12 - Benim Sevgilim

479 25 26
                                    

3569 yıl sonra geri döndüm nflebdlejdlwndkwnldnd ve güzel bir bölüm oldu güvenin bana!

Keyifli okumalar diliyorum 🌺

Bölüm 12: Benim sevgilim.

Odaya adım atar atmaz Scaramouche duvar ile gingerın uzun figürü arasına sıkışmıştı. Dudakları ılık bir bataklık tarafından sömürülürken bunu sürdürmeye çalışmak dışında bir şey yapamadı. Çok fazla öpüşme yaşamamıştı ve gingerın üstlendiği baskınlığa karşı gelmek biraz ürkütücüydü.

Tabiiki Scaramouche da hayatı boyunca başkalarının boyunduruğu altında bulunmamıştı. Her zaman Fatui olarak anılsa da asla Raiden'dan emir almamıştı. Başkalarıyla seks yaptığında ki o zamanlar altta olmayı seçmezdi.

Üst dudağı Childeınkiler tarafından çekiştirilip emilirken kollarını gingerın boynuna doladı, parmakları ensesindeki saç tutamlarını karıştırmakla meşguldü.

Childe, dizini Scaramouche'ın baldırları arasına sokup baskı uygularken adamdan usulca bir iç çekiş aldı. Elini indirip belinden içeri sokmaktan kendini alıkoyamamıştı. Sıcak aletini kavrayıp okşarken adamın yüzünün buruşarak çirkinleştiğini gördü. Yanaklarını, burnunun ucunu nazikçe öptü. Tekrar dudaklarına yönelip ağızlarını birleştirdiğinde aletini saran parmakları hareket etmeye başladı. Her çekişi ve bırakışında Scaramouche bacaklarındaki kasların gerildiğini, kasıklarında tatlı bir sızı oluşmaya başladığını hissetti. Bu hissi daha önce yaşamadığından değil ancak... Bir şekilde gingera tutunmak daha iyi hissettirdi.

Soğuk değil, asla soğuk değil.  Yabancı değil, acı verici değil. Tamamen kendini ona adamak istercesine şevkle ağzını açtı ve dillerinin birbirine dolanıp onu memnun etmesini diledi. En azından kendi memnun olduğu kadar. Sevmeyi bilemese de böyle bir şey olmasını umuyordu.

Parmak uçları, tüm sinirlerine yayılan zevk dalgasıyla seğirdi ve Childe'ın ağzına boğuk bir inleme bıraktı. Burnundan nefes aldı ve gözlerini kapayarak tamamen gingerı sardı. Ne kadar ona yakın olursa olsun iç içe geçmedikleri müddetçe yetersiz hissedecekti.

Ginger ikisini ayırdığında dili kulak memesine dolanıyor, sıcak nefeslerini soluk boynuna veriyordu.

"Hiç fena değil..."

Scaramouche ne konuda olduğunu bilmiyordu ve sormak için de ağzını açarsa hiç iyi olmayacağını düşündü. Alt dudağını dişleyerek boynunda dolaşan ıslak dile ve aletinin üzerindeki sıcak ele odaklanmaya çalıştı. Bu dokunuşların onu nereye götüreceğini az çok biliyordu. Kirpikleri titredi ve Childe'ın birkaç kirli sözü eşliğinde ensesini tırnaklayarak kendini bıraktı.

"Mmah-"

"Uzun zamandır beni bekledin mi?"

Scaramouche'ın aydınlanan dünyasında Childe'ın sorusu birkaç kez yankılandı. Sesini toparlamak zor olsa da iki dakika sonra yanıt verebilmişti. Zaten Childe da sabırla bekledi.

"Beklemedim."

"Oh?" Childe şaşkınlıkla Scaramouche'ın yeni yeni açılan nemli gözlerine baktı. Neredeyse ağlayacak olması neden onu bu kadar sevimli yapsın, bilemiyordu. "Ama seni bırakıp gitti-"

Ama seni bırakıp gittiğimde dönmediğim için çok fazla kalbimi kıracak sözler söylemedin mi?

Childe düşüncesini dillendiremedi çünkü Scaramouche'ın dudakları buna izin vermedi. Nazik bir şekilde dili dudaklarını yaladı ve geri çekildiğinde kendisi konuştu.

"Sen beni bırakıp gitmedin. Böyle bilmek istiyorum."

Childe gülümsedi ve Scaramouche'ın ince tişörtünü eteklerinden toplayıp kaldırdı, adamın kafasından sıyırıp bir kenara attı. Dar omuzlarına birer öpücük bıraktı, köprücük kemiklerin ısırarak kızarttı. Elini sırtında gezdirirken minik daireler çiziyor ve tüylerinin ürpermesine neden oluyordu.

kar tanesi denize düşünce mora boyanır (ChiScara)Where stories live. Discover now