29. Bölüm: Sakin Ol Kalbim

3.3K 326 24
                                    

İyi Okumalar!

...

 Elinde iki sıcak kahveyle kütüphane kapısından dikkatle ama hızlı bir şekilde girdi. Mavi gözleri aceleyle tüm salonu taramaya başladı. Bir yandan yavaşça ilerlemeye başlamıştı. Cam kenarındaki masalardan birinde gözlerini durdurunca bedeni de durdu. Rahat bir nefes verip hemen yüzünde oluşmak isteyen gülümsemeye izin verdi.

 Masayı görebileceği ancak çok dikkat çekmeyeceği başka bir masa bulup oturdu hemen. Elindeki kahveleri masaya bırakıp çantasını da boş sandalyelerden birinin üzerine bıraktı. Atlas, sabahtan beri gizlice Rüzgar'ın peşinde dolanıyordu. Ders saatlerinde bile omegasının ders saatlerini takip ediyordu. Dersi bittiğinde ise hiç beklemeden mimarlık binasına koşuyordu. 

 Rüzgar'ın yalnız gezmediğini görünce ise rahatlıyordu. Normalde bile kendine sürekli sataşanlar olduğunu biliyordu. Şimdi ise yaralı haliyle daha çok zarar görebileceği ihtimali içini acıtıyordu. En azından yanında birileri var diye düşünüyordu daha sonra. Ancak yine de bakışlarını üzerinden çekmek istemiyordu.

 Rüzgar cam kenarındaki masada Mete'yle karşılıklı oturmuş ders çalışıyordu. Önündeki büyük kağıtlara özenle bir şeyler çiziyordu. Mete de ders notlarına kafa atmak ister gibi bakıyor, arada sinirle bir şeyler mırıldanıyordu ama çok da umrunda değildi Atlas'ın. Gözleri sadece kumral gencin üzerindeydi.

 Güvende olduğundan emin olunca çantasından bir laptop çıkarıp masaya koydu. Kendi dersleriyle ilgilenebilirdi şimdi. Burnuna dolan kahve kokularıyla bakışlarını bardaklara çevirdi. Rüzgar için de almıştı ama karşısına şimdi çıkamayacağını hesaba katmamıştı. Americano sevdiğini biliyordu ve kendine alırken hemen onun için de sipariş etmişti. Sessizce güldü hemen. Daha tatlı şeyler seveceğini düşünüyordu, kendisi gibi. 

 Birkaç saat sonra telefonundan gelen bildirim sesiyle gözlerini ekrandan çekip telefonuna kaydırdı. Gruptan geldiğini görünce sıkıntılı bir nefes verip mesajları açtı hemen.

Levent: Atlas 

Levent: Nerdesin saat kaç oldu 

 Hemen gözlerini devirdi Atlas. Sürekli başlarını belaya sokmalarından ve birinin hatasının sonucunu hep beraber çekiyor olmalarından sıkılmıştı. Gözlerini biraz yukarı kaydırıp saate baktı daha sonra.

 02:48

Atlas: Gelmeyeceğim bugün, eve geçeceğim. Beklemeyin beni

Levent: O ne demek lan

Levent: Kaç haftadır oyun mu oynuyoruz

Levent: Yalnız gezmeyin olum işte halledene kadar

Efe: Geleyim mi ben atakanla 

Efe: Boş adam sjsdnsjdsk

Atakan: Çok komik amk

Atlas: Gelmesin hiçkimse

Atlas: Ben de gelmiyorum

Atlas: Hatta bir süre gelmeyeceğim 

Atlas: Sorun yok sorumluluğu kendim alıyorum

Atlas: Okulda görüşürüz

 Atlas direkt telefonu bırakınca üstten birkaç boş konuşma arasından Levent'in onaylayan mesajını görüp rahatladı. Gece gece bir de onlarla uğraşmak istemiyordu. Tekrar cam kenarına baktığında kaşlarını çattı.

METANOIA - BLDove le storie prendono vita. Scoprilo ora