Başlıksız Bölüm 7

254 12 0
                                    

2 gün sonra

Bugün Dava vardı. İki gün boyunca iyi hazırlanmıştım. Saat 7'de kalkar Büroya gider, davaya çalışırdım. Aslında insanların çalışma merasimi hiç bitmiyor. Bazıları sanıyor ki okul bitince çalışmakta bitiyor. Fakat hiçte öyle değil. Bana bakın okulumu bitirdim. Avukat oldum. Kendime ev aldım. Ama hala deli gibi çalışıyorum. Sadece çalıştığınız konular değişiyor o kadar. Neyse fazla uzatmak istemiyorum Dediğim gibi bugün dava var ve çok hazırlıklıyım. Ayrıca Duygu da birazdan gelir. Çünkü şuan Tam mahkeme kapısının önünde bekliyorum. He bide Kartal'a söz dinletemediğim için mahkeme kapısında benimle birlikte 2 tane daha koruma bekliyor. Bu mahkemede benim savunacağım bir kişi yoktu Benim suçlayacağım bir kişi vardı. Ben kanıtlarımla ve sözlerimle kazanmaya çalışacaktım. Ayrıca Kartal'da hukuk bürosunun önünde arabasında oturmuş bekliyordu. Bende mahkeme kapısında elimde kanıtlarla ve dosyalarla bekliyordum. Peki neyi bekliyorduk ? Tabii ki de Duygu hanımın gelmesini. Son böyle bir 7 dakika falan bekledik. Ve sonunda gelmişti. Karşımda Avukatlıkta mastır yapmış dünya birincisi duruyordu. Peki benim umurumda mıydı ? HAYIR. Duygu üstüne Bir adet beyaz bir gömlek ve altına da kahverengi bir pantolon giymişti. Sarı, ve aralarında kahverengi tutamlar olan saçları omzuna dökülüyordu. Şık ve güzel görünüyordu. Ama bende öyleydim.

Üstümde olan Beyaz gömlek ve onunda üstünce olan Siyah ve beyaz bir ceket. Altımda ise Siyah bir pantolon. Saçlarım ise Kahverengi, belime uzanıyordu. Aslında tam olarak belime de değil. Yani biraz daha kısa 4 cm falan. Ayağa kalktım, herkes kalktı. Saygıdan dolayı değil aslında duruşmaya gireceğimiz için. Herkes sıra sıra Mahkeme odasına girdi. Etraftan gelen kısık ama gürültülü insan sesleri insanı rahatsız ediyordu. Yani en azından BENİ. İçeriye girdiğimizde herkes yerlerine geçti. Ve polislerde Kartal'ın bahsettiği eğer hapse girmezse onun için büyük bir sorun olacağını söylediği adam geldi. Adam 1.70 boylarında, kısa saçlı ve esmer tenliydi. Anlatımıma göre yakışıklı olabilir fakat değildi. Yada belki ben Kartal'a güvenip adamın yaptığı kötü şeyleri bildiğim için bana yakışıklı gelmiyordu. Gerçi Ben neden Kartal'a güvenmiştim onu da bilmiyorum ama neyse. Duruşma başlamıştı. Her şey normal ilerliyordu. Duygu savunuyor , ben suçluyordum. Daha sonra ise Duyguya keskin bir bakış atıp Elimdeki kanıtları da alıp hakimin yanına gittim.

"Sayın hakimim, elimde gördüğünüz kanıtlar şahısın kasten adam öldürdüğünün fotoğraflarıdır."

Deyip elimdeki zarfın içinde bulunan fotoğrafları hakime doğru uzattım. Uzattığımda hakim zarfı alıp iyice incelemeye başladı. Daha sonra ise ben yerime geçeceğim sırada Duygu'nun suçluya kaş-göz yaptığını gördüm. Suçlu dediğim kişi ise Kartal'ın bahsettiği ve benim sabahtan beri suçladığım Duygu'nun ise savunduğu adamdı. Duygu böyle yapınca bir şeyler olacağını anladım ve bir anlık yerimde durdum. Ellerim hazır(her ihtimale karşı), gözlerimde adamdaydı. Adam yanındaki polis memurlarına 2 yumruk çakıp hakimin yanına koşuyordu ki ben önüne geçip durdurdum. Hakim ise buraya bakıyordu. Duygu'da her şey normalmiş gibi karşılıyordu...

