sıcak çorba.

237 37 9
                                    

"Nanon yandım!"
Ohm kırmızı dilini çıkardı, kızarık diline Nanon gülerken Ohm ise diline bakmaya çalışıyordu.

" dur, dur. annem küçükken dilim yandığında üflerdi, gel deneyelim."

Nanon Ohm'a doğru eğilmiş, yavaşça diline üflüyordu.

"hala yanıyor."
dedi Ohm yarım yamalak.

"üflüyorum işte ne yapayım?"

Nanon üflemeye devam etti, bir anda Ohm'un annesi içeriye girince ikiside panik olmuşlardı. ama en çok Nanon.

"şey, dili yanmıştı geçmesi için üflüyordum sadece!"
Ohm ve annesi Nanon'a güldüler, kadın Nanon'un arkasında kalan masaya bir tabak dolusu kurabiye ve meyve suyu getirmişti.

"hadi bakayım, bunlar bitecek. Nanon, Ohm'un yemesine de yardım edersin."
kadın ikisine göz kırpıp, kahkaha atarak odadan çıktı. Nanon utançtan başını eğmiş, eli ile ensesini kaşıyordu. Ohm, oturduğu yerde güldü ve yatağın üzerinde bağdaş kurup ellerini yatağa yaslayıp Nanon'a doğru eğildi.

"aaa, hadi yememe yardım et gamzelim."

"cidden aptalsın."
dedi ağzını kocaman açan Ohm'a gülerken Nanon. ikiside kurabiyeleri yemiş biraz da sohbet etmişlerdi. Nanon Ohm'u azarlamış, mezun olduktan sonra onu unutmamasını söylemişti. Ohm hemen mezun olunca işe başlamayacağını hala birkaç ders alacağını ona anlatsa da, Nanon o hemen işe başlayacak gibi hayal ediyordu. hava karardığında artık Nanon gitme vaktinin geldiğini anlamıştı. Nanon her ne kadar bacağının iyi olmadığını ve dinlenmesi gerektiğini söylesede, Ohm onu eve bırakacağı için ısrar etmişti.

"hadi oğlum, Nanon'umu güzelce eve bırak. dikkatli olun ikinizde, annene de kurabiyeleri vermeyi unutma yavrum."

"tabi annecim, iyi akşamlar."
Nanon'da Ohm'un annesine alışmış, ikiside annelerinin yanında sıcak hissetmişlerdi. ama tek bir sorun vardı.

"Ohm! nereye bu saatte?"
Ohm'un babası.

"arkadaşımı eve bırakıp geleceğim baba."
adımlarını yavaşlatıp, yoluna devam etmişlerdi.

"niye oğlum, onun kendi ayakları yok mu?"
babası konuşmaya devam ettiğinde Ohm gözlerini devirdi ve Nanon'a sessizce beklemesini söyledi. babasının yanına ilerledi ve sert bir şekilde konuştu.

" uzatma baba, bırakıp geleceğim. annem seni bekliyordu çabuk gitsen iyi olur."
Ohm'un babası üvey babası olmasına rağmen, Ohm'u çok sıkardı. genelde annesi bu duruma kızıp durdursa da bazen böyle yolda veya arkadaşlarıyla gittiği yerde karşılaştıklarında annesi olmuyordu. Ohm, üvey babasına saygısızlık yapmak istemesede adam sınırlarını zorluyordu.

Ohm, babası apartmana girerken hızlıca Nanon,un yanına ilerledi.

"P'Ohm, sana söyledim tek gidebilirim diye. eve gitsen iyi olur baban ile aranız bozulmasın-"

"o babam bile sayılmaz, yürü Nanon."
yolda sessizce ilerleselerde Nanon ne demek istediğini sormuştu, Ohm ise üvey babası olduğunu da onu çok sıktığını da anlatmıştı. evin önüne geldiklerinde Nanon, Ohm'a sarılmış ve elinde ki kurabiye dolu poşeti kaldırıp gülümsemişti.

"kurabiye için annene tekrar teşekkür et, eve giderken de dikkatli ol P'Ohm."

"tamamdır, görüşürüz!"

ikiside birbirlerine el sallayıp ayrıldıklarında, birbirlerine iyi geldiklerini tekrar anlamışlardı.

beyzbol topları - ohmnanonWhere stories live. Discover now