Bölüm çok uzuyordu, o yüzden böldüm. Yine sakin bir bölüm, finale henüz var. Seviliyorsunuz <3
*
"Hey."
"He- oo..." Kirpi kafasını çevirip beni görmesiyle şaşkınlık ve neşeyle karşılık verdi. "Sıhhatler olsun hayatım, harika görünüyorsun."
Gülümsedim. "Teşekkür ederim."
Kirpi otuz iki diş sırıtırken bir anda gözleri yeni sargısını taktığım elime gitti. Gülüşü yavaşça solarken bakışları ciddi bir hâl aldı."İyiyim." dedim o bir şey demeden. Kafasını salladı.
"Biliyorum."
"Kurt nasıl?"
"Yani, iyi. Ona bir şey olmaz zaten. İki güne yeniden şu torbayı yumruklamaya başlar." dedi kafasıyla ileride duran kum torbasını göstererek.
Çalışma odasının içindeki mutfaktaydık. Tilki'yle güne hazırlandıktan sonra odadan çıkmıştık, ben sesler geldiği için buraya girmiştim, o da bir yerlerde Aslan'ı bulmaya gitmişti. Sanırım toplantı yapacaktık ama ondan önce cidden kahvaltı yapmaya ihtiyacım vardı.
"Sen n'apıyorsun?" dedim tezgahta marul doğrayan Kirpi'ye.
"Salata."
"Kime?" dedim kaşlarım çatılırken.
"Iı... Kendime?"
"Siktir." Dalga geçercesine güldüm. Kirpi hiç ana öğün olarak salata yiyecek biri değildi.
"Cidden lan." dedi benim gibi gülerek. Bir yandan da marulları bitirip havuç rendelemeye başlamıştı.
Ben onun salatasını yapmasını izlerken içeri Kartal ve Serçe girdi.
"A Fa-" Duraksadı. "Fare. Nasılsın?" Devam etti Serçe.
Gülümsemeye zorladım kendimi. "İyiyim, sen?"
Kafasını salladı, Kartal'ın da bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. Onlara da garip geliyor olmalıydı, ilk kez katil olan birini görmek. Anlık midem ekşidi, yutkundum ve uzanıp Kirpi'nin kestiği salatalıklardan bir tanesini ağzıma attım.
Ortamda garip bir sessizlik vardı şimdi.
"Salata kime Kirpi?" dedi Serçe benim gibi salatalıklardan bir tane alarak.
Kirpi siniri bozulmuş gibi güldü. "Kendime."
"Aa?"
"Bunda şaşırılacak ne buluyorsunuz hayatlarım merak ediyorum." dedi son dilimi de kestikten sonra.
"Yani... Bilemedim." Güldü Serçe. Ben de ona katılırken Kirpi göz devirip küçük bir kasenin içinde salata sosu hazırlamaya başladı.
"Kurt'a yemek götürüldü mü?" diye konuyu başka bir yöne çekti Kartal.
"Evet, Tavşan da yarasını kontrol ediyor."
"Doktor gelmeyecek mi?" dedi Serçe benim yanıma geçip tezgaha yaslanırken.
"Öğleden sonra gelecekmiş, Tavşan bakmak istedi sadece."
"Kurt'u hayal edebiliyorum şimdi," güldüm. "iyiyim ben, saçma sapan şeylerle vakit kaybetmeyip onun bunun ağzına sıçmaya gidelim." dedim sesimi bilerek huysuz ve sinirli çıkararak.
Serçe kahkalar atmaya başlarken diğerleri gülüyordu. Serçe, Kartal geldiğinden beri daha neşeliydi bunu fark edenin bir tek ben olmadığımı biliyordum. Herkes memnundu bu durumdan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the zoo | bxb
Mystery / ThrillerYol gittikçe uzuyor, insanlar renkli hayaletler gibi geçip gidiyordu yanı başımdan. Sımsıkı tuttuğu elimi bırakmadan son sürat ilerlerken benim de onunla sürüklenmekten başka çarem yoktu. Yere düşen onlarca broşür asfaltın nemini emmiş insanların ay...