dört

1.1K 66 23
                                    

Anıl Berk ||

Ayağımın üzerinde hissettiğim kıpırtıyla gözlerimi araladığımda başta yeni uyanmış olduğum için ne olduğu anlamamıştım.

Birkaç dakika ardından kendime gelince üzerimdeki örtüyü kaldırmış ve ayağımın üzerinde gezinen böceği görmüştüm.

Böceği alıp barakadan çıkmış ve ileri doğru yürümeye başlamıştım. Barakadan uzak bir yere bırakmak mantıklı olurdu.

Böceği bıraktıktan sonra barakaya dönmeyi düşünmüştüm ama gitsemde yeni uyandığım için tekrar uyuyamazdım. Ayrıca ben dışında kimsede kalkamamıştı. Sıkılacağımı düşünerek yüzmeye karar vermiştim.

Tişörtümü bırakmak için barakaya doğru adımlamaya başlamıştım. Tişörtümü bırakıp geldiğim tarafa tekrar dönmüş ve denize girmiştim.

Yavaş yavaş ileriye doğru giderken sonunda boyumu aşmasıyla gülümsemiştim.

Özgür hissettiriyordu ve bu güzeldi.

Yeni geldiğim için aklım hâlâ dışarıda, normal hayatımdaydı. Buraya adapte olmam ne kadar uzun sürerdi, bu sırada iyi performans gösterebilir miydim? Pek emin olamadığım şeylerdi bunlar.

Survivor sonlara doğru nasıl hızlıca akıyorsa bunun aksine başta hiç öyle olmuyordu ilk günler, ilk haftalar geçmek bilmiyordu.

Bizimkilerin kalkıp kalkmadığını anlamak için barakaya doğru dönünce Ogeday ve Liya'nın uyandığını fark etmiştim.

Uzaktan görmekte sıkıntı çektiğim için kıyıya doğru biraz ilerlediğimde oturmuş sohbet ettiklerini görmemle birlikte sudan çıkmaya karar vermiştim.

Yanlarına gidip biraz sohbet etmek iyi gelebilirdi.

Sudan çıkıp yanlarına doğru ilerlemeye başlayınca beni fark edip gülümsemiştiler.

"Kanka haber vermeden denize girme ya, bir şey olursa falan hiçbirimizin haberi olmaz." Ogeday gayet ciddi bir şekilde bunu söylerken gülmüştüm.

"Gülmesene oğlum ciddiyim ben."

"Bir dahakine haber veririm anne merak etme."

Liya sessizce kahkaha attığında ikimizde ona dönmüştük.

"Liya?"

"Liya?"

"Anıl? Ogeday?"

Üçümüzde birbirmize gayet ciddi bir şekilde bakarken Ogeday'ın gülmeye başlamasıyla ben ve Liya'da ona katılmıştık.

"Bu ne ses yav sabah sabah." Yasin homurdanarak kalktığında kendimizi durdurmaya çalışıyorduk.

"Kusura bakma abi, konuşuyordukta."

"Sorun yok Liya bacım. Anam bu karga yine mi gelmiş!?" Yasin'in dün gece uğraştığı bir karga vardı. Gitmesi için uğraşıp durmuştu ve sonunda göndermiştide ama şimdi tekrar gelmişti.

"Kafalara dikkaaattt." demiş ve yerden aldığı taşı kargaya doğru atmıştı.

"Gitsene be karga kardeş?" diyerek kargayla iletişim kurmaya çalışması fazlasıyla komik görünüyordu.

"Yasin sabah sabah sesin hiç çekilmiyor ya."

Evrim'de uyanmış ve ilk işi Yasin'e laf atmak olmuştu. Daha sonra bize dönüp günaydın demiş ve yanımıza oturmuştu.

"Anıl sen niye bu hâldesin?"

"Nasıl bir haldeyim Evrim? Anlamadım."

"Niye sırılsıklamsın diyorum, sabah sabah."

"Yüzdüm biraz."

"E böyle oturacağına üzerini giyip gelsene."

"Doğru söylüyor, havada bozulacak gibi." Liya Evrim'i onaylayınca Evim gülmüş ve Liya'nın sırtına yavaşça vurmuştu.

"Kızlar haklı Anıl, rüzgar esiyor zaten."

Ogeday yerden kalkınca elini bana uzatmış ve kalkmamı söylemişti. Göz devirip dediklerini yapınca söylenmeye başlamıştı.

"Paşamızı düşünüyoruz yine yaramıyoruz iyi mi?"

Ogeday'ı takmayarak barakadan tişörtümü alınca Liya seslenmişti.

"Üzerini kurulmaya ne dersin?"

Üzerimi kontrol etmek için kendime baktığımda haklı olduğunu fark etmiştim.

"Anıl şaşkın ördek gibi bakmak yerine örtünü kullanmaya ne dersin? Asarız kurur sonra."

Arada bir duraklama yaşıyorsam ne yapabilirdim yani?

"Öyle yapayım, teşekkür ederim."

∆∆∆∆∆

garip işler peşindeyim gkskgkmfejd

bi isteğiniz falan varsa söyleyebilirsiniz

bu kurgu için öneriniz/isteğiniz/ şikayetiniz veya başka bir şey

kısacası yazmamı istediğiniz herhangi bir şey, benim için sıkıntı olmaz

ve şey bir beklentim yok, yani çok okunmasını falan beklemiyorum yazarken eğleniyorum. ayrıca okuyacak bir şey bulamadığım için kendi yazdıklarımı okuyorum...

o yüzden fazla aktifim jtkekgks

kuzey yıldızı // anıl berk bakiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin