34. Bölüm

7.2K 389 39
                                    

Gül'den

Uzaktan gelen sesleri işitmeye başladığımda yattığım yerde döndüm. Buranın yatağımız olduğu kesindi ve aklıma gelen şey neden uyuyorum diye sorgulatıyordu kendimi. Hanife ablalar gelecekti ve biz en son Kunt ile birlikte onları bekliyorduk. Yatakta doğruldum ve dağılan saçlarımı tepede bir topuz yaptıktan sonra ayaklarımı aşağı sarkıttım.

"Günaydın birtanem uyandın mı?" Kapının arasından bana seslenen Kuntere başımı salladım.

"Beni odaya neden taşıyorsun? Kaç kere artık ağırlaştığımı ve taşımaman gerektiğini söyleyeceğim Kunter?" kaşlarını çattı onu umursamayıp ayaklandım. Her şeye yetişmeye çalışıyordu ama her şeye yetişemezdi ki.

"Benim güzelimin yine huysuzcukları mı gelmiş üzerine?" kolları arasına girmemi sağladığında homurdandım.

"Belini ağrıtacaksın, acı çekmeni istemiyorum senin için söylüyorum."

"Endişe etme Gül'üm. Taşıyamayacak kadar olsan taşımam zaten" dudaklarını saçlarıma bastırdığında 'hı hı' ladım.

"Hanife ablalar geldi bu arada mutfakta şuan"

"Hiii! Hanife ablalar gelecekti unuttum Kunter! Neden uyumama izin verdin ya ayıp oldu "kollarından çıkarak dolabıma ilerledim. Üzerimi değiştirip yanlarına inmem gerekiyordu.

"Telaş yapma bebeğim. Onlarda dinleniyordu zaten. Yeni girdi mutfağa" başımı sallayıp ona yön verdim kapıya doğru ittirerek.

"Hadi sen in. Yalnız kalmasınlar Kunt çok ayıp. Bende üzerimi değiştirip geliyorum hemen" beni onaylayıp sakin olmam gerektiğini belirttikten sonra çıktı odadan. Bende hızlıca üzerimi değiştirip indim peşinden. Mutfağa girdiğimde Hanife abla masanın üzerindeki poşetten çıkarttığı kavanozları tezgaha diziyordu.

"Hoşgeldinizzz" gülümseyerek arkasını döndü.

"Hoşbulduk kuzum. Uyandın mı? Ah bakayım sana. Yine çok yakışmış hamilelik güzel kızım benim" ellerimden tutup etrafımda döndürünce kıkırdadım. Yanaklarımdan öptü.

"Teşekkür ederim Hanife abla . Çok özlemişim seni. İyi ki geldiniz." birbirimize sıkıca sarıldık tabi karnım izin verdiğince. Her ne kadar Serdar ağabey yüzünden kötü günler yaşamış olsak da bir o kadar da iyilikleri vardı üzerimizde. Kunter'e iş bulan onlardı. Boğazımızdan kuru ekmek bile zor geçiyorken bizi dolu sofralarına alan, kimsemiz yokken yanımızda olan onlardı. Evet belki Serdar ağabeye olan kırgınlığım hiç bir zaman geçmeyecekti ama yalnız başımayken bana abla olan suçsuz bir kadına arkamı dönemezdim.

Akşam yemeği yaklaşırken mutfakta salata meze yapımına başlamıştım çoktan. Kunter de ateşi yakmıştı ve birazdan başlayacaktı etleri dizmeye. Serdar ağabey onca yolu arabayla geldikleri için fazlaca yorulmuş olmalı ki hala dinleniyordu.

"Aniiii memek memeek!" mama sandalyesinde meyvesini kemirmeyi bitiren ve ellerini açan kızıma öpücük attım. Yemek yemekten nefret eden kızımın yemek istemesine şaşırmıştım doğrusu.

"Anne ben Kunter ağabeyin yanına geçiyorum?" Hanife abla Emreyi onaylarken kızımda bağırmaya başlamıştı çoktan.

"Ani mende babba mende!"

"Tamam annem. Sakin ol gel bakalım" kol altlarından tutarak mama sandalyesinden çıkmasına yardımcı olduktan sonra elindeki meyveyi atıp kollarını bana uzatan oğluma da yardımcı oldum. Emrenin elinden tutup koşturarak bahçeye çıktılar. Bu sırada mutfağa doğru ilerleyen Kunter ile karşılaşınca çığlıklar eşliğinde kucağına tırmandılar.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 16, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

KunterWhere stories live. Discover now