıtlaşmanın iyi bir karar olmadığını biliyordum.Uras ve Esila'nın evlenme organizasyonu onunla buluşmama engel olmuş ve planını bozmuştu.En büyük şansım ise organizasyona katılmamış olmasıydı.Uzun bir süre telefonumun ekranında ismi belirmişti.İnat olduğunu biliyordum ama aramanın sonuna kadar sabredebileceğini hiç bilmiyordum.Derin bir nefes vererek,telefonu yüzüstü koymuştum ki yeniden aramaya başlamıştı.Gerginliğim ufak agresifliklere dönüşürken,zil sesime ve ona daha fazla dayanamayarak aramayı cevaplandırıp yavaşça telefonu kulağıma yaklaştırmıştım.

''Neden açmıyorsun?''

Sesini duyunca usulca gözlerimi yumdum.Neden ısrarla beni arayıp duruyordu anlayamıyordum.İki anlaşamayan ve zıt karakterli insanın arkadaş olması gerekmiyordu.DÜnya üzerindeki herkes arkadaş mı olmalıydı?.

''Hadi benimle gel,aşağıdayım seni bekliyorum'' dedi ve yüzüme kapattı.Telefonu tüm hıncımı ondan çıkarmak istercesine sıkmaya başlamıştım.Yeniden sesini duymak iyi bir fikir olmadığından kısaca gelemeyeceğimi ve ders çalışmam gerektiğini söyleyen bir mesaj atarak bu kez telefonumu tamamen kapattım.Belki odanın ışığını da kapatsam iyi olabilirdi ama karanlıktan korktuğum için çok cazip gelmemişti.Yine iş için farklı bir şehirde bulunan annem beni tamamen yanlız hissettirmeye başlamıştı.Koskoca evde yanlız kalmak artık biraz sinir bozucu olmalıydı.Beni hiç arayıp sormayan babam ise bunun tuzu biberiydi.Hayatta olduğumu bildiğinden dahi şüpheliydim.Emin olduğum tek şey ilgilenmediğiydi.Kendimi gereksiz hissediyordum.Duygularım tamamen karmakarışık olmuştu.Bir çorba gibi tüm hislerim birbirine girmişti.Ne hissedeceğimi seçmekte zorlanıyordum.

Kalbimde küçük tuhaf bir his hafifçe yükseldi.Gözlerim yavaşça dolarken,gözlerimi tavana doğru çevirdim.Hissettiğim yanlızlık ve regl dönemi beni alaşağı  etmek için savaşıyordu.Derin bir nefes aldım.Duygularıma yenilmemek için verdiğim savaş,kapı zili ile izinsizce bozulmuştu.

''Ah hayır....'' kendi kendime söylenirken,daha fazle ne kadar kötü olabilir diye düşünüyordum.Ne kadar kötü olabilir diye düşünmek sanki daha kötüsünü çağırıyor gibiydi.Tahmin ettiğimden çok daha kötüsü her zaman olmayı başarıyordu.Pekala,sanırım bununla  başa çıkabilirdim.Oturduğum yerden derin bir nefes alarak kalkmıştım.Önyargılı olmamalıydım evet ama bu saatte burada olması gerekmiyordu.Kendi kendime düşünmeyi bırakıp hızlıca merdivenleri indim.Kapının deliğinden bakmaya çalıştığımda hiçbirşey görememiştim.Gerilip,geri çekildim.Belki de o değildi.Kendimi savunmasız hissediyordum ve ilk defa kalbim küçük bir gerilmenin korkuya dönüşmesi ile kasılmıştı.Köşede duran şemşiyeyi alıp,dudaklarımı birbirine bastırdım.

Mafya Üniversitede (Mafya Lisede 2)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt