Nine.

703 51 11
                                    

"Sen cidden sıyırmışsın." Diyen Yeonjun'a Yeji omuz silkmekle yetinmişti.

İlk önce kendini kardeşi Soobin ve abisi Hyunjin ile ortak kullandıkları arabaya kilitlemiş, sonra anahtar ile açamamış ve orada kalmıştı. Buraya kadar normal, fakat sonrasında oksijenin az olduğunu düşünüp nefes alamadığını varsaymıştı. Bunun sonucunda minik bir panikatak geçirmişti. Lia Yeji'nin ne yapmaya çalıştığını bildiği için direk onun evine gitmişti. Yeji'yi arabadan çıkarttığında baygındı. Lia her ne kadar gerek olmadığını söylese de Yeonjun inatla gitar dersini  ekerek onlarla birlikte hastaneye gelmişti.

Choi Yeonjun popüler, gittiği ortamda dikkatleri hemen üstüne çeken, yakışıklı ve kişiliği gerekçesiyle sempatik biriydi. Yeji bunu biliyordu. Bazı zamanlar Lia'nın evine gider ve Yeonjun ile kısa da olsa sohbet ederlerdi. Cidden kafadengi biriydi, her şekilde anlaşabiliyorlardı.

Yeonjun'un ilk başta Yeji'ye kibar davranmasının nedeni de buydu zaten. Onu tanıyordu, ya da tanıdığını düşünüyordu. Çünkü Hwang Yeji, her ne kadar güzelliği ile insanları büyüleyen, kişiliği ile insanları kendine çeken bir yanı olsa da diğer yanı Yeonjun'un deyimiyle biraz 'çatlak'tı.

Lia'nın odaya girmesi ile ikisi arasındaki tuhaf sessizlik sonunda sona ermişti. "İşlemleri hallettim, çıkabiliriz." Yeji büyük mutlulukla üstündeki beyaz pikeyi indirerek ayaklarını yandan sarkıttı. Spor ayakkabılarını giydi ve ayağa kalktı. Tabi Yeonjun'un kendisine izin vermeyeceğini hesaba katmamıştı.

"Dikkatli ol, düşebilirsin." Yeji gülümsedi. "Merak etme, iyiyim ben." Yeonjun hala tepkisizken Lia şaka ile karışık "Kötüye bir şey olmaz." demişti. Yeji gülerek yalancı bir sinirle küçük odadan hastane koridoruna çıkan Lia'nın peşinden çıkarak onu yakalamaya çalıştığında Yeonjun önce kendi gitarını, sonra Yeji'nin telefonunu alarak koşarak arkalarından gitmeye başladı. Yeji cidden ele avuca sığamazdı.

Hastaneden çıkıp yürüyerek ilerledikleri sırada Yeji dudaklarını büzdü. "Eve gitmek istemiyorum." Yeonjun tek kaşını kaldırdı, Lia'nın ise Yeji'ye dönük yüzü rahat bir ifadeye bürünmüştü. "Bize gel?" Yeonjun Yeji'nin 'hayır' demesinden yanaydı. Her ne kadar onun için endişelenmiş olsa da bu kendisine karşı tuhaf olduğunu değiştirmiyordu.

Tanrı Yeonjun'u sevmiyor olacaktı ki, yine istemediği şey gerçekleşiyordu. Yeji yine küçük bir şeyi oyunculukla büyütüp Lia'yı onaylamıştı. Saat 4'e gelirken sabahtan beri Soobin'in mızmızlamalarını çekmek zorunda kalmış, Yeonjun tarafından 'çatlak' lakabını kazanmış, yeni bir hat alıp onu kullanmaya başlamış ve en sonunda hastanelik olmuş Yeji kendini büyük bir yorgunlukla Julia'nın yumuşak yatağına attı.

Bu evi her santimetresine kadar iyi biliyordu. Sık sık bu eve gelirdi, sadece kendisi değil, Yuna, Chaeryeong, Ryujin, Yeji ve evin sahibi Lia olmak üzere bu evde toplanıp minik pijama partileri düzenlerdiler eskiden. Tabi bu günlerden Yeonjun nefret ederdi. Çünkü o kadar gürültücü olurlardı ki uyumak bir hayli zorlaşırdı. Fakat o gün iyi tarafındaysa kızların kendine makyaj yapmasına izin verirdi.

Yeonjun onlardan sadece 1 yaş büyüktü, Lia ile aralarında 1 yaş vardı. Buna rağmen sergilediği 'abi' tavırları çoğu zaman onun sandığımızdan daha büyük olduğunu düşünmelerine yol açardı. Ama Choi Yeonjun sadece 19 yaşında bir konservatuar öğrencisiydi.

