on sekiz

882 77 5
                                    

bu bugünkü ikinci bölüm, diğer bölümü okuyup oy vermeyi unutmayın lütfen

söylemeden geçemeyeceğim oy vermeniz benim çok önemli... tahmininizden çok daha fazla

ay ayrıca 5k olmuşuz

Anıl Berk || -Evrim Liya kavgasının olduğu gün-

Düşüncelerimi toparlamak için ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Hemen gidip konuşmaya çalışsam sivri dillilik yapıp kalbini kırarım diye korkuyordum. Bu yüzden konuşmamak için diretiyordum. Berkan yanımda bir şeyler söyleyip duruyordu ama ne dediğine dair gram fikrim yoktu.

"SEN KENDİNİ NE SANIYORSUN!"

İşittiğim ses Liya'nın sesi miydi? Doğru mu duymuştum?

Berkanla aynı anda birbimize baktığımızda ikimizde şaşkındık. Berkan ileriye işaret edip yavaşça konuştu.

"Evrim ve Liya." der demez o tarafa doğru koşmuş ve Liya'nın Evrim'in üzerine atlamasını engellemişti.

Yanlarına gidip gitmemek arasında kalmıştım.

Konu neydi?

Evrim napmıştı?

Evrim yine napmıştı?

Evrim Liya'yı delirtecek kadar napmıştı?

Ogeday'da yanlarına gelip konuya dahil olduğunda bende ufak adımlarla onların olduğu yere doğru yürümeye başlamıştım.

Liya Evrim'e onlarca soru soruyor ama cevap alamıyordu aksine Evrim inatla susarak gülüyordu ve bu Liya'da onun üzerine atlama isteği uyandırıyordu.

"Ya hadi diğerlerini anlıyorum, kavgalısın sevmiyorsun. Evrim ben sana ne yaptım ya?" diye sormuştu yorgun olduğu belli olan sesiyle.

Cidden ben dahil herkes Evrim'e ön yargı ile yaklaşırken Liya zamanla o halinden sıyrılmıştı ve Evrim'in yalnız kalmaması için çabalamıştı.

Evrim'in taşlarla konuştuğunu fark edip adada geçirdiği saatlerin bir kısmını Evrim'e ayırmıştı.

"Bu kadar vefasız olmayın lütfen ya."

Titreyen çenesi ile zar zor Ogeday'ın yardımı ile ayakta duruyordu.

Sırf Evrim yüzünden bu hâle gelmiş olması saçmalıktı.

Ogedaya Liya'yı yatıştırmak için onunla konuşmaya çalışıyordu.

"Liya yapma güzelim, istediğini alıyor o şuan. Baksana nasıl gülüyor, amacı seni delirtmek zaten, niye istediğini veriyorsun ona? Prim için seni kullanıp geçecek."

Bunları duyduktan sonra istemsizce konuşmaya başladım.

"Aslında Liya daha iyi bilir prim için insan kullanmanın ne demek olduğunu. Yapmadığı şey değil, değil mi Liya? Bu ada da kullandığın kaç kişi var? Ah bir dakika bu yanlış soru oldu değil mi? Kullanmadığın kaç kişi var demeliydim."

Başını bana doğru çevrildiğinde gözlerindeki ışığın tamamen yok olmuş olduğunu ve boş bir şekilde baktığını fark edince pişman olmuştum olmasına ama geri alamazdım söylediklerimi.

∆∆∆∆∆

maç ağzımı bozunca buraya geldim :")

geçen bölümde dediğim gibi birkaç bölüm bu şekilde anıl'dan okuyacağız, anıl'ın iç dünyasını biraz daha öğreneceğiz ardından umarım yapabilirsem Liya'dan da birkaç bölüm gelecek

ama kurgu genel olarak Anıl'ın ağzından ilerledi bu zamana kadar bundan sonrada genellikle öyle olur.

yani bittiğinde bütüne baktığımızda anıl'ı göreceğiz

yavrumu bugün göremedim zaten ona sinirliydim maçta sinirimi bozdu napim şimdi?

söyle bana Beşiktaş ne yapayım?

kuzey yıldızı // anıl berk bakiWhere stories live. Discover now