1- Cennette ya da Cehennemde

765 45 40
                                    

Merabalar, kimse benim belamı sikmeden şunu bırakıp kaçacağım ve gerçekten yaptığımı reddedeceğim. Keyifli okumalar!!

Bölüm 1: Cennette ya da Cehennemde...

Ortalığı toz ve duman götürüyordu. Childe kuru ve yanık kokan havayı soludu. Gözlerini zar zor açabiliyorken kargaşanın aniden düştüğü sessizliğe bağırdı.

"SİGNORA-!!!"

Moloz yığınları şiddetle titreyip çatladılar ve bir gümbürtü esnasında çoğu kişi yıkıntının altında sıkışıp kaldı. Çoğunluğu kendini korumaktan aciz güçsüzlerdi. Özel gücü olanlar kendilerine bir nevi kalkan alanı yaratıp bundan en az zararı alan olmuşlardı. Childe'ın hydro yeteneğinde kullanabileceği herhangi bir kalkan türü yoktu, bu yüzden belinden aşağısı iri bir kayanın altında ezilmişti. Yine de güçsüz olarak tanımlanamazdı. Bilincini geri kazandığında bir elektrik yüklemesi ile üzerindeki kayanın çatlayıp parçalanmasına sebep oldu. Ufalanan taşlar arasından çıktığında gözün gözü görmekten zorlandığı yokluğa bağırıyordu.

"Signora!"

Molozların içindeki demir çubukların bacaklarına battığı yaraları acıyordu. Childe dişlerini birbirine bastırarak yıkıntının arasında sendeleyerek yürüdü. İki eline de bıçaklarını aldı. Hala etrafta hilichurllar olabilirdi. Pislikler, şehir dışındaki 3 numaralı üslerini patlatmışlardı. Çoğu zeka seviyesi tartışılıyor olsa da bazılar gerçekten zekiydiler. En azından Fatui Harbinger bunu kötü bir yolla öğrendi.

Karşıdan birinin gölgesi görünüyordu. Silüet ile arasındaki toz bulutu dağıldı ve Signora ile göz göze geldiğinde Childe hemen kendini gevşetti ve "Şükürler olsun, hala yaşıyorsun." dedi.

Signora yıkıntının öncesinde kendisine buzdan bir kümenin içine saklamıştı. Gümbürtü sona erdiğinde kozasından çıktı ve Childe'ı aramaya koyuldu.

Kadın, Childe'a göz devirerek yanıt verdi. "Ne yazık ki sen de..."

Kulaklarındaki alet cızırdadı ve pürüzsüz bir ses onlara seslendi.

"Hala hayatta olanlar, kuzey cephesine doğru ilerleyin."

Childe bu sesi daha önce hiç duymadı. Kim olduğunu bilmiyordu ancak eğer Fatui konuşma hattına bağlanabiliyorsa muhtemelen onları almaya gelen bir destekti.

Signora, sendeleyen Childe'ın koluna girdi ve onu kuzey cephesine doğru götürdü. Gökyüzünde güçlü bir rügzar oluşuyordu. Yere konan tozlar tekrar havalanmaya başladı. Childe ve Signora başlarını kaldırıp üzerlerinde uçan bir jet gördüler.

"Destek bu mu?.."

Jet kanatlarındaki gücü azaltarak kuzey cephedeki geniş, kurak alana indi.

Signora etrafına göz gezdirdiğinde tek tük yıkık binaların arasında onları izleyen gözleri görebiliyordu.

"Bu piçler bizi gerçekten öldürmek istiyorlar, değil mi?"

Childe ve Signora dışında kuzey cephesine gelen birkaç kişi daha vardı ve bunu duydukları an ölüm korkusuyla titremeye başladılar. Onlar normal insanlardı ve Fatui'nin kolaylıkla gözden çıkarabilecekleri isimlerdi. Bazıları enkazdan zorla sıyrılmışlar ve bir kolunu ezikte bırakıp gelenler vardı. Sefil ve zayıf görünüyorlardı.

Signora, bir elini havaya kaldırdı ve avucunu açtı. "Her kuzu kendi bacağından asılırmış. Kar fırtınası sırasında uçağa binenler kurda yem olmaktan kurtulur, gerisi beni ilgilendirmez."

Gökyüzü karardı, patlamanın etkisindeki kızıllık hızla kayboldu ve yerini koyu lacivert bir tona bıraktı. Gökyüzünden yağmaya başlayan ince kar kürelerinin sayısı ve hızı gittikçe artıyordu.

kar tanesi denize düşünce mora boyanır (ChiScara)Where stories live. Discover now