Son dersin bittiğinin habercisi olan zil çaldığında çantanı çoktan toplamıştın.Çantanı eline alıp sınıftaki herkesten önce çıkmıştın.Ve beş dakika içerisinde spor salonundaydın.
Suna, soyunma odalarının bulunduğu yerden çıkarken sana seslenmişti. Hafifçe elini kaldırıp seni selamlarken aynı şekilde karşılık vermiştin.
"Atsumu daha gelmedi mi?"
"Ah, yaklaşık on beş dakika önce koşuya çıkmıştı."
Suna'nın cevabı üzerine omuzlarını düşürmüştün. Kaç gündür onu göremiyordun. Yaklaşan turnuvalardan dolayı sana asla zaman ayırmıyordu. Suna'ya teşekkür ettikten sonra spor salonundan çıkmıştın.
Kendini kötü hissediyordun. Sanki senden kaçıyormuş gibiydi.
Kaşlarını çatıp ellerini yumruk yapmıştın. Onunla konuşmalıydın.
Bu yüzden adımlarını durdurup spor salonunun kapısının yanında durmuştun. Çantanı yere bırakıp sırtını duvara yaslamıştın.
Çok geçmeden bir çift ayak sesi gelmiş ardından ise onun sesi.
"Y/N? Burada ne yapıyorsun?"
Kapalı olan gözlerini açıp onun kahve tonlarındaki gözleri ile karşı karşıya gelmiştin. Koşu yaptığı için alnı terlemiş olan Atsumu düzensiz bir şekilde nefes alıyordu. Ve tek kaşı sorgularcasına havadaydı.
