Twenty-seven

343 28 5
                                    

Hwang Yeji, eve dönüş yolunda oldukça karışık duygular ile boğuşuyordu. Bir yanı bunun kardeşi için doğru bir karar olduğunu söylerken diğer yanı Yeonjun'u üzdüğü için kötü hissetmesini sağlıyordu. Bunları söyleyenler çizgi filmlerde gördüğümüz, omuzlarımızın üzerinde yer alan melek ve şeytandı. Fakat hangisini söyleyen melek, hangisini söyleyen şeytan bilmiyordu.

Eve geldiğimde arabayı dikkatlice park edip zaman kaybetmeden eve girdi. Ev sessizdi, bunu evde kimsenin olmamısna bağladı. Mutfağa girdi ve kendine dolaptan soğuk bir su aldı. Duyduğu ani itirafı hala sindirememişti. Kalçasını mutfağın ortasında duran küçük adaya yasladı.

Yavaş bir şekilde suyunu yudumlarkan arkasından gelen ses içtiği tüm suyu püskürtmesine neden oldu. "Bö."

Kendisi öksürmeye devam ederken kıkırdayan abisi dolaptan bir elma çıkarttı ve basitçe yıkadı.

"Ödüm koptu salak." dedi Yeji elini kalbine götürmüşken, Hyunjin omuz silkti. "Bugün eve gelmeyi düşünmüyordum, ama abilik hislerim beni yarı yolda bıraktı." aklında bir ışık yanmış gibi Yeji'ye döndü. "Doğruyu söyle, Soobin'e bir şey mi oldu?" Parmaklarını çaprazlamış, erkek kardeşine bir şey olmuş olması için tanrıya yalvarıyor gibiydi.

Yeji burnunu kırıştırdı. "Keşke dediğin gibi eve gelmeseymişsin, sokakta bir yaşam alanı sayılıyor." dedi bardağını lavabonun içine bıraktı ve Hyunjin'e ters bakışlarını attı.

Hyunjin gülerek kafasını iki yana salladı. "Hayır, aksina Yujin ile kalacaktım."

"Birlikte yatakta uzanırken abilik hislerim zil çaldı, ve burdayım. Dökül bakalım." Elmasından kocaman bir ısırık aldı.

Yeji ise iğrenircesine yüzünü buruşturdu ve birkaç adım geriye attı. "Iyy, kızı yatakta bırakıp mı geliyorsun, duş falan alsaydın." dedi.

Hyunjin yandan sırıttı. "Yeji, emin ol Yujin ile yatakta olsaydım asla sizi düşünmezdim." Yeji göz devirdi. Hyunjin'in Yujin'e olan bu sevgi göstergesi kızın yanında farklı bir hal alıyordu, bir kedi gibi oluyordu.

Yeji bilerek omzuna çaptı, merdivenlerden çıkacak iken Hyunjin arkadından seslendi. "Şu Choi Yeonjun denen herif seni üzdü mü?"

Yeji duraksadı, bir saniye kadar düşündü. Üzgün müydü?

Sanırım evet, Yeonjun ile konuşmak onu mutlu ediyordu, iyi bir arkadaştı.

Şuan birine anlatmaya çok ihtiyacı vardı, fakat bu kişinin Hyunjin olmasını o da garipsemişti.

Arkasını döndü ve kafasını yan yatırdı. "Anlatsam dinleyecek misin?" diye sordu. Hyunjin gülümsedi. "İyi bir dinleyici olmasam da tam ağlamalık bir omzum var." İşte, arada iyi bir abi olabiliyordu.

•••

İkisi beraber 'L' şeklindeki koltuğa geçtiler. Yeji bağdaj kurdu ve Hyunjin onu dikkatle dinlemeye koyuldu.

"Yeonjun bugün benden hoşlandığını itiraf etti.

Onu seviyorum ama arkadaş olarak.

Ayrıca eğer kabul etseydim Soobin'e ihanet etmiş olacaktım.

Onunla Soobin için konuştuğumu söyledim.

Ve çekip gitti.

Oldukça sinirli görünüyordu.

Birdaha karşısına çıkmamamı istedi."

Hyunjin kahve bardağını dolgun dudaklarına dayadı. "Herife bak, benim kardeşime ayar çekiyor..."

Yeji göz devridi. "Ve şimdi bu kararımdan pek memnun değilim..."

Hyunjin bir süre cidden düşünüyormuş gibi yaptı. Yeji mantıklı bir şey söyleyeceğinden emindi ki Hyunjin'in ağzından şu sözler çıktı. "Zaten aptal bir çocuktu, iyi olmuş."

Yeji bir saniyeliğine gözünün seyirdiğini hissetti. Ona nerdeyse tüm duygularını açıklamıştı ve verdiği cevap bu muydu?

Oflayarak koltuktan kalkıp merdivenlere yöneldi. "Sana anlatanda kabahat!"

Arkasından Hyunjin'in "Abiye oflanmaz!" dediğini duymuştu fakat şuan bunu umursayacak durumda değildi.

•••

Bu bölüm çok hoşuma gitti

Siz nasılsınız, havalar orda nasıl?

Benim için cevaplamak gerekirse; eridim 😭

İşte ficin ana konusu ☝🏻

lover for him || 𝘺𝘦𝘰𝘯𝘫𝘪✓ Where stories live. Discover now