FİNAL - Sen bir kar tanesisin ve denize düştüğünde mora boyandın.

212 19 18
                                    

Bölüm 15: Sen bir kar tanesisin ve denize düştüğünde mora boyandın.

Jetin kapısı usulca yana kaydı ve ufaklık başını köşeden çıkarır çıkarmaz nemli hava ciğerlerini işgal etti. Rüzgar şiddetliydi. Uçağın gövdesinden aşağı kumula atladığında bir an dengesini kurmakta zorlandı. Üzerindeki cekete sıkıca sarıldı ve kumsalda deniz kenarına doğru yavaş yavaş yürüdü.

Kumlar nemliydi. Şiddetli dalga yükselerek geliyor ve en kıyıda kendini birden bırakıyordu.

Scaramouche'ın ayakları, dizlerine kadar paçaları ıslandı. Su soğuktu, güneş ufukta batmıştı ama zayıf turuncu ışıklarını hala ulaşılmayacak noktalara kadar yayıyordu.

Scaramouche yorgun gözlerini kapatıp açtı. Saçları rüzgarda uçuşup duruyordu. Kendisini sardığı kollarını sıktı ve başı hafifçe öne eğildiğinde kendi kendi kendine itiraf etti.

"Korkuyorum..."

Gözlerinden izinsiz yaşlar dökülürken sesi kırılarak devam etti.

"Bu dünya çok korkunç. Neler yaptığını gördüm. Kimleri göğsünden bıçakladığını, kimilerinin aklını başından aldığını gördüm. Fısıltılarını duydum. Artık hiçbir şey istemiyorum. Sadece geri dönmeni sevgilim..."

Akşam üzeri. Güneş ufuğa yaklaştıkça rengi koyulaşıyor ve Avare ona çıplak gözlerle bakamıyordu. Gözlerini acıtıyordu. Sırtını jetin gövdesine dayamış, elleri deri ceketinin cebinde yorgun denizi sakin nefesleriyle izliyordu. Bugün 5. gün, Childe ile ayrıldıktan sonraki 5. gün ve hergün buraya gelip onu bekliyordu çaresizce. Yapacak daha iyi bir işi de yoktu. Kalbi ayrılık ve özlemle çarpıyordu ancak bunun ne zaman dineceğine dair bir tahmini de yoktu. Ama birgün dinecekti çünkü Childe ona geri dönecekti, hiç şüphe yok.

6. ve 7. gün de geçti.

Avare geceyi jetinde geçiriyordu çünkü Childe'ın gelmesine dair her anı kolluyordu.

"Ne zaman dönmeyi düşünüyorsun?"

"Yakın bir zamanda değil."

"Seni beklettiğim görevler vardı ancak sen öyle diyorsan. Kendin... İyi misin? Senin için burada endişelenenler var."

Avare için orada endişelenen kimse yoktu çünkü Avare kimseyle yakın değildi ancak Ei, kendi oğlu için ne kadar endişe duysa da hep bunu saklıyordu çünkü nasıl açıklaması gerektiğini bilmiyordu.

Avare her zamana bu ince detayı farkederdi. "İyiyim." dedi sıcak bir sesle. "Daha iyi olacağım."

Avare kumları tekmeledi ve Ei'nin son sözlerini dinlerken arkasını dönerek bir kaç adım attı.

"Sana yemek göndermemi ister misin?"

"Aslında bunun için minnet--"

"Ayo?"

Avare derin bir nefes aldı ve konuşmayı denedi. "Şuan kapatmam lazım. Sonra konuşalım mama."

"Peka-"

Telefon, Avare'nin ellerinden kayıp cebine girerken karşısındaki ginger onu dikkatle süzdü.

Mor kuzgunun gözleri dolmuştu ve tereddütlü adımlarla gingera yaklaştı.

"Bana saldıracak mısın?" Avare kaşlarını çatarak sordu.

Childe ise başını iki yana salladı. "Hayır. Tehlikeli olduğunu biliyorum. Seninle savaşmak için burada değilim."

Avare gülümsedi. "Öyleyse neden buradasın? Benim için mi?"

Childe tek nefeste "Kendim için." dedi.

kar tanesi denize düşünce mora boyanır (ChiScara)Where stories live. Discover now