on altı

804 67 18
                                    

Ogeday ||

Bir tarafta ne kadar kırıldığını tahmin bile edemediğim Anıl diğer tarafta bunları neden yaptığını bilmediğim ve anlam veremediğim Liya.

Anıl bizi arkasında bırakarak barakaya gittiğinde Liya'ya dönmüştüm. Dolu gözlerle Anıl'ın arkasından baktığını fark edince kızıp kızmamak arasında kalmıştım.

Bilmiyor muydu Anıl'ın böyle yapacağını, neden şimdi böyle yapıyordu?

"Ben gideyim sen konuşursun yani umarım."

Berkan'ı ilk defa yüzü asık görmek benide olumsuz etkilemişti ama yapacak bir şeyim yoktu.

"Ben hallederim, Anıl'ı yanlız bırakma."

Başını sallayarak yürümeye başladığında Liya'ya dönmüştüm.

"Konuşmamız gerektiğini biliyorsundur umarım."

İstemeden yüksek çıkan sesim konuştuktan sonra beni pişman etsede elimde değildi. Anılla çok fazla şey paylaşmıştık, bir nevi kardeşim olmuştu ve üzülmesini asla istemiyordum.

"Ogeday-"

"Burdan uzağa gitsek iyi olacak."

Başını sallayıp yanımda ilerlemeye başlamıştı. Normalde hep beraber oturup konuştuğumuz yere bu sefer sadece ikimiz gelmiştik. Sessizce oturduğumuzda konuşmam gerektiğini biliyordum ama nasıl başlasam bilemediğim için Liya'nın başlamasını diliyordum içten içe.

"Bize söylemeden gidip konuşmanın sebebini merak ediyorum Liya? Gitmek istemen çok doğal bunu anlıyorum ama neden bize ya bak hadi bizi boşver Anıl'a söylemedin? Gerçekten bunun mantıklı bir sebebi olmalı."

"Bilmiyorum. Anıl'a, size söylemem gerekiyordu biliyorum ama açıklama yapmak o kadar zor geldi ki, sanki sonradan öğrenmeyecekmişsiniz gibi. Siz olmasaydınız ikinci bilemedin üçüncü haftadan sonra bırakırdım."

"Açık konuşacağım Liya. Çok alındım, düşündüğünden daha çok ama bu şuan ne senin ne de benim düşünmem gereken bir konu burda asıl düşünülmesi gereken Anıl. O buraya şampiyonluk hayaliyle geldi bilmem farkında mısın ama onu hayalinden bile edebilirsin bu yaptığınla."

"Geçen gün beni çağırdıkları zamanı hatırlıyor musun?"

"Sakatlık için?"

"Değil işte, ailemle alakalı bir durum var ve ben bunu öğrendiğimden beri kendimi iyi hissetmiyorum. Konuşup anlatmam gerekiyordu evet ama asla o kafada değildim Ogeday. Tek istediğim bir an önce çıkıp gitmekti."

Gözlerini sildiğini görünce bende kendimi kötü hissetmiştim. Anıl'a ne kadar kardeşim diyorsam Liya'da öyleydi.

"Gel buraya."

Liya'ya sarıldığımda o da bana sıkıca sarılmış ardından ağlaması şiddetlenmişti.

"Ne olduğunu o kadar merak ediyorum ki." kendi kendime konuştuğumda beni duymamıştı.

"Ogeday?"

"Efendim Liya?"

"Anıl, beni affeder mi?"

Güzel soru, güzel soru da ben nereden bileyim? Anıl Liya'ya kıyamazdı orası kesindi ama barışma işi ne kadar sürerdi, bilmiyordum.

"Sana bağlı, yapacağın açıklama ve onun buna ne kadar inanacağı.."

"Ailemle ilgili bir şeyler oluyor ve annem bana doğru düzgün anlatmadı. Abimden kaynaklı bir şey olduğunu söyleyip durdu ve şey."

"Ney?"

"Röportajlarda Anılla ilişkimiz olduğunu açıkça söylemişler, babam bu durumdan hiç memnun değilmiş."

"Evrim değil mi?"

"Hı hı, imalar olacağını düşünüyordum ama açıkça söylemesi.. Babam asla haz etmez bu durumlardan yani normalde olsa bile söylemem zor olacakken böyle öğrenmesi-"

"Halledeceğiz."

Liya yavaşça oturduğu yerde dikleşip barakanın olduğu tarafa bakmıştı.

"Ben burdan nasıl olsa gideceğim, Evrim'e dalıp gitsem ne olur?"

Liya hayır dememe kalmadam ayağa fırlamıştı.

∆∆∆∆∆

tövbeler olsun..

öğe nasıl bir şeysin be senn

anıl ♥️ yaprak kitabı yazsın biriniz yav hiçbiriniz yazmıyor ayıptır günahtır yani

anıl çok tatlı değil mi ya

bebeğim benim,

anıl'ı çok sevdiğimi söylemiş miydim? bi insan nasıl bu kadar tatlı olabilir ya?

tatlı demişken dido çikolata kantinde 5.5 tl ölek mi aq

öğlen bir yemek alıyorum birde tatlı alayım diyorum param yetmiyor aw kendimi çok fakir gibi hissediyorum okul açıldığından beri pfff

bıbı

kuzey yıldızı // anıl berk bakiWhere stories live. Discover now