Adam kelepçeli elleriyle en fazla ne yapabilir ki ? diye düşünürken kendimi bir anda yerde buldum. O beni mi itmişti ?. Evet galiba itmişti. İçeriye hemen başka polisler gelince ise Duygu onların yanına gidip "Hey size gerek yok, çünkü şurada da kavga var. Bence oraya gitmelisiniz" sesini duydum. Etrafta zaten çok ses vardı fakat ben bunu duyduğuma emindim. Polisler de gitmeyince ki gitmeyeceklerini biliyordum. Hemen ayağa kalkıp Etrafıma baktım. Polisler adamla uğraşırken Hakim ise tedirgin bir şekilde polislere bakıyordu. Duygu fırsattan istifade Hakimin yanına gidip benim verdiğim dosyayı alacaktı. İnanamıyordum böyle bir şey yapıyor olmasına. Ama ben buna izin vermezdim. Zaten fotoğrafların kopyası vardı. Ama Duygu'nun böyle bir şey yapmasına izin vermeyeceğimi bilmesi gerekiyordu. Hemen koşarak yanına gidip elinden İçinde fotoğraf dolu olan zarfı çekip aldım. Bana gözlerini pörtletmiş, nefes nefese kalmış bir şekilde bakıyordu. Ve bende dedim ki .

" Bu kadar Salak değilim Duygu 'cum. Ayrıca bunu herkes bilecek" Dediğimde daha da gerilmişti. Hakim fark etmemişti çünkü fark etmemesi gayet dolaydı etrafta o kadar çok ses vardı ki.... Daha sonra ise adamı polisler yakalayıp dışarıya çıkarmıştı bile. Bir tek Duygu ben ve Hakim vardı.

Hakim" Duruşma yarına ertelenmiştir." deyip odayı terk etti. Tam o sırada Duygu çıkacaktı ki kolundan tutup durdurdum. Bu kadar şeyi yapıp, fotoğrafları yani kanıtları çalmaya çalışıp Elini kolunu sallaya sallaya çıkamazdı buradan. Ben varsam eğer yapamazdı. Kolunu benden hızlıca çekip" işim var" deyip gitmeye çalışıyordu ki tam o sırada Tavandan üzerimize daha doğrusu odaya sular akmaya başladı. Kafamı 2 saniyeliğine yukarıya çevirdiğimde bunların Yangın olduğunda onu söndürmek için olan şeylerden olduğunu fark ettim. Ve sonrada yangın alarmı... Bunu sizce kim yapabilirdi.?. Tabi ki de KARTAL. Olayı anlamış olmalıydı ki bunu yapmış. Zeki adam ama bence biraz geç kaldı he ?.

Duygu'yu durdurup" Hiçbir yere gidemezsin Duygu Kıran" dediğimde bu sefer durmuş ve kılını bile kıpırdatmamıştı. Sonra içeriye korumalarım girdi ve yanıma geldiler. Biri Duygu'nun kolunu tutup dışarıya çıkardı. Sonra ise bizde çıktık. Bunu bildirmem gerekiyordu...

yarım saat sonra

Ben Duygu'nun yaptığını söylemiş ve şikayette bulunmuştum. İlk başta kimse inanmamıştı onun böyle bir şey yapacağına fakat kamera görüntülerini gösterip inanmalarını sağladım. Ve şikayetimi değerlendireceklerini söylediler. Sonra ise Hukuk Bürosundan çıkıp derin bir nefes aldım. Gerçekten içeride çok ama çok bunalmıştım. Ayrıca üstüm başımda ıslanmıştı. Neyse ki bu yangın alarmı olayını çok büyütmemişlerdi. Ve kavgada kargaşa olunca birisinin eli çarpmıştır. Diye düşünmelerini de sağladım. Duruşma yarına ertelenmişti ve başka bir avukat girmek zorunda kalacaktı. Duygu kesinlikle gelmemeliydi. Çünkü yaptığı gerçekten ağır bir suçtu. Kartal'ın arabasına doğru ilerlemeye başladım... Ve tam önünde durduğumda ise arabasına binip şöyle bir konuşma yaptık.

Feride(ben): Sen mi yaptın yangın olayını ?

Kartal: Evet yardıma ihtiyacın olduğunu düşündüm ve bu yüzden yaptım.

Feride:(ben): Duruşma yarına ertelendi. Büyük ihtimalle başka bir avukat gelecek.

Kartal: Neden Duygu'ya ne oldu *

Feride: Duygu'ya ne mi oldu ? Gerçekten bilmiyor musun ? deyince bilmediğini söyleyerek ona bir daha olayı anlattım.

Arkadaşlar bugünlük bölümümüz bu kadardı. Ama belki gece de bölüm gelebilir. bilmiyorum. Duygu'nun yaptığı olay hepinizi şaşırttı biliyorum. Ama her şeyin bir açıklaması olacak sadece bir sonraki bölümü bekleyin canoşlarım bayb ay.

avukatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin