Kunter

15.bölüm

Gül'den

Yaramazlık yapmış çocuklar gibiyim şuan. Kunter kaşları çatık bir şekilde parmağıma pansuman yapıyor ve ben sesimi çıkaramıyorum. Her ne kadar birden fazla kez beni uyarmış olsada yine uyarmayı ihmal etmiyor pansuman yaparken. Daha dikkatli olmam gerektiği konusunda telkinler veriyor..

Selman dedenin sesiyle irkildiğimi söylemedim. Sanki söylersem onu suçlayacakmış gibi hissediyorum. Büyük birşey de değil zaten.

"hareket ettirebiliyormusun?" başımı salladım.

"hı hı . Zaten küçük bir sıyrık"

"evet küçük bir sıyrık yüzünü kana boyadı (!) "

"kanım fazlaymış bence." omuz silkip dudaklarımı büzdüğümde bana onaylamaz bakışlar atıp bitirdi pansumanını.

"Kunt! De haydi oğlum. Odadan çıkamadın bir türlü!" Selman dedenin sinirli sesini duyunca pansumandan dolayı bana yaklaşan Kunteri ittirdim hemen.

"sakin güzelim. İçeri girmez dedem"

"hadi git sen. Dün geceden beri ayıp oldu dedene" başını salladı. Bu sırada Selman dedenin sesinden nasibini bebeklerimde alıp uyanmışlardı. Gülce ağlayınca hızla yerimde doğrulup yanına gittim. Onu kucağıma aldığımda Kunt Alp te ağlamaya başladı.

"dedeme söyleyeyim sizi anneme teslim edince giderim yanına" deyip Kunt Alpi kucakladı. Cevap veremeden Selman dedenin sesi odada yankılandı tekrar.

"Kunter! Çabuk ol. Çalışma odasında bekliyorum"

"sen gitsen daha iyi olacak sanırım."

"geliyorum dede. Geç sen" Selman dedeyi cevaplayınca kucağında Kunt Alp ile balkona çıktı. Ne yapmaya çalıştığını izlerken İklime seslendi ve odaya çağırdı onu.

"iklim gelsin ben dedemin yanına geçerim Gül'üm"

"Ay keşke rahatsız etmeseydin kızı. İlgilenirdim ben ikisiylede"

"inan rahatsız olmamıştır güzelim. İklim bayılır bebeklere. Hem yengesine bu kadarda yardımı dokunsun cadının"

"Kuntt! Ben geldim girebilirmiyim" kapının ardından  seslenen İklimi içeriye aldı Kunter. Yakışıklı oğlumu onun kucağına bırakıp bebeklerimize öpücükler bıraktı.

"oyy sen ne yakışıklı birşeysin ya! Kunt, oğlunla evlenebilirmiyim?!"

"birincisi küçük hanım, ben senin ağabeyinim. İkinci olarakda oğlum daha çok küçük. Ayrıca büyük olsada senin gibi çirkinini ne yapsın benim yakışıklı paşam"

"Ay aman pis yakışıklı. Bu prensimle benim aramda. Sen git de dedem sana kızsın güzelce." oğlum bakışlarıyla ikisini takip ederken kıkırdaya başladım. Bu sırada İklimde dil çıkartıyordu Kuntere. Kunter tam bir şey söyleyecekken Selman dedenin kelimenin tam anlamıyla kükremesi yankılandı evde. O da hızlıca çıktı odadan.

" Kunt Alpin giysilerini çıkartırmısın canım. Ben Gülceyi emzireyim"

"memnuniyetle onu soyup bir güzel mıncırırım yengoş" o oğluşumu soyup mıncırmaya başlarken bende Gülce'min karnını doyurdum. Yaklaşık yarım saat sonra çocukların ihtiyaçlarını giderip iklim ile birlikte Meltem annelerin yanına indik.

"günaydın güzelliklerim" babaanneleri gelip öpücüklere boğdu yavrularımı.

"ay ama teyzee öpme benim sevgilimi ya! O sadece benim!"

"aa benim yakışıklı prensim nereden senin oluyormuş küçük hanım?"

"benim tabi! Oğlunu bana vermedin şimdide torununu mu alıyorsun? Pis meltoş!"