9- Dokunma İhtiyacı

279 24 35
                                    

Bölüm 9: Dokunma ihtiyacı.

Scaramouche'ın kolundaki bilgisayar ritmik bir şekilde öttüğünde iki savaşçı da oldukları yerde durdular. Göğüsleri şiddetle inip kalkarken alınlarından damla damla ter süzülüyordu.

Childe kutuplu silahı havaya attığında bir ışıltı içinde kayboldu. Scaramouche'ın yanına elinde bir havlu ve su şişesiyle yürüdü. Kuzgun bir haftadır 7 dakikalık süreden 25 dakikaya kadar yükselmişti ama her antrenman sonunda nefes nefese kalıyor ve Childe'ın ona her zamanki gibi suyunu getirmesini bekliyordu.

Hergün birlikte saatler geçirmenin sonucu bazı alışkanlıklar ortaya çıkmıştı. Scaramouche etçil bir insan olduğu kadar, bir koala gibi uykusuna da düşkündü. Childe sabahları kapısına dayanır ve duş alıp arenaya inmesini beklerdi. Öğle molalarında birlikte jet sahasına çıkarlar ve öylesine sohbet ederlerdi. Hatta son zamanlarda birlikte film izlemeye bile başlamışlardı. Childe romantik komedilere bayılıyordu. Scaramouche sadece aksiyon filmlerinde uyumazdı. Diğerlerinde her zaman ilk yarım saat sonunda birlikte oturdukları koltukta sızar ve Childe onu gece sonunda odasına taşımak zorunda kalırdı. İlk kez yaşandığında tuhaf gelmişti ama zamanla bu tür tuhaflıklar alışkanlıklara döndü. Flört ettikleri söylenemezdi. Arkadaş oldukları da doğrulanabilir miydi bilinmez ama eğer ikisinden biri kaybolursa kalan kişi derin bir boşluk hissedecek kadar birbirlerini doldurmuşlardı.

Ve korkulan başa geldi.

Childe ona sonraki üç gün boyunca ortalarda olmayacağını söyledi. "Burada olmayacağım."

Scaramouche, merak midesini kemirirken suskun kalmak istedi ancak başaramadı. "Nerede olacaksın?"

Childe aniden iyi haber almış gibi bir mutlulukla Scaramouche'ın üzerine eğilerek sordu. "Gelip görmek ister misin???"

Scaramouche kabul edecek gücü kendinde bulamıyor ama reddetmek de istemiyordu çünkü hangi tercihi yaparsa yapsın göründüğü kişilikten her zaman endişe duyacak ve utançla karmaşık bir pişmanlık taşıyacaktı.

Bu yüzden cevaptan kaçınarak sorusunu tekrarladı. "Nereye?"

"Başkente."

"Başkentte ne yapacaksın?"

Childe işaret parmağını kuzgunun ince gül kurusu dudaklarına baatırdı ve fısıltıyla uyardı. "Shh... Bu şimdilik bir sır. Benimle gelirsen sana gösteririm."

Ginger dokunuşunu aldı ve ayağa kalkıp antrenman sahasının çıkışına ilerlerken ekledi. "Yarın sabah erkenden yola çıkacağım. Uyuyaklamazsan belki beni yakalarsın."

Scaramouche, Childe gittikten sonra şişedeki suyla elini ıslatıp dudaklarını sildi ve odasına çıktı. Bu gece film gecesi değildi.

Ertesi sabaha Scaramouche alarm kurmadı ancak sabahın erken saatlerinde yine de uyanmıştı. Beyni Childe'ın teklifiyle kurcalanırken kendini yatakta kalmaya zorladı.

Zaten ondan yeterince faydalanıyordu. Daha fazla peşine takılmanın ne anlamı var? Ya bir gün aniden Scaramouche'a tiksintiyle bakarsa ve ondan sıkıldığını söylerse? Artık arkadaş olmak istemeyebilirdi ve bu durumda Scaramouche ne yapardı?

Hayır. Onunla başkente gitmeyecekti. Döndüğünde yolculuğunun nasıl geçtiğini sorardı.

Ancak ayakları kapıya yönlendi. Üzerine bir ceket aldı ve başına siyah fötr şapkasını taktıktan sonra odasından ayrıldı. En azından gitmeden önce kendini göstermeden izleyebilirdi. Daha sonra da bunu yaptığını inkar ederdi.

Odadan ayrıldıktan sonra etrafını gözleyerek binanın sahaya çıkan lobisine indi ancak girişte görevliyle konuşan figürü gördüğü an asansöre geri topukladı.

kar tanesi denize düşünce mora boyanır (ChiScara)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu