SAPLANTILI AŞIK (+18)

BÖLÜM 47

AY BAZEN DİYORUM Kİ BÜTÜN BUNLAR RÜYA OLSUN VE MARAL UYANSIN. AMA SONRA BENİ PARÇALAYACAĞINIZI BİLDİĞİM İÇİN VAZGEÇİYORUM. 😁 OY VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. İYİ OKUMALAR CANLARIM.

"Hale çok ciddiyim. Emir, Berk'i çok kıskandı. Hatta görüştüğüm için sinirlendi. Eski Emir hala içinde bir yerlerde."

"Sakın çocuğun ayarlarıyla oynama Maral, eski haline döndürme adamı."

"Ben sadece benimle olmasını istiyorum Hale. Onu çok seviyorum. Beni anladığını biliyorum ama yüz vermiyor. Korkuyor galiba."

"Emir mi korkuyor?" Salonu inletecek bir kahkaha attı. "Beni sikine takmıyor demiyorsun da korkuyor diyorsun. Herkes korkar Emir korkmaz." Şarabından bir yudum aldı. "Boş ver şimdi bunu da ne yapacaksın? Berk'i mi kullanacaksın?"

Masumca gülümsedim. "Ben buna kullanmak demezdim. Beni zaten Berk arayıp duruyor, görüşmek isteyen kendisi. Onunla bir ilişkiye başlamayacağım ama görüşmek istediğinde kabul edeceğim. Buna ümit vermek denmez."

"Maral, senin içinde bastırılmış bir kaşar var kızım."

Güldüm. "Ne yapayım Hale? Zamanında Berk benim ağzıma sıçtı, hak etti hepsini."

"Emir'e laf ediyorsun da sen de az kindar değilsin."

"Of kindar dedin de aklıma kinder çikolata geldi. Canım çekti ya."

"Yok senin neşen yerine gelmiş belli."

"Gel hadi markete gidelim ya."

"Ay gelemem üşeniyorum. Boş ver çikolatayı."

"İyi ben giderim o zaman." Ceketimi giyindim ve dışarı çıkıp bisikletime bindim. Market yakındı zaten. 

Markete girdim ve kinderleri aramaya başladım. O sırada Berk aradı, açmıyordum ama ısrarla arıyordu. Eve onunla dönmediğim için merak etmişti sanırım.

"Efendim Berk?"

"İyi misin Maral? Beni aramadın merak ettim."

"Kendim döndüm Berk." Neden ısrarla arıyorsun diye tersleyecektim ama işime yarayacağı için kendimi durdurdum. "Seni aramayı unuttum kusura bakma."

Tam kinder alacaktım ki arkamdan biri benden önce son kalan kinderi aldı. "Berk ben seni arayacağım," dedim ve kapatıp kaşlarımı çatarak arkamı döndüm. "Ben alıyord-" Lafımı tamamlayamadan Emir ile göz göze geldik.

"İyi geceler," dedi. 

"İyi geceler, ne yapıyorsun burada?"

"Markete geldim."

"Sizin eve yakın market yok mu? Buraya kadar neden geldin ki?"

"Hesap mı soruyorsun? Lale'nin evindeydim, yolumun üzerinde burası vardı ben de girdim. Problem ne anlamadım? Buraya mı yakın oturuyorsun?"

"Evet, evim yakın."

"Berkle mi konuşuyordun?"

"Evet."

"Hata ediyorsun Maral. O çocuk seni arabadan attı."

"Hesap verme sırası bana mı geçti? Hem versene şu kinderi, senden önce ben gördüm. Ben alacakken sen kaptın." Elinden almaya çalıştım ama izin vermedi.

"Önce kim alırsa onundur, çocuk gibi kavga etmeyeceksin değil mi?"

"Gerekirse ederim. Canım çekti ver onu." Hızla almaya çalıştım ama havaya kaldırdı. Boyu benden çok uzundu, kinder şuan gökdelenin en üst katı gibi görünüyordu.