taşralı jungkook | taekook

•Gizli kalmış bir şey daha

"İşte böyle Jungkook " dedi Jin,anlattıkları karşısında şaşırıp kalmış olan Jungkook'a kaçamak bakışlar atmayı ihmal etmeden.

"Taehyung köyde yaşadığı tüm o süre zarfında kendisi her ne kadar reddetsede sana çoktan kapılmıştı.Senin kimsenin sahip olamayacağı kadar eşsiz bir ruha sahip olduğunu düşünüyordu.Bana seni anlatırkenki ruh halinden anlıyordum bunu.Bir seferinde sizin evde akşam yemeği yemiş sanırım.O sofrada senin yemeğini kardeşlerinle paylaşmanı en az yüz kez dinlemişimdir ben.Senin her hafta herkesten gizli yaşlı bir kadının evine gidip kadının evini temizlediğini,tarladaki çalışman biter bitmez komşu tarladaki küçük çocuğun yardımına koştuğunu hatta yerde gördüğün cam kırıklarını bile kimse zarar görmesin diye topladığını en iyi Taehyung biliyordu.Ama bilmen gereken son bir şey daha var.Gerçi Taehyung bunu sana söylememem konusunda beni sayısız kez uyarmıştı ama ben yinede bilmen gerektiğini düşünüyorum."

Jungkook Jin'in anlattıklarını hazmetmeye çalışırken Jin aynı soğukkanlılıkla anlatmaya devam etti.

"Bildiğin gibi Min Entertainment sen idol olmadan önce vasat bir şirketti.Seni Amerika'ya gönderecek kadar bütçesi vardı elbette ama sen üniversiteye başlayacağın sırada şirket bünyesinde ufak çaplı bir ekonomik kriz yaşandı ve Yoongi acilen bir toplantı düzenleyerek bazı konularda bütçe kısıtlamasına gidilmesini istedi.Bu istenen kısıtlamalardan biri de stajyerlere ayrılan bütçenin beşte birine düşürülmesiydi ama bu kısıtlama uygulandığı takdirde stajyerlerimiz çok zor durumda kalacak ve Amerika'daki tek stajyerimiz yani sen eğitimini tamamlamadan Kore'ye dönmek zorunda kalacaktın.Taehyung kısıtlama talebinin reddedilmesini istediyse de bir sonuç elde edemedi ve senin tüm eğitim masraflarını üstlenmeye karar verdi.Bunu sana söylemem ne kadar doğru oldu bilmiyorum ama seni okutan kişi Taehyung Jungkook.O senin iyi bir eğitim alman için elinden gelen her şeyi yaptı.Aldığın ekstra müzik eğitimlerini,felsefe ve bilim kurslarını eğitim aldığın kurumdaki diğer öğrencilerin neden alamadığını hiç düşündün mü?Çünkü oldukça pahalılar Jungkook,ünlü bir oyuncu için bile."

Jin konuşmasını bitirdiğinde Jungkook tek kelime etmedi.Şaşkındı.Amerika'da staj yaptığı yerdeki öğrencilerden daha fazla eğitim alabilmesini hep şirketinin diğer öğrencilerin şirketlerinden daha zengin olmasına yormuştu.

Jin derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti.

"Bunları sana anlattım çünkü Taehyung'ın seni idol olduktan sonra sevdiğini düşünmeni istemedim.Böyle bir şeyle onu suçlamana gönlüm razı olmadı.Taehyung seni en başından beri sevdi Jungkook sadece senin kadar cesur değildi."

Jungkook göz yaşlarını daha fazla tutamadı.Taehyung'a söylediği tüm o şeyler bir bir aklına geliyordu.Hyungunun suçu Jungkook'a karşı yeterince açık olamamasıydı,korkularını paylaşmak yerine içinde yaşamasıydı.Jungkook kederle Jin'e baktı.

"Şimdi ne yapmalıyım hyung?"

Jin içinde bulunduğu kasvetli ortamdan yeterince bunalmıştı.

"Önce ağlamayı bırakırsan benim için çok büyük bir iyilik yapmış olursun.Sonra da Taehyung'ı nişanlanmadan önce durdur işte."

Nişan kelimesini duyan Jungkook korkuyla yerinden sıçradı.

"Ne nişanı ne diyorsun hyung?"

Jin tuhaf bir kahkaha attı.

"Yarındı galiba yanlış hatırlamıyorsam tabi hahaha,elini çabuk tutsan iyi olur Jungkook.Bu arada gerçekten yarın nişanı var Taehyung'ın adresi sana atarım"

Jungkook duyduğu şeylerin verdiği şaşkınlık yüzünden hareket edemezken Jin çoktan kapıyı çarpıp çıkmıştı.