"Aç mısın?" Yeji kafasını iki yana sallayacaktı ki karnından gelen guruldama sesi onu ele vermişti. Jisu gülerek yerinden kalktı. "Ben de acıktım, bize bir şeyler hazırlayayım." Yeji'yi arkasında bırakıp odadan çıktı. Yeji bunu sorun etmedi, burası ikinci evi gibiydi.

Bir süre hareketsizce uzandıktan sonra o da alt kata inerek Lia'nın hazıladığı; muhtemelen hiçbir şeye benzemeyen yemeği görmeye gitti, belki yiyecekti.

İndiği merdivenler direk salona çıkıyordu, salonda ise televizyon izleyen Yeonjun vardı, onu es geçerek mutfak tarafına döndüğünde şaşkınlığını gizleyemedi. Tamam, Lia'dan olağanüstü bir şeyler beklemiyordu fakat en azından belki bir sandiviç yapabilirdi.

"Durum bu kadar mı vahim?" dedi Yeji, masadaki mısır gevreği kasesini göstererek. Lia ise ona cevap vermeden aldığı sütü geri dolaba koyuyordu.

"Tanrı genlerimizde olan tüm yeteneği bana bahşetmiş." Yeonjun Lia'nın kapatmakta olduğu dolaba elini uzatıp birkaç şey çıkarttı. Lia ise omzuna vurdu. "Fiziksel olarak kimin kazandığını görebiliyoruz." Yeji bu ikilinin atışmalarına bayılıyordu.

Julia pes ederek salona geçti. Sonuçta Yeonjun yemeği yapıyordu, orada durmasının bir amacı yoktu. Bu yüzden koltuğa sırtüstü uzanarak sosyal medya hesaplarını kontrol etmeye başladı. Yeji ise elindeki mısır gevreği kasesi ile tezgaha yaslanmış bir şekilde Yeonjun'u izliyordu. Yeonjun üstündeki bakışlardan rahatsız olduğunda Yeji'ye döndü ve ona 'Ne var?' dermişçesine bir bakış attı.

Yeji ağzındaki kaşığı eline aldı. "Bu şekilde kesmen uzun sürer," Kaseyi masaya bıraktı ve Yeonjun'a sormadan elindeki bıçak ile doğramakta olduğu patatesi aldı. Farklı bir şekilde tutup farklı bir şekilde kesmeye başladı. Dediği gibi bu daha hızlıydı.

Gösterdikten sonra tekrar Yeonjun'a verdi elindekileri, Yeonjun Yeji'nin gösterdiği gibi tuttu ve kesmeye başladı. Sonra Yeji'ye döndüğünde Yeji eli ile 'mükemmel' hareketi yaptı, tavırları biraz abartılıydı.

Yeonjun güldü kısaca, Yeji anlaşılabilecek biriydi, tuhaf yanını dışa çıkarmadığı sürece.

Yaklaşık yarım saatin sonunda biraz Yeji'nin dokunuşlarıyla, Yeonjun güzel bir ramen yapmıştı. Soslu, güzel bir ramen.

Tabaklara koydu ve dolaptan birkaç meze çıkarttı. Yeji ise kalkmak istemeyen Lia'yı zorla yerinden kaldırmaya çalışmak ile meşguldü. Lia ise kalkmamakta ısrarcıydı.

En sonunda Yeji, kendinden kısa olan arkadaşını sırtladı. Evet, cidden sırtladı.

"Yeji, indir beni seni aptal!" Yeji Julia'nın çığlıklarını umursamadan sırtındaki kızla koşuyordu. Tabi Lia tepinmese yere yapışmayabilirlerdi.

Onlar yerdeyken Yeonjun gözünü onlara çevirdi, yüzünde alaycı bir sırıtış yer edindi. Kendi kendine düşündü. 'Acaba Yeji'ye karşı çok mu ön yargılıyım?'

'Hayır hayır, o kesinlikle tuhaf.'

'Ama aynı zamanda eğlenceli, belki de arkadaşım olabilir.'

Yeonjun iç sesi ile tartışmayı bitirdiğinde kızlar masaya geçmişlerdi. Yeonjun'un vardığı sonuç ise şuydu; O tuhaf ama kesinlikle samimiydi. Ve bu onunla arkadaş olmasına engel değildi.

Yemeklerini afiyetle yiyeceklerdiler, eğer Yeonjun son anda yaptığı rameni düşürmeseydi.

•••

Ben bu bölümü nedensizce çok seviyorum 😺

lover for him || 𝘺𝘦𝘰𝘯𝘫𝘪✓ Where stories live. Discover now