SAPLANTILI AŞIK (+18)

BÖLÜM 27

SAKİN OLUN MARAL EMİR'E ŞANS VERDİ. :D BAKALIM EMİR DÜZELECEK Mİ? SİZCE BERK'E ESKİSİ GİBİ DAVRANIRSA MARAL ONA BU KEZ SONSUZA DEK TEKMEYİ ATAR MI? YORUM VE OYLARINIZI BEKLİYOR VE SİZİ SEVİYORUM.

Korkuyla dışarı fırladım. Kavga etmelerinden ödüm kopuyordu. Fakat yanlarına gittiğimde Emir'in söyledikleri beni afallattı.

"Derslerinin iyi gitmesi çok iyi, bayağı uğraşıyor. Sen de iyi anlatıyorsun sanırım, çok memnun."

Berk çok şaşkındı, Emir'in insancıl davranması onu epey şoke etmişti. "E-evet, iyi gidiyoruz. İyi bir puan alacağına eminim."

Emir'in bir eli cebinde, öbür elinde sigara epey rahat görünüyordu. Surat ifadesinde de kıskançlıktan eser yoktu. "Çok iyi, teşekkür ederiz." Bana döndü. "Günaydın bebeğim." Cebindeki elini çıkarttı ve belime dolayıp beni kendine çekti, boynumdan öptü. "Nasılsın?"

"İyiyim," dedim şaşkınlıkla. "Sen nasılsın?"

"Çok iyi sayılmam."

İşte, biliyorum ben Emir'i abi. Şimdi basacak yumruğu Berk'in yunan heykeline benzeyen suratına. "Ne oldu?"

"Çok açım, ben açken sinirli oluyorum. Sana yardım edeyim mutfakta. Bu arada Berk, çok geçmiş olsun."

"Teşekkürler," dedi şaşkın bakışlarını bana yönelterek.

İçeri girdik. Hale tüm olanları duymuştu. "Bana bak Emir," dedi elindeki krep tavasını sallayarak. "Hele bir yamuğunu göreyim bunun sapıyla sikerim seni."

Emir bir kahkaha patlattı. "Sana da günaydın Hale."

"Dışarıda yaptığın numarayı yemiş olabilirler ama ben yemedim. Maral'ı kaybetmemek için yaptığını biliyorum ve sana asla güvenmiyorum. Gözüm üzerinde."

"Biraz zor olacak desene," dedi alayla.

"O niyeymiş bakayım?"

"Beni görmen diyorum zor olacak bu boyla. Ayrıca hacker olduğumu unutuyorsun, kimin gözü kimin üzerinde olur belli olmaz."

"Gördün mü?" dedi Hale bir şeyi ispatlamış gibi heyecanlanarak. "Beni tehdit etti, başıma bir şey gelirse ilk sorumlu Emir bilesin."

"Saçmalamayın ya, hadi kahvaltıyı hazırlayalım." Berk'te yardıma gelmişti, hızla kahvaltıyı hazırladık ve bahçeye geçtik. Emir benim yanımdaydı, onun karşısında Berk ve onun yanında da Hale oturuyordu. Emir'e çaktırmadan sürekli bakıyordum ama Berk'e en ufak bir tehditvari bakışı olmamıştı. Hatta bakmamıştı bile, yemeğini yemekle meşguldü. 

Kahvaltımızda sadece havadan sudan sohbet etmiştik. Sonrasında bir keyif kahvesi içip masayı topladık. "İstersen üstünü değiştir derse başlayalım," dedi Berk.

"Olur." Yukarı çıktım ve Hale'de peşimden geldi. "Ne oldu?"

Odamın kapısını kapattı. "Telefonumun ses kaydını açıp yanlarında bıraktım, şimdi çıkaracağım onun foyasını ortaya."

"Ay Hale, gerçekten senden ajan olur ha."

"Yok be ondan değil. Okulda kızlar arkamdan ne konuşuyor diye merak edip yapıyordum. İşe de yarıyor ha. Hadi giyin sen."

Dolabımı açtım ve üzerime gömlek elbise giyinip saçlarımı balık sırtı ördüm. Takılarımı taktım ve aşağı indik. Hale telefonunu aldı. "Maral bir benle gelsene," dedi ve içeri yeniden girdik. Lavaboya gidip ses kaydını açtı. Gerçekten çok merak ediyordum. Berk'e sorsam bile erkekliğine yedirip beni tehdit etti diyemezdi.