1k olmanın şerefine diyelim mii
Anıl Berk ||
Yasin balık tutacağını söyleyince Ardahan ve Hikmet abi ona katılmıştı. Berkan, Berkan adada koşup duruyordu.
"Deniz'e mi girsek ya, sıkıldım burda?"
Ogeday bana sormuştu sormasınada cevabımı beklemeden tişörtünü çıkarmıştı bile. Belki ben gelmek istemeyecektim, nerden biliyorsun abicim.
"Hadi atarlı çocuk kalk."
"Ogeday yüzünün ortasına yumruk atmamak için zor duruyorum."
Elini 'tabi tabi' dercesine salladığında bende tişörtümü çıkarmıştım.
"Hangi tarafa gidiyorsunuz bizde gelelim?"
Yağmur'un sorusuyla arkama döndüğümde Sudeyle beraber durduklarını fark etmiştim.
"Ogeday?" hedefi Ogeday olarak değiştirdiğimde sorularını yinelemiştiler.
"Buralarda takılırız ya."
Onlar Ogedayla konuşurken ben biraz gerilmiştim. Kötü niyetli olmayan insanlar olduklarını biliyordum, bana karşı bir yanlışları da olmamıştı ama kanım ısınmamıştı bir türlü.
Klasik Anıl Berk Baki tavırları.
Dördümüz sırayla denize girdiğimizde ben ileriye doğru yüzüp biraz tek kalmayı düşünürken kendimi konuşmanın için bulmuştum.
"Ya eğer dokunulmazlığı kaybedersek kimi yazacağız?"
"Kaybetmek benim kitabımda yok o yüzden hiç düşünmeden." diye cevap vermişti Ogeday.
Bu çocuk bazen çok aptal oluyordu, kardeşim senin bu özgüvenin insanların hoşuna gidiyor, dikkat çekiyorsun diye uyarmam gerekiyordu onu...
"Ama ya kaybedersek?" Yağmur direttikçe diretiyordu.
"Ya sen Anıl?"
Sude'nin sorusuyla affallamıştım, sadece yüzecektim ben nerden çıktı ki bu konu?
"Ben performansa göre bakıyorum."
"Liya'yı yazacağım demek mi bu?"
Sude'nin cevabı hoşuma gitmemişti aslında. Liya takımın en iyi kadın yarışmacısı değildi, bu doğruydu. En iyisi istatiksel olarakta bencede Seda ablaydı ama rahatlıkla söyleyebilirdim ki Seda abladan sonra en iyi oydu.
"Daha kötü olanlar var ve sadece kadın yarışmacıları baz almak bana mantıklı gelmiyor."
"Sakatlığı kendini tekrar göstermeye başladı ya o yüzden söylemiştim."
"Bakacağız artık duruma göre. Size iyi eğlenceler ben çıkıyorum."
Hızlıca yanlarından ayrılıp barakaya gitmiştim. Tişörtümü giyip diğer barakaya dönmüştüm. Liya'yla konuşmak istiyordum.
Barakada sadece Seda abla olduğunu görünce moralim bozulmuştu biraz.
"Seda abla Liya'yı gördün mü?"
"Gökhanla birlikte Hindistan cevizi toplamak için kalktılar. Dönerler birazdan."
"Sağ ol abla."
Yasin elinde balıklara dönünce yanına gitmiştim bende. Balıkların ağdan ayırmasına yardımcı olmuştum.
"Gökhan nerde ya, o güzel anlıyordu bu ayıklama pişirme işinden." diye hayıflanmıştı Yasin.
"Babuş onlar Liya'yla gittiler dönerler birazdan eh eh."
"Anıl gidip bulsana şunları ya, sabahtandır denizdeyim yemin ederim bacaklarımda derman kalmadı."
"Tamamdır geliyorum ben."
Yasin bana kısaca teşekkür ettiğinde gülümseyerek ayrılmıştım ordan. Gittikleri yöndeki ağaçların yanına vardığımda Hindistan cevizi toplarken bir taraftan da sohbet ettiklerini görmüştüm.
"Selaaam."
"Oo hoşgeldin kardeşim."
"Hoşgeldin Anıl."
"Hoşbuldum hoşbuldum, Yasin balık tutmuşta seni çağırıyordu Gökhan."
"Hadi ya, şey yapalım o zaman sen Liya'ya yardımcı ol ben gidip Yasin'e bir bakayım."
"Öyle yapalım."
Gökhan yanımızdan uzaklaştığında Liya'ya dönmüştüm.
"Yeterince toplamışsınız. Bunları götürsek yeter bence."
"Sen şunu bir tutta." diyerek bana Hindistan cevizi uzatmıştı.
Boynundaki kolye güneş sayesinde patlayınca bakışlarım oraya kaymıştı.
"Sen kolye takmıyordun?"
"Ha bu mu? Gökhan'ın ya bu."
Gökhan'ın kolyesi niye sende ki?
Neden onun kolyesini takma gereği duydun mesela?
Engel olamadığım kıskançlık perilerim beni ele geçirmeye başladığında sakinleşmem gerektiğini biliyordum. Tek sorun nasıl yapacağımı bilmiyor oluşumdu.
"Neden?" diyivermiştim bir anda.
∆∆∆∆∆
neden anıl?
1k olmuşuz 🥺 çok teşekkür ederim
çok yüksek bir sayı değil gibi duruyor olabilir ama okunma beklemiyorken birden yükselince çok mutlu oldum
ehm bundan sonra oy+yorum isterim ✍️
