6.bölüm

14.9K 766 109
                                    

Gül'den

Haftanın ilk gününe müthiş bir enerji ile uyandım. Elimi her gün biraz daha şişen karnımın üzerinde gezdirip bebeklerimin hareketlerini inceledim bir süre. Her sabah güne böyle başlamak huzur dolduruyordu içime..

İçeriden gelen seslerle artık ayaklanmam gerektiğinin farkına varmam uzun sürmedi. Bugün Kunter işe gitmeyecekti. Onun ve Hanife ablaların yoğun ısrarı üzerine bebeklerim için kontrole gidecektik 'yaklaşık üç hafta önce olduğu gibi' ...

O gün Hanife abla uzun bir süre kontrole gitmediğim öğrenmiş ve çok kızmıştı bana. Hemen Serdar ağabeyi aramış Kunter'i bir güzel azarlayıp kolumuzdan çekiştire çekiştire hastaneye götürmüştü. Allaha şükür bebeklerim için çözülemeyecek bir sorun yoktu. Birkaç vitamin ve benzeri ilaç vermişti sadece. O gün üzücü olan tek şey aylarına girmiş olmalarına rağmen bebeklerimin cinsiyetlerini göstermek istememeleriydi. Ve bu yüzden bugün tekrar gidecektik doktora.

Yatakta doğrulup ayaklarıma geçen günlerde Kunter'in bana aldığı ev terliklerini geçirdim. Evin bütün masraflarını o karşılıyordu. İlk başlarda bu durum çok canımı sıkıyordu. Bu yüzden harekete geçip bir şeyler yapmam gerekmişti. Bende çareyi yine ve yine Hanife abla da bulmuştum. O , aile bütçesine katkıda bulunmak için evindeki dikiş makinesiyle bir şeyler dikip satıyordu ve aynı zamanda da örgü örüyordu. Geçen süre zarfında bana da örmeyi öğretmişti. Artık bende Hanife ablaya gelen siparişler üzerine bir şeyler örüyor ve satıyordum. Dikişi de öğrenmiştim ama daha çok çalışmam lazımdı ortaya güzel bir şey çıkabilmesi için. Hanine ablaya çok şey borçluydum. Bunun yanında ona hala yalan söylemek çok zoruma gidiyordu.

"hadi bakalım hanımlar kahvaltıyaa" Kunter'in sesini duyunca  başımı kaldırıp ona baktım. Geçen süre zarfında her gün biraz daha alışmıştım ona. En azından artık onunla konuşurken çekinmiyor ve istediğim şeyi söyleyebiliyordum. Ve sanırım Kunter in bana alışma süresi benimkinden hızlı ilerliyordu. Hayatımıza çoktan adapte olmuş, bebeklerimi ve beni çok çabuk benimsemişti. Ve tahmin edemeyeceğim bir şekilde son zamanlarda evde baş etmeye çalıştığım şey Kunter in bebeklerimi sevme isteğiydi. Her gün elinde tatlı birşeyle geliyor zorla bana tatlıyı yedirmeye çalışıyordu. Amacı tatlıyı yedirip bebeklerimi hareketlendirmekti.. Uzun süre ona baktığımdan olsa gerek göz kırptı bana. Ne ara gelmişti bu kadar yakınıma.?

Yüzüme küçük bir gülümseme yerleştirdim.

"hanımlar?"diye sordum tek kaşımı kaldırarak.

"sen ve miniklerim ,güzelim" diyerek karnımı okşadığında kaşlarımı çattım. O sırada karnımı okşaması detayını es geçmiştim. Benim iki tane kocaman oğlum olacaktı!

"onlar erkek! Hanım değil beyefendi diyeceksin!" başını sırıtarak iki yana salladı.Ve

"hayır. Miniklerimin ikisi de kız.!" Diyerek inatlaştı benimle.

"erkek diyorum sana!" ellerimi belime yerleştirip kötü bakışlarımı ona yolladığımda kahkaha atıp kollarımdan tutarak ayağa kaldırdı beni.

"bugün göreceğiz. Ama aklında bulunsun kızları öğrendiğindeki yüz şekline ileride çok güleceğiz." Ona dil çıkartma isteğimi içimde bastırıp, her ne kadar hareketlerim ağırlaşsa da önden yürümeye başladım. Az önceki yakınlığımızdan dolayı yanan yanaklarımı ellerimle bastırdım. Lavaboya girip ihtiyaçlarımı hallettikten sonra Kunter in mutfağa kurduğu kahvaltı sofrasına yöneldim.

"Gözlerim yanlış mı görüyor yoksa börek mi yaptın?" sağ elini ensesine götürüp saçını kaşıdı. Bir kaç gündür olduğu gibi tekrar gözlerim ona dalarken kulaklarıma dolan sesi kendime gelmemi sağladı.

KunterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin