Kaan'la yalnız kaldığımızda. Cebinden bi kutu çıkarttı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Sahra bunu annem gelini için almıştı, ama bu görev bana kaldı. Bunu beğenmesen bile bir yerde sakla, senden sonra kızımız olursa kızımıza verirsin. Oğlumuz olursa gelinimize." duygulanmıştım gözümde yaş aktığında.
"Bu çok güzel. Gözüm gibi bakıcam." deyip sarıldım sıkı sıkı.
"Beğenmene çok sevindim." Dudağıma bi buse kondurduğunda.
"Gidelim mi yoksa geç kalıcaz." dedim ___________
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Düğünyerine geldiğimizde her şey çok güzel gözüküyordu.
"Sahra babannemgil gelmişler gidelim mi?"
"Kaan ben korkuyorum çok emrivaki yaptık ne bileyim düğünde tanışıyoruz çok saçma değil mi?"
"Sahra senin yanındayım korkma biz de böyle olmasını istemezdik dimi." alnımı öptü
"Seni çok seviyorum."
"Seni çok seviyorum güzelim."
___________
Kaan: "Babannem hoşgeldiniz."
babanne: "Hiç hoşbulmadık!"
Kaan: "Babanne bügün bari yapma ha? bak seni gelininle tanıştıracam."
babanne: "Bu işi daha önce yapman lazımdı!"
Reşat: "Amcacım boşver sen annemi. Ben Reşat Kaan'ın amcasıyım hayırlı uğru olsun güzel kızım."
Reşat: "Çam sakızı çoban armağanı" deyip 4 bilezik baya kalın bileğime giydirdiğine çoban hediyeyse normal hediyeyi düşünemiyordum.
Sahra: "Ne zahmet ettiniz. Çok teşekkür ederim." babaanneye baktığımda çocuk gibi küsmüştü. Onun yanına gidip.
Sahra: "Ben özür dilerim. Çok acele oldu düğün biz de böyle olmasını istemezdik bizi affeder misiniz lütfen?" söyleyip elini öptüm.
babanne: "Kaan kedi olalı bir fareyi tuttun. Aferin çok terbiyeli, güzel kız bulmuşsun. Yavrum bana babanne de ben de artık senin babaannenim." deyip yanağımı öptü ve sayamadığım kadar fazla altın taktı.
Diğer aile üyeleriyle de tanıştığımızda düğün yerine geri gittik.
Kaan belimden tutup, fark edilmeden gelin odasına götürdü.
Sahra: "Kaan napıyorsun, çok ayıp." kızgın bi ses tonuyla konuşuyordum.
Kaan: "Düğünümüz var ama sen benle ilgilenmiyorsun, bende o yüzden buraya getirdim."
Sahra: "Of aşkım."
Kaan: "Ne dedin sen?"
Sahra: "Of aşkım dedim." yanıma iyice yaklaştığında öpmeye başladı. "Kaan dur ayıp oluyor gitmemiz gerek."
Kaan: "Güzelim sende öp hemen gidicez söz." çok hızlı öpüp çekildiğinde güldüm.
Sahra: "Hadi beyfendi." _____________________
Kaan mikrofonu eline aldığında.
Kaan: "Herkese ilk önce merhaba! Bizi bu güzel günümüzde yalnız bırakmadığınız için teşekkür ederiz."
Rüzgar Leman Sam'ın şarkısı
Penceremin perdesini havalandıran rüzgar Denizleri köpük köpük dalgalandıran rüzgar Gir içeri usul usul beni bu dertten kurtar Gir içeri usul usul beni bu dertten kurtar
Yabancısın buralara Nerelerden geliyorsun Otur dinlen başucuma Belli ki çok yorulmuşsun
Bana esmeyi anlat Bana sevmeyi anlat Bana esmeyi anlat Esip geçmeyi anlat
Anlat ki çözülsün dilim Ben rüzgarım demeliyim Rüzgarlığı anlat bana Senin gibi esmeliyim
Anlat ki çözülsün dilim Ben rüzgarım demeliyim Rüzgarlığı anlat bana Senin gibi esmeliyim
Bana esmeyi anlat Bana sevmeyi anlat Bana esmeyi anlat Esip geçmeyi anlat ________________
Şarkı bittiğinde Kaan'ın yanına gittim.
"Çok güzel söyledin."
"Beğenmene sevindim müstakbel karıcım,"
"Kaan yapma utanıyorum." yanağına küçük buse kondurdu. Kendimi çok şanslı hissediyordum. Ona çok sıkı sarıldığımda
