2k olmuşuz 🥺 yicem sizi yaa
oy verdiyseniz bölüme geçeliim
Anıl Berk ||
Ogeday yanımıza gelip oyuna gitmemiz gerektiğini söyleyince daha fazla konuşmayarak takımın yanına gitmiş ve hazırlanmıştık.
Geldiğimizden beri -bir buçuk ayı aşkın süredir yani- oyunlara giderken sürekli ben, Ogeday ve Liya yan yana otururduk. Şimdiyse, ilk defa farklı yerlerdeydik.
Liya'nın önünde saçmalamıştım biliyordum. Ona karşı bir şeyler hissettiğimi pekâlâ farkındaydı ama duygularımı burda ona açıp laf çıkartmak istemiyordum. Ne ona ne kendime ne de eğer olursa ilişkimize zarar gelsin istemiyordum.
Olacaksa burdan sonra olmalıydı.
Oyun alanına geldiğimiz de Esat abi oyunu anlatmış ve atışı göstermişti ardından çekim başlamıştı.
Kadınlar eşleşmesi yapılırken sesszice beklemeyi tercih etmiştim.
İlk oyuna Yağmur çıkıyordu ardından ise Liya.
Yağmur geriden gelip atışları yapıp sayı aldığında 1-0 öne geçmiştik.
Liya Sema ile yarışacaktı, genelde hemen hemen başa baş gelselerde atış işi çözüyordu. Şuan ki atışı nasıl tarif etmem gerektiğini bilmiyordum, sanırım labut demem gerekiyor. Evet labut devirmeye çalışıyorlardı.
Düdük çalıp yarış başladığında dediğim gibi olmuştu. Parkurda başa baş ilerliyorlardı, Sema bir yerde karıştırınca Liya öne geçmiş ve iki-üç atış avantajı sağlayacak şekilde önde gelmişti.
Bir, iki, üç derken Liya'nın atışı yapamadığını fark etmişti takım. Hikmet abi ve Ogedaya bağırarak taktik vermeye çalıştığında daha çok strese girmişti.
"Anıl konuşsun, sadece Anıl!"
Toplarını toplamaya gittiğinde Sema'nın da henüz başarılı bir atışı yoktu.
"Liya henüz başarılı atış yapamadı, Sema, Sema'nın sekiz kaldı."
"Ortadan başla, ortaya doğru at!"
Liya köşedekileri düşürmenin zor olacağını düşündüğü için önceliği hep onlara veriyordu, onları bitireyim daha sonra diğerlerine geçiş yaparım diye düşünüyordu.
Orta kısımları hedef alarak attığında boş geçmemiş ve altı labutu düşürmüştü.
"Liya'nın dört, Sema'nın beş labutu kaldı."
Liya'nın kalan dört labutu ikili hâlde köşelerde duruyordu.
"İkisinin ortasına doğru liya, sert at."
"Sema'nın üç Liya'nın dört labutu derken Liya'nın son iki ve Liyaaa. Gönüller 2-0 önde."
Liya gülerek yanımıza geldiğinde gülümsemiştim.
Sırayla takımla çak yaparken sıra bana geldiğinde sessizce teşekkür etmişti.
Gülümsemekle yetinmiştim.
Liya'dan sonra Sude, Seda abla ve Evrim oyuna çıkmış ve şaşırtıcı bir şekilde üçü de kazanmıştı. 5-0 ikinci seçmelere gittiğimizde garantiye oynamak istemiştik.
Seda abla Merve'yle çıkıp kendisinin ikinci takımın altıncı sayısını almıştı. Sude Sema çıkmış ve salise farklı ile kaybetmişti. Yağmur Birsenle çıkıp kazanınca 7-1 olmuştu skor.
Sıra Liya'daydı ve Nahiganla çıkıyordu.
"Hadi sende bu sayı, AL DA GELL." diye bağıran Ogeday kulağımı işlevsiz hâle getirmek için özellikle uğraşıyordu sanırım.
"Alacak zaten sakin ol, Nagihan'ın bu atışı iyi değil."
Dediğim gibide olmuştu ve 8-1 kadınlar turunu kazanmıştık.
***
Erkekler turunda 8-6'lık bir skorla yenince ödülü almıştık.
Oyun sonu konuşması yapıldığında Ünlüler takımı kampa biz ise yemek yiyeceğimiz yere gitmek üzere tekneye binmiştik.
Gittiğimiz yer güzel hazırlanmış bir piknik alanı gibi bir yerdi. Üzeri donatılmış masaya iştahla bakıyordu herkes. Yerlerimize oturduğumuzda yanımda Ogedaya ve Onun yanında da Liya vardı.
Ogedaya yüzüne şerefsiz bir gülümseme yerleştirip Liya'yı yer değiştirmeye ikna etmek üzere çalışmaya başlamıştı.
"Ogedaya kızı rahat bırakta yemek yesin."
"Hikmet abi ya, ben burdan sohbetten beri kalıyorum. Liya konuşmuyor zaten."
"Ay aman sende Ogeday, doğruyu söylesen bari. Biz neden uğraştığını bilmiyoruz sanki." Evrim iğneleyici bir şekilde konuştuğunda kendimi zor tutmuştum.
"Babakolar sakin olun bakayım yemek bulmuşsunuz yemiyorsunuz yani nasıl iş bu?"
"Liyaaa lütfeennn bak Berkan'a uzak kaldım yapamıyorum ben böyle."
"Geç Oge, geç."
İkimiz yan yana geldiğimizde sessizce konuşmuştu.
"Yemekten sonra, film izlemeye başlamadan önce konuşalım."
∆∆∆∆∆
izin verirsem konuşursunuz hrkskvkwkfks
