Crawling Back to You

276 39 193
                                    

Bölüm şarkısı: Do i wanna know/Arctic Monkeys

***

Odadan çıktıklarında Harry, Louis'e yetişmek için adımlarını hızlandırdı ve ona durumu izah etmeye çalıştı.

"Louis, yemin ederim bu kişinin sen olduğundan haberim yoktu. Yoksa kabul etmezdim, benimle takılmak istemediğini biliyorum. Kızma—Hey! Biraz yavaşlar mısın? Aynı sınıfa gidiyoruz."

şine bak, Styles. Senin yardımına ihtiyacım yok."

"Ama—ama başka bir seçeneğimiz yok. Lütfen konuşamaz mıyız?" Louis aniden durdu ve Harry'e döndü. "Ne konuşacaksın?"

"Bak...senin dersleri geçmen gerekiyor ve benim de devamsızlıklarımı sildirmem. Biliyorum, beni görmeye tahammül edemiyorsun ama iyi bir gaye için düşmanlığını bir kenara bırakabilirsin. Seni bunu yaptığına pişman etmeyeceğim. Zaten, Simon başka bir çare de bırakmadı. Bir şans versen, olmaz mı? Lütfen Louis...Lütfen?"

Harry o öpülesi pembe dudaklarıyla kendisine yalvarırken nasıl hayır diyebilirdi ki? Zümrüt gözlü oğlanın böyle çaresiz bir bambi gibi Louis'e bakması onu tatmin de ediyordu üstelik. Gözlerini devirdi ve cevapladı. "Pekala. Sanırım bunu yapabilirim. Kendi çıkarlarım için."

Harry gülümsedi. "Harika! Teşekkürler! Senin içindeki akademik canavarı ortaya çıkaracağım."

"Abartma istersen." Dedi ve sınıfa girip boş bir sıraya oturdu. Harry de vakit kaybetmeden onun hemen yanına oturmuştu.

"Peki, abartmam." Diyerek cevapladı, defterini ve renkli kalemlerini masanın üzerine çıkarırken. Louis şaşkınlıkla onu izliyordu. Yanına oturmasına izin vermemişti. Harry ona dik dik bakan Louis'le göz teması kurdu. "Oh! Doğru ya! Yanına oturabilir miyim?"

"Oturdun zaten."

"Pardon. Sana buradan daha rahat yardım edebileceğimi düşündüm." Louis sadece iç çekmekle yetindi. Her ne kadar odağını sınıfa giren hocaya vermeye çalıştıysa da Harry sürekli onun dikkatini dağıtmayı başarıyordu.

Defterinin kenarlarına karaladığı ve özenle renklendirdiği kalpler, Louis'e gereğinden fazla yakın oturuşu, kafasını sıraya koyduğunda Louis'in kolunu gıdıklayan yumuşak çikolata bukleleri onu birazdan delirtecekti. Louis'e göre, sürekli Harry'e maruz kalmak okuldan atılmaktan daha beterdi. Bir insanın güzelliğinin bu kadar acı verici olabileceğini tahmin bile edemezdi.

Ders bitimine doğru öğretmenleri sunum ödevi vermişti. En fazla iki kişi ile yapabileceklerini söylediğinde ise Harry söz hakkı isteyip Louis ile kendisinin adını yazdırdı. Ders bittikten sonra Harry'den kurtulacağını sanmıştı ama elbette yanılıyordu. Koridorda Louis'in yanında yürürken sordu Harry. "O zaman, bu akşam buluşalım? Ödevi yapmak için yani... Ne dersin?"

"Olur. Bir kaç ödevim daha var, yardım etmen gerekecek."

"Tabi! Sana mı geleyim?"

"Evet, akşam sekizde bende ol. Şimdi bir güzellik yap ve ayağımın altında dolanmayı kes..." Harry kafa salladı.

***

Louis, Liam ve Zayn öğlen arasında oynanacak önemli maç için hazırlıklara erkenden başlamışlardı. Son antreman öncesi üstlerini değiştirmiş, soyunma odasında şakalaşırlarken Niall odaya girdi ve arkadaşlarının yanına gelip onlarla her birine özel olan el selamlaşmalarını yaptı.

Lost In The Same Jungle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin