SAPLANTILI AŞIK (+18)

BÖLÜM 36

İYİ OKUMALAR CANLARIM. YORUM VE OYLARINIZI SABIRSIZLIKLA BEKLİYORUM. SİZİN YORUMLARINIZI OKUMAYA BAYILIYORUM, SİZİ SEVİYORUM.

"Maral hanım, buraya gelir misiniz?"

Elimde tuttuğum bıçağı sıkıca kavrayarak Samet'in yanına gittim. Kapıda, eğilmiş bir köpek seviyordu. "Kapınızı tekmeleyen yaramaz buymuş."

Bu aşırı tatlı bir golden köpekti. "Ay kıyamam sana. Üşüdün mü sen?" Kafasını sevdim, buz gibiydi ve tüyleri ıslanmıştı. 

Samet elimdeki bıçağı aldı. "Şu bende kalsın."

"İçeri gel hadi." Köpeği içeri soktum ve kapıyı kapattım. "Siz mi bakacaksınız?"

"Bu ne şaşkınlık Samet? Donsun mu hayvan sokakta. Şu şirinliğe bak, evinden kaçmış belli ki. Tüyleri tertemiz. Gel bakalım, sana mama vereyim." Hızlı marketten mama sipariş ettim ve gelince bir kaba döküp köpeğe verdim. "Kıyamam ya, annesini ne de özlemiştir."

Samet uzandı ve tasmasına baktı. "Adı Tarçın ama numara yazmıyor. Kesin kaçmış."

"Yaa." Gözlerim dolmuştu. Samet neden bu kadar üzüldüğümü anlamaya çalışırken ben tarçını öptüm. "Yalnız kalmak ne demek bilirim ben tarçın. seni çok iyi anlıyorum."

"Aileniz yok mu?"

"Hayır yok. Samet şu sizli bizli konuşmayı bir kenara bırakır mısın artık? Bunaldım ben biraz, sanırsın belediyedeyiz ya."

Tarçın yemeğini yedi, suyunu içti ve sıcacık kaloriferin dibine girip uyumaya başladı. Ben de o sırada internette kayıp köpek ilanlarına baktım ama tarçın yoktu.

Samet dışarı çıkacaktı ki ona seslendim. "Burada kalır mısın? Baksana yağmur çok arttı, donarsın."

"Önemli değil."

"Nasıl önemli değil. Hasta olursun, burada kal."

Samet pencereden dışarı baktı, çok rüzgar vardı. "Peki madem."

Salona geçtik ve oturduk. Samet haberleri izlerken ben Hale'yi aradım. 

'Hale, baban nasıl?'

'Gayet iyi, söyledim zaten annem pimpiriklik yapıyor. Boşu boşuna geldim. Sen nasılsın?'

'İyiyim, güvendeyim merak etme. sen de dikkat et.'

'Tamam görüşürüz.'

'Görüşürüz.'

Kafamı koltuğa yaslayıp bir süre televizyon izledim. Uyuyakalmışım.

Uyandığımda neredeyse sabah olmuştu. Hava yavaşça aydınlanıyordu. Kafamı kaldırıp Samet'e baktım. Kahve içiyordu.

"Uyanık kalmam için gerekliydi, mutfağını kullanmak zorunda kaldım."

"Sorun değil. Kaç yaşındasın Samet?"

"25 yaşındayım."

"Evli misin?"

"Hayır, bekarım."

"Ailenle mi yaşıyorsun?"

"Soruları ben sorarım küçük hanım."

"Hadi, merak ettim sadece. Birileriyle sohbet etmem gerekiyor."

"Yalnız yaşıyorum."

"Etrafımdaki herkesin ya ailesi yok ya da yalnız yaşıyorlar. Sanırım evren enerjisine inanmaya başladım."

"Yetimhanede büyüdün demek."

"Demek hakkımda araştırma yaptın."

"Zor olmadı, polis olmanın iyi yanları."