Mafya Üniversitede (Mafya Lisede 2)

Bölüm 6 •Avcı•

Herkese Merhaba!
⚠️ Küçük bir uyarı yapmak zorundayım,lütfen dikkatle okuyunuz.

Poysel kitabımı okuyan sevgili okurlarım,Poysel'i bu kitapta arka plana atmanız ve gelişmeleri burada görmeyi beklememeniz gerekiyor.

Poysel'de işlediğim zaman ve burada işlediğim zaman farklı.İkisini tamamen ayrı tutun ve Poysel'i sadece kendi kitabındaki gibi anımsayın.

Şimdi sizi bölüm ile başbaşa bırakabilirim.Keyifli okumalar.

•••

Azra Cebesoy

Ellerimde koca bir taş taşıyormuşum gibi bir hisse neden olan kitaplara baktım.Kalacaksın,bütlerde beni bekle diyen anatomi adeta göz kırpıyordu.Dalmış bir şekilde kampüsün içerisinde yürürken,birine çarpmamla tüm kitapların yeri boylaması ve ağırlığın dağılması bir olmuştu.Ah,stresle kitaplara bakarken birde rezil olmuştum.

"Çok özür dilerim,dalgın olmalıyım.Kusura bakmayın lütfen..."

Karşımdakine hiç bakmadan,utanarak kitaplarımı toplamaya çalışıyordum.Karşı taraftaki nasıl bir insandı bilmiyordum ama nezaketsiz ve görgüden uzak olduğu çok belliydi.Dediklerime karşılık sustuğu gibi yardım bile etmemişti.Sakin kalmaya çalışarak,kendime bunun benim hatam olduğunu fısıldadım.Kitaplarımı toplarken,hâlâ karşımda dikildiğini ayakkabılarından fark etmiştim.Tam da düşündüğüm gibi öküzün biri olmalıydı.Temiz bir öküz.Ayakkabıları adeta parıldıyordu.Tüm kitaplarımı toplayıp,yavaşça ayağa kalktığımda karşımdakini süzüyordum.İnce uzun bacaklar,ütüsü jilet gibi olan giysiler,buram buram kokan parfüm ve kirli beyaz bir sıfat.İnanamayarak ona bakmıştım.Koskoca kampüste bana denk gelenin Yağız Akın olması kadar kötü ve öküzce hiçbirşey yoktu.Gerçekten,bir başkasının bu kadar kaba olma ihtimalini nasıl düşünmüştüm acaba?.

"Önüne bak,kızıl kafa"

Ejderha hitaplarını bir kenara bırakmış,soğuk gözlerini üzerime dikmişti.Göz devirip,hızlıca yanından geçmek istemiştim fakat kolumu hızlıca yakalayıp beni durdurmuştu.

"Seninle uğraşamayacağımı bilsen iyi olur Kirli Beyaz"

Ona bu şekilde hitap etmemden nefret ediyordu.Aptal bir çocuk gibi,kendini kötü olduğuna kandırışını izlemek eğlenceliydi.Ona kısa bir bakış atıp,hızlıca bunun sona ermesini diledim.

"Ne arıyorsun burada?"

Sorusuna karşılık alayla gülümsemiştim.Elimde kitaplarla,bir üniversite kampüsünde ne yapıyordum ben?.Alayla onu süzmeye devam ettim.Simsiyaha bürünmüş ve soğuk havaya meydan okurcasına incecik giyinmişti.Herşeye meydan okuyan tavrı,hava durumunda bile aynıydı.

"Bir düşüneyim...galiba okumaya çalışıyorum.Bilirsin,Mafya ve zengin olmayanların böyle yapması gerekir."

Kolumu ondan kurtarıp,yeniden arkamı döndüm.Asıl soru onun burada ne işi olduğuydu.Ona bunu sorsam bile,cevap alamayacağıma.

"Bir daha neye çarptığına dikkat et o halde!"

Egosu dile gelmişti.Gerçekten karşımda duran adam,egoyla kaplanmış gibiydi.Tüm günümü berbat etmeye yetecek kadar,sinirlenmeme sebep olmuştu.Gözlerim sinirden adeta yanıyordu.

"Bence işleri uzatmanın bir anlamı yok.Görmemişiz gibi devam et Yağız Akın."

Yürümeye başladığım sırada,ona karşı kulaklarımı da kapatmıştım.Onu görmek,liseye dair tüm anılarımı daha da su üzerine çıkarmıştı.İddia ile kölesi oluşum,sırf onu tanımadığımı göstermek için gözlerimin önünde birine işkence edişi ve okulda uğradığımız saldırı.Soğukkanlılık ile hâlâ arabaya sıkıştırıp,öldürdüğü kişiyi hatırlıyordum.Yutkundum,Esila bizi neyin içine sokmuştu böyle?.Küçük kalbim onun heyecanına kapılmıştı ve onu tanımak için çabalamıştı.Başıma silah dayandığında bile soğukkanlılık ile;