•Ona ilk aşık olan sendin Taehyung

1.9K 212 58
                                    


"Gitmek zorunda mısın?"

Jin'in sorusu ile Taehyung daldığı düşüncelerden sıyrıldı.

"Evet hyung.Daha fazla kalamam burada.Her şeyimi kaybettim ben.Biliyorsun..."

Jin derin bir iç çekti.

"Her şeyi açıkla ona.Onu ne kadar sevdiğini biliyorum Taehyung.Bu kadar kolay vazgeçemezsin."

Taehyung başını iki elinin arasına koyup ağlamak üzere olan sesiyle konuştu:

"Onu kaybetme korkusu ile yaptığım tüm o bencil ve aptalca hareketler sonucunda artık bana inanmasını beklemiyorum hyung.Sevgimi çok gösterirsem benden çabucak sıkılır ve kaçar diye düşünmüştüm ama şimdi halime bak.Umutsuz vakayım gerçekten."

Jin tekrar sıkıntıyla iç çekti.

"Umutsuz vaka olduğun gerçek ama bu kadar kolay vazgeçmene izin veremem."

Taehyung hüzünlü bir şekilde gülümsedi.

"Her şey için teşekkür ederim hyung ama ben kararımı çoktan verdim.Jungkook'u hak etmiyorum.Hiçbir zaman da hak etmedim.Onun güzel kalbini paramparça etmişken şuan tek yapmam gereken şey onun hayatından sessizce çıkıp gitmek."

Jin göz devirdi.

"Anlamıyorum Taehyung.Neden ona karşı açık değilsin,neden her şeyi düzgünce anlatmayı denemiyorsun?Neden gerçek fikirlerini söylemekten hislerini belli etmekten bu kadar çekiniyorsun?Onu kaybetmekten korktuğun için saçma sapan tavırlara girmiş olabilirsin tamam hatalar yaptın bunu ben de kabul ediyorum.Ama hiçbir şey için geç değil Taehyung.Hala zaman var.Hala bir şeyleri değiştirme şansına sahipsin."

Taehyung umutsuzca baktı Jin'e.

"Hiç sanmıyorum hyung.Ben her şeyi çoktan mahvettim.Tek isteğim Jungkook'u kaybetmemekti.Benden sıkılmasın istedim.Onu ne kadar sevdiğimi söylersem benden kaçar sandım,onu ilgiye boğarsam benden bıkar diye düşündüm.Kendimi tuttum ona karşı.Çünkü ilişkiler konusunda tek bildiğim buydu hyung.Çocukluğumdan beri çevreme karşı hep böyleydim ben.Bunu yapmaya mecburum sanıyordum.Çok küçük yaşlarda adım atan ben olduğumda yanıtsız kaldığımı ama ilgisiz davrandığımda tüm ilgiyi üzerime çekebildiğimi keşfetmiştim.Ebeveynlerimin bana öğrettikleri tek şeyin de işe yaramaz bir şey olduğunu bu kadar acı şekilde öğrenmeseydin keşke."

Jin elini Taehyung'un omzuna koydu.

"Sen salaksın Taehyung.Bu kadar salak olma.Artık bu korkunç çocukluk öğretisinin gerçek olmadığını bildiğine göre tek yapman gereken gidip Jungkook'a her şeyi anlatmak."

Taehyung "her şey.." diye mırıldandı.

"Jungkook'u yeteri kadar mutsuz ettim,ona zarardan başka bir şey getirmedim ben.Ama artık onun mutlu olmasını istiyorum.Bensiz daha iyi olacak,biliyorum bunu hyung.Şimdi tek yapmam gereken Londra'ya ailemin yanına gitmek ve onların istediği şekilde yaşamak.Belki bu sayede Jungkook'a yaptıklarımın bedelini ödeyebilirim hyung ne dersin?"

Jin öfkeyle baktı Taehyung'a.

"Ona ilk aşık olan sendin Taehyung,onu ilk gördüğün anda gözlerinin nasıl parladığını biliyorum ben.Ondan bahsederken sesinin nasıl titrediğini biliyorum.Bunu kendine yapmana izin veremem.Çok pişman olacaksın bunu sen de biliyorsun."

Taehyung buruk bir şekilde gülümsedi.

"Yeterince pişmanım zaten ve bu pişmanlıktan hayatım boyunca da kurtulamayacağım hyung.Her şeyin farkındayım ben.Senden tek isteğim ona hiçbir şey anlatmaman.Bırak benden ölesiye nefret etsin."

"Taeh....."

"2 hafta sonra ailemin istediği kişi ile nişanlanıyorum hyung.Beni orada yalnız bırakma lütfen."

Jin umutsuzca başını önüne eğdi ve ağlamak üzere olan Taehyung'u odada yalnız bırakıp çıkıp gitti.


taşralı jungkook | taekookWhere stories live. Discover now