Havalar, ilkbahar mevsiminde olmanızdan kaynaklı artık daha sıcaktı. Çevre yeniden yeşermeye başlamış Sakura ağaçları yine bütün güzellikleriyle insanları kendine hayran bırakmaya başlamıştı.
Ama ve lakin bu güzel betimlemeyi yaşamak varken sen şu an okulda, her zamankinden daha bunaltıcı olan sınıfta matematik ödevini anlamaya çalışıyordun.
Evet, yapmaya çalışmaktan önce ödevi anlaman gerekiyordu fakat onu yapman biraz zor gibiydi.
"Hayır yani ben bunları hayatımın hangi boktan anında kullanacağım ki?"
Kalemi sıraya resmen fırlatarak elini saçlarına daldırmıştın. Matematik sınavından geçememiş olmanla birlikte bu ödevi tamamıyla doğru bir şekilde yapman gerekiyordu.
Umutsuz vaka olduğunu yeniden anladığında başını sıraya koymuştun.
"Matematikten nefret ediyorum!"
"Hah~ seninle nasıl aynı sınıfta olduğumuzu anlamıyorum."
Tsukishima bir anda sıranın yanında belirivermişti. Başını sıradan kaldırıp onunla göz göze geldin.
"İnan bana bende bunu sorguluyorum."
Tsukishima çok bilmiş ifadesi ile sırıtırken onun nasıl seksi gözüktüğünü düşünmüştün. Ve düşündüğün şeyi fark etmenle donup kalmıştın.
"Hay lanet olsun."
Tsukishima kaşlarını çatarak bakmıştı bu sefer. Elini rastgele sallayıp 'bir şey yok' demiştin.
"Hangi soruyu yapamadın sayın yarım akıllı?"
Aslında yenilgiyi bu kadar çabuk kabul edip yardımını almayacaktın. Ama bu kadar zeki ve yakışıklı birini bulmuşken neden kaçırasın ki?
Parmağınla test kitabındaki soruyu göstermiştin.
"Şu soru."
Tsukishima bıkkın bir şekilde nefes verip önündeki sıranın sandalyesine ters bir şekilde oturmuştu. Kitabı hafifçe yan çevirip kalemi parmakları arasında döndürerek soruyu okumaya başlamıştı.
"Bu soruyu mu anlamadın cidden?"
Tebessüm edip başını onaylarcasına salladığında bir süre sana bakmış sonrasında soruyu anlatmaya başlamıştı.
"....ve cevap buradan d şıkkı oluyor-"
"y/n-san!"
Yamaguchi elinde bir zarfla hızla yanına gelmişti. Tsukishima sözünü kestiği için ona kızacaktıama mektubu görünce sadece susmakla yetinmişti.
"Efendim?"
Elindeki zarfı sana uzatırken aynı zamanda sınıf kapısını göstermişti.
"Yan sınıflardan biri bu mektubu sana vermemi söyledi. Açıkçası heyecanlı gözüküyordu."
Kaşlarını çatarak ve de onu anladığını belirtecek bir şekilde başını sallamıştın.
"Teşekkürler Yamaguchi-san."
Mektubun arkasını ve önünü tekrar kontrol edip gönderen kişinin adının olup olmadığına bakmıştın.
"Hey, onu açmayı düşünüyor musun artık?"
"Ne yapacaksın ki? Sonra açarım."
Tsukishima büyük bir ciddiyetle tekrar konuşmuştu.
"Ne yazıldığını merak ediyorum."
Sırada arkana yaslanıp sorarcasına Tsukishima'ya bakmıştın. "Benimle ilgili şeyleri neden merak ediyorsun ki?"
Gerçekten tam nokta atışı yapıp bu sorunun cevabını merak ediyordun. Tsukishima ayağa kalkarak tam yanında durmuştu. Bir elini senin oturduğun sıraya koymuş ve yüzüne doğru hafifçe eğilmişti.
"Sana gelip kendisi söylemek yerine aşk mektubu gönderecek kadar ezik olan birinin, benim sevdiğim kişiye layık görmüyorum da ondan."
Bir anlık şok etkisi ile oturduğun yere çivilenmiştin adeta. Tsukishima bundan faydalanıp elinden mektubu almış ve senden uzaklaşmıştı.
"Bunun bir aşk mektubu olduğunu anlamamak için Kageyama kadar aptal olmak lazım."
Mektubu açmış, kısaca göz gezdirmiş ve yırtmıştı.
"Hadi şu ödevi çabuk bitir, okul çıkışı bir şeyler yapalım yarım akıllı."
